Aysun Berktay Özmen’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Aralık 15, 2021

Aysun Berktay Özmen’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

1-Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Çocuklar için yazma sürecim resim yapıyor olmamdan kaynaklanıyor. Çocuklarla uzun yıllar boyunca resim atölyemde ve sınıflarda resim yoluyla iletişime geçtim. Ressam ve Resim eğitmeni olmamdan öte, çocuklarla iç dünyalarının hikayelerini resim yoluyla ifade ettik.Birlikte hikayeler yazdık. Yapmış oldukları resimlere hikâyeler uydurduk. Şimdi ben çizmiş olduğum resimlere hikâyeler uyduruyorum. Resimli çocuk kitabında benim için önemli olan görseller. Hikâyeyi görseller anlatmalı, tıpkı( Sözsüz kitaplar) da olduğu gibi, daha geniş çocuk yaş grubuna hitap edebiliyor bu kitaplar. Ardından metinyer almalı ayrıntılı bir şekilde. Hikâyenin edebi yanını göstermeli. Çocuklarla birlikteliğimin yanı sıra aldığım iki ödül var. Bunlar; Çocuk Edebiyatı, Resimli çocuk kitabı dalında (Bahçıvan Köstebek ve Uçan Karınca Kıvırcık) Tudem (Çevreci Kral Kurbağa) Gülten Dayıoğlu Vakfı. Almış olduğum iki birincilik ödülü, severek yaptığım Çocuk Edebiyatı dalında beni destekledi.Ödül almasaydım ne olurdu diye düşünmüşümdür. Devam ederdim yılmadan,çünkü çocuklara olan sevgim, bahçeme özenle bir tohum ekmek kadar değerli benim için. O ilk filizlerin dünyaya merhaba deyişlerini izlemek. Kitabıma göz gezdirirken gözlerindeki mutluluğu yakalamak ömre bedel.

Ve çocuklar için unutulmamak.

Bırakın beni sadece çocuklar hatırlasın…

2-Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Okuduğum ilk çocuk kitabıyla ilgili geçmişe doğru bir yolculuk yaptığımda babam geliyor aklıma, babam her İstanbul’dan döndüğünde eli kolu çocuk kitapları ile dolu gelirdi. Sanırım hala kütüphanemde başköşede yer alan 1955- 2. baskı ANTOINE DE SAINT-EXUPERY, KÜÇÜK PRENS’tir. Doğan Kardeş Yayınlarından çıkan bu kitapla, özgürlüğün ne demek olduğunu hayallerin resimlerle bir kitaba nasıl yansıtıldığını, sanatın bir çocuk kitabındaki yerini öğrendim. ” Bakın yıldızlara. Sorun kendi kendinize: Kuzu çiçeği yedi mi? Yemedi mi? Göğün birden karardığını yahut aydınlandığını göreceksiniz”.

“Büyükler bunu anlamaz. Çok önemli olduğunu hiç anlamazlar”. Kitaptan küçük bir alıntı.

3-Bu kitabı keşke ben yazsaydım dediğiniz bir kitap oldu mu?

Bu kitabı keşke ben yazsaydım dediğim bir kitap yok, yalnız bu kitabı ben resimleseydim dediğim kitaplar var. Neden peki resimlemiyorsunuz diyebilirsiniz* Resimlerim, sadece yazdığım kitaplarla anılsın istememden kaynaklanıyor bu düşünce. Hikâyeyi kurguyu çok beğendiğim kitaplarda bazen bu duyguya kapılıyorum.  Mesela örnek vermem gerekirse; RICHARD ADAMS, WATERSHIP TEPESİ, kitap kolonilerinden ayrılıp kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalışan bir gurup tavşanın destansı yolculuğunu anlatıyor. Kitabı okurken görseller geçti belleğimden hatta birkaç eskiz bile yaptım. Neden resimli yapılmadığını düşündüm. Bir yetişkin kitabı olduğundan mı? Oysa resim sanatı tartışmasız hayatlarımızda her zaman var.  Bu kitabı çok sevmemdeki sebep biraz da Tavşanlara ve hayvan hikâyelerine ilgimden kaynaklanıyor. Birkaç tavşan hikâyem var içlerinden biri ” Tavşan Çiko’nun Dileği”  Benim için aynı zamanda çok özel bir kitap. İyiki yazıp resimlemişim dediğim bir kitap. Çocuklarımıza her zaman umudu, sevmenin ne demek olduğunu suluboya resimlerimle anlattığım bir kitap.

4-Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz. Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Çocuklara yönelik kitaplardan okuduklarım arasında pek çok kitap var tabi içlerinde severek okuduklarımdan bahsedeyim. Aynı zamanda en son okuduğum kitap. URSULA K. LE GUIN, EN UZAK SAHİL.

Fantastik Edebiyatın dünyada en çok okunan yazarlarından biri Ursula, aynı zamanda müthiş bir hayalgücü ve öngörülük sahibi. Kitaptaki kişiler, tasvirler ve kurgular üzerine düşünmemek mümkün değil. Yaşayıp anlatamadığınız şeylere odaklanıyorsunuz tıpkı yazar gibi…Yazarın dediği gibi, Çocukluk biter ve yeni bir hayat başlar. Bu da büyümedir.

Kurgusuyla, kitaptaki karakterleriyle ve hayal gücüyle nerelere kadar uzanabileceğimizi gösteriyor bizlere. Fantastik bir dünyaya adım atıyorsunuz.

Gözünüzün önünde kişiler, karakterler canlanıyor ve bir solukta o anları soluyorsunuz…

edebiyathaber.net (15 Aralık 2021)

Yorum yapın