Sosyolojik ve İslami bakışla Selefilik, Vehhabilik, Cihadilik

Nisan 9, 2019

Sosyolojik ve İslami bakışla Selefilik, Vehhabilik, Cihadilik

Ergün Yıldırım’ın “Cihad ve İsyan” adlı kitabı Timaş Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Bugün cihad denince aklımıza ilk olarak IŞİD ve El-Kaide gibi örgütler geliyor. Cihad düşüncesini ilk olarak otomatik tüfeklerle ve canlı bombalarla eşleştiriyoruz. Ancak cihad, bugün televizyonlarda izlediğimiz halinden çok daha farklı ve kapsayıcı bir düşünce.

Aslında cihad fikri, İslamiyet’in temel yapıtaşlarından biri. Ergün Yıldırım da cihadı, bugünkü kargaşanın dışına çıkararak önce düşünsel, sonra tarihsel, sonra da toplumsal açılardan ele alıyor. Tarih içerisinde cihad düşüncesinin gelişiminde iz sürerken, bugün sıklıkla birbiri yerine kullanılan HaricilikSelefilik ve Vehhabilik kavramlarını da ustaca işliyor ve cihad hareketlerini anlamak isteyen okuyucular için hem tarihi hem düşünsel bir perspektif sunuyor.

Ergün Yıldırım’ın çalışmasını özel yapan bir diğer unsur da, cihadın toplumsal temelleriyle ilgili sözler söylüyor olması. Tarih içerisindeki cihad hareketlerinin genetiğine bakan Yıldırım, bu hareketler içerisinde genetik ortaklıkları ve temel farklılıkları geniş perspektifi sayesinde kolayca teşhis edebiliyor.

Kısacası, Ergün Yıldırım bugün ancak şiddetle özdeşleştirebildiğimiz cihad kavramını tam olarak anlamamızı ve bugünkü pratik örneklerine daha sağlıklı bir zihinle bakabilmemizi sağlıyor.

Cihad ve İsyan, cihad hareketlerini anlamak isteyen ve içinde yaşadığımız politik dünyayı merak eden herkesin okuması gereken bir kitap.

Kitaptan Alıntılar

“Fikirler, toplumla ilişkili olarak meydana gelir. Fikirler, salt fikirlerden oluşmaz. Toplumdan üstün, öte ve zamanlar üstü olan sadece vahiydir. Vahiyden ilham alan bütün hareketler ve fikirler toplumun içinde yansıyarak var olurlar. Selefilik de öyledir. O da Kur’an ve sünnetten ilham almakla beraber İslam toplumunda meydana geliyor. Orada belli sorunlara ve tartışmalara karşılık geliyor. Dün de böyleydi, bugün de böyle. Bundan dolayı Selefiliğin sosyolojik kökenlerini bilmek, teolojik temellerini bilmek kadar önemli.”

edebiyathaber.net (9 Nisan 2019)

Yorum yapın