Üzeyir Karahasanoğlu’ndan yeni kitap:  “Dünya Bir Rüzgâr”

Kasım 21, 2025

Üzeyir Karahasanoğlu’ndan yeni kitap:  “Dünya Bir Rüzgâr”

İlk kitabı Geçmişi Beklemek’le Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü Ödülü’nü kazanan, ikinci kitabı Gece Hep Gece ile Emine Işınsu Roman Ödülü’nde mansiyon alan yazarın yeni kitabı geçtiğimiz günlerde Vapur Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım metninden

Dünya Bir Rüzgâr’da yüzyıllar ötesine savrulacak, Beyazıt Kulesi’ne çıkacak, bir hayvan türünün yok edilmesine tanık olacak, ölememe lanetine tutulan korsanla kürek çekeceksiniz. Alevler ahşap konakları cayır cayır yutarken tulumbacı sevgilisinden başka şey düşünemeyen bir kadının yüreğini kavuracak, evvelinde bir acayip şeyhin gölgesine sığınacaksınız. Dahası kadim rüzgârın kollarında en çok siz değişeceksiniz. Yoksa kuru otlar yine uçuşacak tenhalarda, uğursuz bulutlar yine peyda olacak semada.

Tarihin büyüsü, anın gücü insanın tekinsizliğiyle canlanırken öykücülüğünde yepyeni bir sayfa açıyor Üzeyir Karahasanoğlu. Edebiyatın farklı türlerinde eserler veren, çeşitli dergilerde, seçkilerde eserleri yayımlanan yazar; kurmaca ile gerçeğin iç içe geçtiğini bilecek kadar hayal kuruyor, okuyor, yazıyor.

“Art arda beş altı kuşun işini gören Fazıl Reis “Gelin alın şunları,” dediğinde nutkumuz tutulmuştu. Yine de atıldık kadırgadan. Kayaların üzerinde çarçabuk yolduk tüylerini. Binlerce kuşun önünde öldürdüklerimizin tüylerini yolmak hoş değilse de neler görmüştü bu gözler neler! Sonra ikisi kazanlara atıldı, üçü çevirmeye takıldı, birazı çorbaya, pilava ayrıldı. İlk orada duyduk, guark kuşunun ateşe damlayan yağlı etinin kokusunu ve ilk orada dişledik, kızarmış etini. Kudurtan bir lezzeti vardı ve binlerce göz üzerimize çevriliyken bile daha fazla yiyebilmek için birbirimizle yarışıyorduk. Haftalardır boğazımızdan kayda değer tek lokma geçmediğinden miydi bu vahşiliğimiz? O an öyle sanıyorduk. Hâlbuki hiçbirimizin bilmediği bir kapıdan geçmiştik. Her öğün yiyebilir, doyduktan sonra yiyebilir, çatlayana kadar yiyebilirdik. Nitekim öğürürken bile yeni lokmalar tıkmanın telaşındaydık ağzımıza.”

Yorum yapın