Yazarın Odası: Burcu Ünlü | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Burcu Ünlü’yü, editörü Devrim Horlu ile konuştuk. Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu? Genelde evde yazdığını biliyorum. Yazarken denk gelmesek de metinlerini yazdığı süreçte benimle iletişime geçebiliyor. Yazma konusunda çok … Read more

İlk Kitap: Burcu Ünlü | Mesut Örs

İlk kitap söyleşilerimizin bu haftaki konuğu İthaki Yayınları’ndan çıkan Kapanda Bir Hayal isimli öykü kitabıyla Burcu Ünlü. “Kitabın içinde on öykü yer alıyor. Çoğunda evi, yuva denen kapanı işliyorum.” Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Kitaplar hayatınıza nasıl girdi, “okur” olmaktan “yazar” olmaya giden yol nasıl başladı ve ilerledi? Okumayı öğrendiğimden beri tabiri caizse deli gibi okuyorum. … Read more

Sare Burcu Şen: “Fumiko Hayashi feminist hareketin temsilcilerinden kabul edilen bir yazar.”

Söyleşi: Serkan Parlak Sare Burcu Şen ile çevirmeni olduğu Savrulan Bulutlar romanı hakkında konuştuk. Geçtiğimiz günlerde Amorf Kitap aracılığıyla okurla buluşan Fumiko Hayashi’nin Savrulan Bulutlar adlı Japon Edebiyatı romanı bir başyapıt olarak kabul ediliyor. Çevirmeni olduğunuz bu romanın Japon Edebiyatında özgün konumu nedir ve çığır açma nedenleri nelerdir?  Fumiko Hayashi feminist hareketin temsilcilerinden kabul edilen … Read more

Burcu Yalçınkaya: “İçinde yaşadığımız koşullar, dönem ve dönemin olayları yazdıklarımızı şekillendiriyor.”

Söyleşi: Serkan Parlak Burcu Yalçınkaya ile geçtiğimiz günlerde Mythos Kitap etiketiyle okurla buluşan ilk öykü kitabı “Gecenin Ölümü-Sisli Öyküler” hakkında konuştuk. Burcu Hanım, ilk öykü kitabınız “Gecenin Ölümü-Sisli Öyküler” geçtiğimiz günlerde Mythos Kitap etiketiyle okurla buluştu. Kurmaca türlerle olan ilişkiniz, yazma serüveniniz ve ilk kitabınızın ortaya çıkış sürecini anlatabilir misiniz? Kurmacaya karşı ilgim kitaplara, bilinçli … Read more

Çiziyorsam Sebebi Var: Burcu Koçer Oruç | Ayşe Yazar                                                      

Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı? Her çocuk gibi ben de renklere, boyalara bayılırdım. Hatırladığım ilk anılarımdan biri, yemek masamızda oturup suluboya yaptığım bir an. Ne çizdiğimi ya da kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum ama o mutlu hissi çok iyi hatırlıyorum.  Hayatım boyunca bu hisle çizmek, resmetmek diğer her şeyin paralelinde benimleydi. Lisans ve yüksek lisans … Read more

Duygu yoğunluğu yüksek bir öykü: “Yarın”

Joseph Conrad’ın “Yarın” adlı kitabı, Burcu Yılmaz çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Hayatının büyük kısmını denizde geçiren Joseph Conrad’ın, ilk olarak 1902 yılında yayımlanan öyküsü Yarın, Can Yayınları’nın Kısa Klasikler dizisinde. Yaşamının büyük bir kısmını denizde geçiren Joseph Conrad, bu duygu yoğunluğu yüksek öyküsünde deniz temasını derin kırgınlıklarla sonlanmış bir baba oğul ilişkisiyle buluşturur. … Read more

Burcu Ünsal’a 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Neden çocuklar için yazıyorsunuz? Küçükken, okulda ne zaman çok sevmediğim bir ders olsa hayal kurmaya başlar, kafamın içinde binbir türlü karakterle farklı zamanlara, farklı mekânlara giderdim. Büyüdüm, ama hayal kuran çocukluğum neyse ki beni hiç bırakmadı. Parkta bahçede, güzel bir şarkı dinlediğimde ya da yollar uzayıp bitmediğinde yine başlıyorum hayaller kurmaya. Öyküler böylece buluyor beni. … Read more

Öykü: Süper sorunlu erkekleri püskürtme rehberi | Necla Akdeniz

Onca yıllık deneyimli öykücüyüm, bu denli zorlandığımı hatırlamıyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın, öyküyü yazarken değil başlığı atarken zorlandım. Edebî kariyerime yakışmadı doğrusu. Metnin tepesinde, çürük diş misali sırıtıyor. Peşpeşe yığılmış tamlamalar silsilesi! Her şeyden önce sentaksı bozuk, gözleri rahatsız ediyor. Şimdilerin modası, okuyucuyu kolay yoldan elde etmeye çalışan başlıklara benziyor. Ödüllü bir öykücü olarak böyle ucuz … Read more

Öykü: Süper sorunlu erkekleri püskürtme rehberi | Necla Akdeniz

Onca yıllık deneyimli öykücüyüm, bu denli zorlandığımı hatırlamıyorum.  Sakın yanlış anlaşılmasın, öyküyü yazarken değil başlığı atarken zorlandım. Edebî kariyerime yakışmadı doğrusu. Metnin tepesinde, çürük diş misali sırıtıyor. Peşpeşe yığılmış tamlamalar silsilesi! Her şeyden önce sentaksı bozuk, gözleri rahatsız ediyor. Şimdilerin modası, okuyucuyu kolay yoldan elde etmeye çalışan başlıklara benziyor. Ödüllü bir öykücü olarak böyle ucuz … Read more

Öykü: Dut | Burcu Salantur

“Hanım ben çıkıyorum. Eksik var mı?” Her günkü gibi iki lokma ekmek, tiryaki bardağı ile -sırf dem- çay içtikten sonra, karısına seslenmişti Mustafa. Cevabı beklemeden ayakkabılarını giyindi, kapıyı usulca ardından çekti. Eylül ayının ortaları olmasına rağmen, üstelik daha öğlen bile olmamıştı, yazdan kalma bir gün yaşanıyordu. Evinin önündeki sokaktan yokuş aşağı saldığında kendini, çok değil, … Read more

Burcu Karakaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı titiz bir çalışmayla masaya yatırıyor

Burcu Karakaş’ın “Biz Her Şeyiz” adlı kitabı İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Türkiye’nin gündeminden düşmeyen, hemen hemen her konuyla ilgili fikrini belirtmekten çekinmeyen ve kamuoyunda bütçesiyle sık sık eleştirilerin hedefi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Burcu Karakaş’ın titiz çalışmasıyla masaya yatırılıyor. “Biz Her Şeyiz” – Diyanet’in İşleri, AKP döneminde güçlenen Diyanet’in bütçesini, personelini, özellikle aile, … Read more

Öykü: Ömrümün en uzun gecesi | Burcu Salantur

Elli beş ekran tüplü televizyonun sesi sonuna kadar açıktı. Banyodan çıkan iki çocuk yan yana oturmuş, sırtlarını sobaya vermiş, televizyona bakıyorlardı. Darende, yarı uyur gözlerle, hem yanmasınlar diye torunlarına göz kulak oluyor hem de Ulusa Sesleniş’i izliyordu. Döküm sobanın üstündeki portakal kabuğu rayihasına eşlik eden beyaz sabun kokusu tüm salonu sarmıştı. Tellerde asılı çamaşırlardan sular … Read more