Ressam, yazar ve sanat tarihçisi Gürol Sözen, bu dizisinde Anadolu’nun farklı çağlarını çocukların dilinden masallaştırıyor. Hitit Uygarlığı’nın gündelik yaşamından, sanatından, doğasından örnekler taşıyan ilk kitap, usta illüstratör Gözde Bitir T.’nin resimleriyle canlanıyor. İkinci kitapta ise Kuzey Ege’nin yeniden anlatılan iki kadim efsanesi, usta illüstratör An-Su Aksoy’un özgün resimleriyle canlanıyor. Dizinin devamı çok yakında Can Çocuk Yayınları etiketiyle raflarda.


Hititli Küçük Hayalcinin Düşleri
Hititler’in başkenti Hattuşa’da yaşayan küçük bir kız Pattiya. Her çocuk kadar meraklı, her çocuk kadar hayalci. Hattuşa’da baharın en güzel günleri. Doğa uyanmış, Alaru Bayramı’nın coşkusu bütün kenti sarmış. Tapınaklar, işlikler, pazar yerleri, evler cıvıl cıvıl. Pattiya anlatıyor, dört bin yıl önceki Anadolu topraklarında gezinti başlıyor…
Troya’da Bin Pınarlı Dağın Kelebeği
Troyalılar ve Akhalar arasındaki savaş onuncu yılına girmiştir. Kralın oğluyla aynı adı taşıyan Troyalı küçük Paris ise İda Dağı’nda baharın tadını çıkarmaktadır. Bir gün, bir imparator kelebek onunla konuşur ve ona kanatlı at yıldızından söz eder. Bu efsanevi yaratık, Paris ile ablası Hekate’nin düşlerini süslemektedir artık. Derken, bir gece kentin surlarında tahtadan bir at belirir. Bu koca hediye kime gelmiştir? Ya İda Dağı, o niçin bu kadar öfkelidir? Niçin adını Kaz Dağı olarak değiştirmeye karar verir?..
”Adım Pattiya, mavi uğurumun adı da Patti olduğuna göre, beyaz keçime de Pat desem olur mu? ‘Pat, buraya gel. Yazılıkaya’ya gidiyoruz hashur yemeye…’ desem, Patti kıskanır mı? Hattuşa’nın karanlık gecesinde asılı duran pembe bulut esnemeye başlamıştı sanki. Mavi bulutun da başı düştü düşecek. Gün ağarıyor olmalı. Benim bulutlarım, yıldızlar gibi, gündüz uyur. ”
”Kanatlı at sorumu yanıtlamak istemedi. Telaşlıydı, tedirgindi. Gece ve yıldızlar da tedirgindi. Pembe ve mavi bulut da gelmişti yanımıza. Beklemeye başladık hep birlikte… O sırada birinin Troya’nın sokaklarından koşarak kale kapısının önündeki meydana geldiğini gördük. Sağına soluna bakındı. Sonra, anıtsal tahta atın ayaklarına doğru yaklaştı, birkaç kez dokundu. Yanında iki üç kişi daha vardı. Derken, elindeki mızrağı tahta ata sapladı. Sonra kulağını tahta ata yasladı ve birden, ‘Bu tahta atı hemen çıkarın Troya’dan!’ diye bağırmaya başladı.”
Gürol Sözen
Ressam, yazar ve sanat tarihçisi Gürol Sözen ilk resim sergisini 1960’ta, İstanbul’da açtı. 1956’dan itibaren çeşitli gazete ve dergilerde deneme ve gezi yazıları, röportajları, çocuk öyküleri ve masalları yayımlandı. TRT için belgesel filmler üretti; sergiler, albümler ve kültür yayınları için metin yazarlığı, danışmanlık ve küratörlük yaptı. Üniversitelerde Anadolu tarihi ve sanatı üzerine dersler verdi. Eserleri bugün de çeşitli ülkelerin özel koleksiyonlarında sergileniyor. Resim başta olmak üzere, Anadolu uygarlıklarının her dönemi sanatçının vazgeçilmez tutkusu… Bu nedenle martıların peşine takılarak kitaplaştırdığı İstanbul’un ardından, Anadolu uygarlıklarını da bulutların, dağların, denizlerin ve nehirlerin izini sürerek, kendine özgü anlatımıyla öyküleştiriyor, masallaştırıyor. Kimi zaman büyükler, kimi zaman da yarının büyükleri için…
Gözde Bitir Tufan
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldu. Çeşitli reklam ajansları ve yayınevleriyle tasarımcı ve illüstratör olarak çalıştı. Katıldığı yurt içi karma illüstrasyon sergileri ve yurt dışı illüstrasyon bienallerinin dışında, yayınlanmış pek çok çocuk kitabının illüstrasyon ve tasarımında imzası bulunmaktadır. İstanbul’da yaşamını sürdüren sanatçı 2008 yılından bu yana Can Çocuk Yayınları’nda sanat yönetmenliği görevini sürdürmekte, aynı zamanda serbest illüstrasyon ve tasarım çalışmalarına devam etmektedir. Gözde Bitir yaptığı işi şöyle tanımlıyor: “Umarım yaşamım boyunca kâğıtların, boyaların kokusu ve renklerin ışığı eksik olmaz hiçbir günümden… Zira çocuklar için üretmek harika!
An-Su Aksoy
1977 İstanbul doğumlu An-su Aksoy, Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’den 1996’da, Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim-Tercümanlık Bölümü’nden de 2000’de mezun oldu. Türkçe dışında Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Ermenice konuşabilen Aksoy, üniversite yıllarından itibaren çeşitli sanat etkinlikleri, konserler ve festivaller kapsamında yurtdışından gelen sanatçılara mihmandarlık yaptı. Ailesinde de ressam ve karikatüristler olan Aksoy’un resme ilgisi küçük yaşlarda başladı. Çeşitli resim atölyelerinin çalışmalarına katıldı. Üniversite mezuniyetinin ardından mail art’la (posta sanatı) ilgilendiği dönemde illüstrasyona ağırlık verdi. 2006’da çocuk kitapları resimlemeye başladı. 2001’de Sevinç Altan yönetimindeki “Atölye” karma sergisine, ve 2015’te “Sihirli Bir Dünyaya Açılan Pencere: Dünden Bugüne Can Çocuk Kitapları İllüstrasyon Sergisi”ne katıldı. 2017 aralık ayında Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde ilk kişisel sergisini açtı.


















