Selen Somer’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Eylül 22, 2021

Selen Somer’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Çocuklar için  yazmaya anne olduktan sonra çok güçlü bir motivasyonla başladım. Kızım Irmak’ın 2 – 2.5 yaş civarı bir gözünde kayma olduğunu gördük. Göz doktoruna gittiğimizde kaymaya eşlik eden göz tembelliği sorunu olduğunu öğrendik. Eğer gerekli tedavi ciddi biçimde yapılmazsa görme kaybına kadar gidebileceğini duyduğumuzda ise ne hale geldiğimi anlatmama gerek yoktur sanırım. Tedavi basit ama o yaştaki küçücük bir çocuğa uygulamak için bir o kadar da zordu. Irmak her sabah uyanınca, sağlıklı olan gözünü bir göz bandı ile kapatmamız ve “tembel” olan göze çalışma fırsatı yaratmamız gerekiyordu. Böylece kayan göz hem odağına gelecek hem de çalışmayı öğrenecekti. Sabah takılan göz bandı akşam yatana kadar gözünde kalmalıydı. Irmak’ı oyunlarla bu sürece alıştırmak tabii ki anne ve babası olarak bize düşüyordu. Bir süre tüm aile bir gözümüz kapalı dolaştık. Derken Irmak 3 yaşına geldi. Anaokuluna başlama zamanı. Tedavi süreci ilkokula başlayana kadar devam edecek dedi doktorumuz. Yani tüm anaokulu hayatını  tek gözü kapalı geçirmesi gerekecekti.

Bu zor bir süreçti. Zorlukların ve üzüntülerin mutlaka bizi bulma nedeni vardır. İşte bu süreç beni kızım ve diğer çocuklar için yazmaya yöneltti. Bu sorunla mücadele etmesi gereken tek aile biz olamazdık. Öyleyse benzer süreci yaşayan çocuklar ve aileler için yazmak hem bana hem de onlara şifa olabilirdi. Böylece Pengu serisi kitaplarımın ilki olan  “Pengu Kostüm Partisi” hayat buldu. Bu kitapta hikayemizin kahramanı minik Pengu hayatında ilk defa göz doktoruna gider. Canı acır mı diye çok endişelidir. Muayene sırasında canı hiç acımaz ama olaylar hiç beklemediği bir şekilde gelişir.

Serinin diğer kitaplarını da minik okurlara, ailelerine ve eğitimcilere çocukların zaman zaman zorlandıklarını gördüğüm çeşitli konularda destek vermek amacıyla yazdım. Sayfa sonlarına yerleştirdiğim sorularla da onları düşünmeye ve aslında sorunmuş gibi gözüken konulara kendi çözümlerini üretmeye davet etmek istedim.

Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Benim annem emekli bir anaokulu öğretmeni. Böyle bir annenin çocuğu olmak çok şans tabii. Evimizde bir çok çocuk kitabı vardı. Annem bize sık sık kitap okurdu. Okudukları içinde ve daha sonra da benim defalarca çok severek okuduğum kitap Pierre Probst isimli Fransız  yazarın “Caroline” isimli kitabı. Kitabı hala saklıyorum. Ben de çocuklarıma bir çok kez  okudum. Kitap çok eski olduğu için cildini yenilettim. Çocuklarım o kitabı çok özenle, dikkatlice tutarak alıp okurlar. Benim için önemini bilirler. Onlar da kendi çocukları için saklayacaklarmış bu kitabı. Ne mutlu bana. Caroline çok renkli bir dünyası olan, bir çok hayvan dostu ile çeşitli maceralar yaşayan tatlı mı tatlı bir çocuktur. Kitap 6 farklı maceradan oluşur. Çizimler, renkler çok canlı ve neşeli, hikâyeler keyif vericidir. Kitabı okurken sanki siz de maceranın içinde gibi hisseder, Caroline’nın dostlarından biri oluverirsiniz.

 Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

 Keşke bunu ben yazsaydım dediğim kitaplar oluyor tabii. Soru gelince ilk aklıma gelen Amerikalı yazar Michelle Knudsen’ın “Kütüphanedeki Aslan” kitabı oldu. Kurallar elbette toplumsal düzeni sağlamak için çok önemlidir ve uyulmalıdır. Ancak sorgulanmalıdır da. İstisnai durumlar olabilir, inisiyatif almamız gerekebilir. İnisiyatif almak düşünen ve sorgulayan insanların sahip olduğu bir beceridir. Bu beceriye sahip olmayan kişiler sorumluluk almak, gerektiğinde tek başına karar vermek gibi çok önemli hayat becerilerini kazanamamış bireylerdir ve kolaylıkla manipüle edilebilirler. Çocukların mutlaka kazanmasını istediğimiz yaşam becerileri içinde düşünme, sorgulama ve inisiyatif alabilme becerileri vardır ve bu kitap çok küçük yaştaki okurlara bile bu mesajları mükemmel bir hikaye ve harika bir dille veriyor.

Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Çocuklara yönelik kitaplardan en son usta kalem Zülfü Livaneli’nin “Son Ada’nın Çocukları” kitabını okudum. Yetişkinler için yazılmış olan “Son Ada”  etkisinden hiç kurtulamadığım bir kitaptır. Kafamda döner durur. Böylesi gerçekçi, böylesi zor bir konu çocuklar için nasıl uyarmış bunu görmek istedim. Elimde olsa kapı kapı dolaşıp her çocuğa bir tane hediye etmek isteyeceğim bir kitap “Son Ada’nın Çocukları”.

edebiyathaber.net (22 Eylül 2021)

Yorum yapın