Yazarın Odası: Aslı Ilgın Kopuz | Meltem Dağcı

Mart 7, 2024

Yazarın Odası: Aslı Ilgın Kopuz | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Aslı Ilgın Kopuz’u, eşi Murat Uyurkulak ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

O da ekmeğini senaristlikle kazandığından, mesaiyle ilgili klavye başına oturmuşsa, her yerde yazabiliyor. Ama kitabını-kitaplarını yazarken galiba daha özel, mahrem bir ortamı tercih ediyor. Çalışma odası ahşap malzemeyle kapatılmış, kitaplarla dolu bir teras… Kendisi aynı zamanda bir estet, yani güzellik algısı epey gelişkin biri de olduğundan pek güzel döşemiştir. Orada yazar. Gazetecilikten kalma terbiye ve alışkanlıkla son derece pratiktir, klavyeyi hızlı kullanır, yoğunlaştı mı veya heyecanlandı mı gözü hiçbir şeyi görmez. Rahatsız etmeye korkarım, o yüzden de burada anılmaya değer ilginçlikte bir hatıram yok.    

Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Her şeyi… Hayatın genel akışı içerisinde kendiliğinden olur bu. Okuduklarımızı, seyrettiklerimizi, dinlediklerimizi paylaşırız, iyilerini birbirimize işaret ederiz, iştah duyduklarımızı konuşur tartışırız.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Yazarken bir şey sormaz. Bitirdiğinde okutur. Şurası böyle olsun, şunu şöyle yaz, bunu değiştir gibi bir fikir teatisi cereyan etmez aramızda. Ben okurum ve sonra otururuz, metnin genelini konuşur tartışırız. Okuttuğu başka insanlar da olur. Lektörleri vardır yani. Ama esasen editörüyle mesaisine büyük önem verir. Editörlük müessesesinin kıymetini bilen, editörle çalışmanın ehemmiyetinin bilincinde yazarlardandır. Hiç üşenmez, asla yakınmaz, öyle gerektiğine ikna olmuşsa gemiyi yakar, oturup sıfırdan yazar. 

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Sabah bir fincan Türk kahvesini içer. Öğlen bir fincan kapsül kahvesini içer. Yazarken pek bir şey yemez. Masasının muhakkak düzenli, ortamın sessiz olması icap eder. Kaptırdığında onu masasından sadece kedileri kaldırabilir-di. Ne yazık ki iki kedisini de yakın zaman önce art arda kaybetti.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Son dönemde Selçuk Baran’a yoğunlaştı sanırım. Hep Baran’ın kitaplarına rastlıyorum elinde, komodinde veya masasında. Ama en son Roald Dahl ve Natalia Ginzburg okurken gördüm. Bilhassa çağdaş Dünya edebiyatının epey sıkı bir okuru ve takipçisidir. Son dönemde kim ne yazmış, ne basılmış, hepsini bilir.

edebiyathaber.net (7 Mart 2024)

Yorum yapın