Barışı aşılamak | Dursaliye Şahan

Ocak 30, 2024

Barışı aşılamak | Dursaliye Şahan

Yıllar ve yıllar önce, ilkokul günleri. Nereden gözüme iliştiyse bir karikatür köşesine takıldım. Sanıyorum Hürriyet gazetesinin hafta sonu gibi bir magazin ekinde, iç sayfalarda, böyle alt köşelerde bir yerde. Yazısız bir karikatür, altında şöyle bir açıklama: “Bu karikatüre en uygun cümleyi yazana ödül bla bla….”

Kuşkusuz yetişkinlere hitap ediyordu, eminim müdavimleri de olmuştur. O müdavimlerin içinde benim gibi kaç çocuk vardı? İşte onu bilmiyorum.

O tek kareyi önüme alıp, uzun uzun düşünürdüm. Acaba ne yazılabilir. O yıllarda internet filan yok tabii. Gözümün önünde bir hafta asılı kalan o görsele kafamda onlarca cümle yazıyorum. Birkaç tanesini postayla gazeteye göndermişliğim bile var.

En büyük heyecan da bir sonraki hafta kazanan cümleyi okumaktı.

Benim karikatür dünyasıyla tanışmam böyle olmuştur.

Bugün öykü ve roman yazarıyım. Bir de ortak karikatür kitabım var ama asla ben karikatüristim diyemem. Fakat çizerlerin hepsine derin bir saygı duyduğumu ve hatta biraz da özendiğimi söyleyebilirim.

Şimdi asıl anlatmak istediğime, çocuk edebiyatına dönüyorum.

1001 Merak Yayınevini duydunuz mu bilmem. Dünya edebiyatını yakından takip eden Ceyda Yücekal’ın kurduğu butik bir yayınevi. Fuar fuar gezip, özenle seçilmiş kitaplar yayınlıyor.

Elimdeki kitaplarına şöyle bir baktım. Dörtnala Koşan Anne, Sonsuz, Zıtlıklar, Duygularımın Atlası, Anlaşmazlık ve Akvaryum. Yücekal çocuklara aptal muamelesi yapmıyor.

O da ne demek demeyin. O kitaplar hatta çocuğu aptala dönüştüren kitaplar hiç az değil.

1001 Merak, derinlikli hikayelerin peşinde.

Dünyada yaygınlaşan sessiz kitaplar ülkemizde de raflarda görülmeye başlandı.

Bu konuda uzmanlara kulak kabartılmasından yanayım ama hepimiz biliyoruz ki, çocukların hayal dünyasını geliştiren yayınlar önemli. Sözsüz kitaplar da bunun için kıymetli.

Mesela 1001 Merak Yayınevinden çıkan Nani Brunini’nin Anlaşmazlık isimli kitabını bütün çocuklar okumalı diye düşünüyorum.

Anlaşmazlık sözsüz kitap kategorisinde. Fakat, çizer beden dilini harika kullanmış. Keza renkler de muhteşem.

Küçücük anlaşmazlıkların, çatışmaların nasıl yokuş aşağı yuvarlanan kar topu gibi büyüdüğünü ve nasıl topluma yayıldığını, o anlaşmazlığın hava kirliliği gibi bizi zorladığını görüyoruz.

Buradaki canavar sembolü savaşı temsil ediyor. Düşmanlıkların bizi karanlıklara sürükleyeceğini de anlıyoruz.

Peki karanlıktan aydınlığa nasıl çıkacağız? Savaştan kurtulup barışı nasıl sağlayacağız?

Akıllı çocuklar yetiştirmek için seçimlerimiz önemli. Gelecek kuşakların bizim gibi savaşmasını istemiyorsak onları şimdiden eğitmemiz gerekiyor. Bir anlamda onlara barışı aşılamamız gerekiyor.

Sağlıcakla kalınız.

edebiyathaber.net (30 Ocak 2024)

Yorum yapın