Stefan Zweig külliyatı “Gömülü Şamdan” ve “Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor” ile genişliyor

Temmuz 20, 2020

Stefan Zweig külliyatı “Gömülü Şamdan” ve “Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor” ile genişliyor

Stefan Zweig’ın “Gömülü Şamdan” ve “Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor” adlı kitapları, Anıl Alacaoğlu çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Gömülü Şamdan

Bir halkın kader yolculuğu

Gömülü Şamdan, Yahudiliğin kutsal emanetleri arasında yer alan ve ait olduğu topraklardan koparılan Menora’nın, yedi kollu şamdanın yolculuğunu öyküler. Tarih boyunca Kudüs’ten Babil’e giden, tekrar Kudüs’e dönen, Titus tarafından Roma’ya götürülen, Roma’dan Vandallar tarafından kaçırılarak Kartaca’ya sürüklenen bu kutsal emanet, günün birinde Konstantinopolis’te yeniden ortaya çıkar. Mucizeye inanan ve ömrü boyunca bu ânı bekleyen Benyamin Marnefeş, şamdanı ait olduğu topraklara geri döndürmek üzere Bizans’a gider.

Çünkü: Umut hep vardır. Menora’nın bu uzun yolculuğu, Stefan Zweig’ın öyküsünde Yahudilerin yüzyıllardır süregelen diaspora hayatıyla özdeşleşir. Gömülü Şamdan salt bir kutsal emanetin değil, aynı zamanda bir halkın da kader yolculuğuna ışık tutar.

 #kutsalemanet #menora #yedikolluşamdan #diaspora #yahudilik #menkıbeG

Rahel Tanrıyla Hesaplaşıyor

İnanca ve adalete dair

Stefan Zweig, savaş karşıtlığını her zaman ilke olarak savundu. Pasifist düşüncenin insanda tolerans yoksunu bir eylemsizliği değil, nitelikli bir uzlaşı ruhunu doğuracağına inandı. Almanya’da antifaşist güçlerin ittifakının Hitler’in diktatörlüğünü ve dünyayı peşi sıra sürükleyeceği yeni bir savaş felaketini önleyebileceğini erken fark edenlerden biriydi. Söylediği ya da yazdığı her şeyde bir entelektüel olarak kendi imgesinin, yazar olarak da kendi rolünün izdüşümünü bulmak mümkündür. Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor’da bir araya gelen öyküler, Zweig’ın her koşulda barışı destekleyen tutumundan ve bu uğurdaki sonsuz çabasından doğmuştur. Yahudiliğin ve Hinduizmin kadim bilgisinden izler taşıyan bu öyküler, şiddetin her türlüsüne karşı bizi tetikte olmaya çağırır.

#barış #hak #adaletarayışı #yahudilik #hinduizm #menkıbe

STEFAN ZWEIG,­1881’de Viyana’da­ doğdu.­ Avusturya,­ Fransa ­ve ­Alman­ya’da­ öğrenim­ gördü.­ Savaş­ karşıtı­ kişiliğiyle­ dikkat­ çekti. 1919-1934­ yılları­ arasında­ Salzburg’da­ yaşadı,­ Nazilerin­ baskısı­ yüzünden­ Salzburg’u­ terk­ etmek ­zorunda ­kaldı. 1938’de­ İngiltere’ye,­1939’da­ New­ York’a­ gitti,­ birkaç ay ­sonra­ da ­Brezilya’ya ­yerleşti.­ Önceleri­ Verlaine,­ Baudelaire­ ve­ Verhaeren ­çevirileriyle­ tanındı, ­ilk şiirlerini ­ise ­1901’de­ yayımladı.­ Çok­ sayıda­ deneme,­ öykü,­ uzun­ öykünün­ yanı­ sıra­ büyük­ bir­ ustalıkla­ kaleme­ aldığı ­yaşamöyküleriyle ­de ­ünlüdür.­ Psikolojiye­ ve­ Freud’un­ öğretisine ­duyduğu ­yoğun­ ilgi, Zweig’ın ­derin ­karakter ­incelemelerinde ­ifade­ bulur.­ Özellikle ­tarihsel ­karakterler ­üzerine­ yazdığı­ yorumlar­ ve­ yaşamöyküleri, ­psikolojik ­çözümlemeler ­bakımından ­son­ derece ­zengindir. ­Zweig, Avrupa’nın ­içine­ düştüğü­ siyasi ­duruma­ dayanamayarak ­1942’de ­Brezilya’da ­karısıyla ­birlikte ­intihar etti.

ANIL­ ALACAOĞLU,­ 1989’da­ Akhisar’da­ doğdu.­ Ege ­Üniversitesi’nde­ Alman­ Dili­ ve­ Edebiyatı­ öğrenimi­ gördü.­ 2009’da­ ilk­ kitabı­ Üçüncü Sınıf Kadın­ yayımlandı ­ve ­muzır­ neşriyat­ olarak tanımlandı.­ Alacaoğlu­ bugüne ­dek­ Michael ­Ende,­ Andrzej ­Sapkowski,­Frank­ Schätzing, ­Gustav Meyrink, ­Sibylle­ Berg,­ Rolf ­Dobelli­ ve ­Sebastian­ Fitzek ­gibi ­yazarlardan­ çeviriler ­yaptı.

edebiyathaber.net (20 Temmuz 2020)

Yorum yapın