Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son dönemde okuduğu kitapları, bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Iraz Şensöz’ü, yakın arkadaşı Gökçe Karabay ile konuştuk.

1) Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Çalışma masasında, mutfakta, yatakta, bahçede, sahilde, kafede… Iraz her an her yerde yazabilir. Aklındakileri ve kalbindekileri kâğıda dökebilmek için hiçbir şartnameye ihtiyaç duymaz. Tek ihtiyacı olan iyi bir fikirdir. Sonra, onu tutabilene aşk olsun! Iraz’la ilgili en ilginç anılarım, genelde hızıyla ilgili oluyor. Mesela, sabah erken saatlerde, aklına düşen bir öykünün çekirdeğini paylaşır. Üzerine biraz yazışır konuşuruz. Akşam olmadan, bir bakmışım, Iraz öyküyü bitirivermiş.
2) Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Aramızda başka ülkeler olmasına rağmen, Iraz’la hemen hemen her gün haberleşiyoruz. Sohbetlerimiz bazen okuyup etkilendiğimiz kitaplar üzerine oluyor, bazen de kendi yazılarımız üzerine. Iraz tam bir kâşif olduğundan, yeni yazar ve şairleri keşfetmekte üzerine yok. Ama en sevdiğim özelliği, soru sorması. Metni alır, evirir çevirir, öğelerine ayırır. Onu resmen sorguya çeker.
3) Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Iraz iyi bir dinleyici. Kendi iç sesine ve yeteneğine güvenmekle, bir başkasından yorum alıp onu filtrelemeyi çok güzel dengeliyor. Ben Iraz’la genelde akışa ve kurguya dair genel yorumlarımı paylaşıyorum. Metne farklı açılardan bakabildiğimiz için tartışmalarımız da keyifli oluyor.
4)Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Kahve. O kadar çok kahve içiyor ki yeni bir paragrafa geçtiği her sefer için bir bardak daha doldurduğu hissine kapılıyorum. Her yerde yazabildiği için “Deniz olmazsa olmaz,” (Gerçi denizi çok sever!) ya da “Ağaçlarla çevrili olmazsam yazamam,” (Doğanın tüm renklerini de sever!) gibi kuralları yoktur.
5) Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Bu aralar John Berger’in Sanatla Direniş ve Banana Yoshimoto’nun Mutfak adlı eserlerini okuyor. Ama ben bu satırları yazarken hepsini bitirmiş ve yeni bir kitap seçmeye hazırlanıyor olabilir.


















