Siz değil, hücreleriniz aç kalsın | Serkan Parlak

Kasım 6, 2023

Siz değil, hücreleriniz aç kalsın | Serkan Parlak

Beslenme ve Diyet Uzmanı Pınar Demirkaya’nın Nemesis Kitap tarafından yayımlanan sağlık-beslenme-kişisel gelişim kitabı “Ya Suçlu Lektinse!” geçtiğimiz günlerde okurla buluştu. Lektinin yerleşik hayata geçişle bağlantılı olarak tanımıyla ilgili açıklamalar, beslenme ve sağlıklı beslenmenin kökeni,  lektinin bağırsak sağlığı ve otoimmün hastalıklarla ilişkisi, olay örnekleri, lektinden zayıf beslenme, mevsiminde beslenme ve lektinden bağımsız beslenme-lektini azaltma önerileriyle ilişkili çözüme yönelik pratik öneriler ve on günlük lektinsiz beslenme programı uygulaması kitabın temel başlıklarını oluşturuyor.

“Bugün konuştuğumuz bütün sağlık sorunlarının ve fazla kilonun nedeni, bize ulaşma çabasını görmezden geldiğimiz vücudumuzla iletişimimizin kopuk olmasıdır. Kimse çok yediği için kilo almaz. Kilo almak bir yan etkidir, buna neden olan hastalık iyileştiğinde fazla kilo da ortadan kalkar. Beslenme bir farkındalık ve kişisel gelişim konusudur. Sürdürülebilir ve gerçekçi olması bir o kadar önemlidir. Peki, ya kilo almanızın nedeni lektin denilen proteinse? Ya çok yediğiniz için değil de, lektinden zengin ve yanlış yiyecekler yüzünden kilo alıyorsanız? Diyetisyen Pınar Demirkaya, yakın zamanda konuşulmaya başlanan “lektin” dosyasını açarken, aynı zamanda okura sağlıklı beslenmenin ve hastalıklardan kaçınmanın bütüncül yollarını anlatıyor,” deniyor kitabın arka kapak yazısında.

1940-1970 arası görünür olan ve Yeşil Devrim olarak kavramsallaştırılan köklü değişim, dünya genelinde üretim ve tüketim patlamasına bağlı olarak insan nüfusunun da gözle görülür biçimde artmasına neden oldu. Modern tarım teknikleri adı altında hibrit tohumlar, gübre, hormon, pestisit, böceklere yönelik kimyasal ilaçlar toprak verimini artırırken insan sağlığına geri dönüşü olmayan zararlar verdi. Ürün miktarı arttı belki ama bunun bedeli her türlü ürünün besin değerinin düşmesi oldu. Doğanın milyarlarca yılda oluşan dengesi bozuldu. Ağırlıklı olarak tahıla bağımlı beslenme modelinin etkisiyle insanların bağırsak floraları bozuldu. Bağışıklık sistemi hastalıkları, kronik sağlık sorunları ve otoimmün hastalıklar görülmeye başlandı. Günden güne bu hastalıkların derecesi arttı. Diyabet, haşimato, romatizma, fibromiyalji gibi kronik rahatsızlıklar ve sendromlar zorunlu ilaç kullanımına yol açtı. Vitamin ve mineral eksikliğine bağlı olarak tansiyon, kolesterol, tiroid ve şeker hastalığında belirgin artışlar görüldü. Hastalık-diyet-ilaç kısır döngüsüne girildi. Değdi mi peki?

Beslenme ve Diyet Uzmanı Pınar Demirkaya kitabının son bölümünü çözüm önerilerine ayırıyor. Vücudumuzu en iyi biçimde kendimiz tanırız. Kendimize özel beslenme programını hayata geçirmeye çalışabiliriz. Buna bağlı olarak öncelikle mevsiminde ve sürdürülebilir beslenme modelini benimsemek, tahıl merkezli beslenmeyi sınırlamak, mümkün olduğunca doğal tarım ve hayvansal ürünleri tüketmek ve bu modelleri yaşam biçimi haline getirmek gerekiyor. Lektinden zayıf beslenme programı ile bağırsak sağlığı ve bağışıklık sistemi yenilenip güçlenebilir, hücreler kendini onarabilir. Sonuç olarak temiz gıda ve mevsimsel beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek, beslenmeye bakış açısını ve yaşam tarzını değiştirmek bütün zorluklarına karşılık en temel çözüm gibi görünüyor. 

edebiyathaber.net (6 Kasım 2023)

Yorum yapın