Prenses İzmir’in eğlenceli tarihi | Mehmet Özçataloğlu

Ağustos 18, 2014

Prenses İzmir’in eğlenceli tarihi | Mehmet Özçataloğlu

oykulerin-izindeÇocuklara tarihi anlatmak ve sevdirmek günümüz koşullarında zor görünüyor. Uzay çağını yaşadığımız bir dönemde teknolojik gelişmelerin her gün yaşamımızı etkilediği bir ortamda ilkel insanları ve onların yaşam biçimlerini nasıl sevdirebiliriz ki? Hele ki okullarda, sıkıcı ders kitaplarından, dört duvar arasında kuru bir anlatımla hiç olanaklı görünmüyor. Peki, ne yapalım? İlgi çekici görseller, video oyunları, çizgi filmler, filmler bu konuda yardımcı olabilir.

Tarihe uzak duran çocuklar yaşadıkları kentlere de çok yabancılar artık. AVM’lere hapsedilen yaşamlarımız bu bilinçten yoksun bırakıyor onları da. Oysa öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, katman katman bir medeniyet. Derinlere indikçe başka bir kültür. Ama kimin umurunda ki? İşte çocuklarımıza tarihi sevdireceğini düşündüğüm bir kitap “Öykülerin İzinde Smyrna’dan İzmir’e”. Özelde İzmirli çocuklara hitap ediyor gibi görünse de Anadolu’nun prenses kenti İzmir’in tarihi tüm çocukların ilgisini çekecektir.

Sara Pardo’nun kaleme aldığı Mertcan Mertbilek’in çizgileriyle can verdiği, Tudem Yayınları tarafından yayımlanan kitap “Süper Araştırmacılar Kulübü”nün maceralarını anlatıyor. Okullar kapanmış, yaz tatili başlamıştır. Bu kulübün üyeleri ise yan gelip yatmak yerine zamanlarını verimli geçirme peşindedirler. Ve planları İzmir’i keşfetmektir. Tarihi yerleri gezip üzerinde yaşadıkları mirasın köklerini araştıracaklardır. Tatil olmasına rağmen öğretmenlerinin rehberliğinde İzmir’in ilk yerleşim yeri olan Yeşilova Höyüğü’nden başlarlar keşfe. Arkeolog Zafer Derin eşliğinde gerçekleştiriyorlar höyük gezisini. Bu coğrafyanın ilk insanlarının yaşamları hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Yeşilova Höyüğü’nden birkaç gün sonra rota Bayraklı Tepekule’dir.

Ege kıyılarının bir başka zenginliği olduğunu görüyoruz, öğreniyoruz Bayraklı Tepekule’nin. Arkeolog Meral Akurgal burada yaşayanları, yaşamlarını, kültürlerini, savaşlarını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor çocuklara. Tepekule gezisinden sonra yeni bilgilerle donanan çocukların keyfine diyecek yok bu arada. Henüz buraları keşfetmemiş olup da bu kitaptan öğrenecek çocuklar da aynı keyfi yaşayacaklardır mutlaka. Ve kitapta daha sonra Kadifekale, Agora, Hisar Kalesi, Kızlarağası Hanı gibi ören yerlerinin keşfi var. İzmir’in tanınmış ismi, araştırmacı-yazar Yaşar Aksoy çocuklara eşlik ediyor bu gezide. Kiliseler, havralar, camiler anlatılırken İzmir’in demokratik yapısına da vurgu yapılıyor. Güzel ülkemizin her kentinde görülemeyen barış, kardeşlik ortamının İzmir’de yaşandığının anlatılması kitabı tamamlamış. Bununla birlikte iki noktayı da düzeltmeden geçemeyeceğim. İlki 75. sayfada, Birinci Dünya Savaşı’nın 1915 yılında başladığı yazsa da doğrusu 1914’tür. Bir diğeri de 82. sayfada adı geçen Birgili Çakırcalı Efe! Doğrusu şudur ki Çakırcalı’nın adı Ali değil Mehmet’tir. Bunu da düzeltelim ki büyük usta Yaşar Kemal’e haksızlık olmasın. Çakırcalı Mehmet Efe’nin destanını romanlaştıran tek isimdir kendisi. Tabi bunlar kitabın niteliğine gölge düşürmez, düşürmemeli. Çocuklara yönelik bir kitapta mükemmeli arayışımdır bunları dile getirmemin nedeni.

Bu kitap sayesinde okuyucular İzmir’in tarihini öğrenirken günümüzde bazı semt, mahalle, okul vb. yerlerin isimlerinin kökeni hakkında, nereden geldiği konusunda bilgi sahibi oluyorlar. Ki bu isimler konusunda yetişkinlerin de yeteri kadar bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum. Bu kitap her ne kadar çocuklar için görünse de milyonlarca İzmirli’nin büyük bir çoğunluğunu da (tamamına yakını) kentin tarihi hakkında aydınlatacaktır.

“Öykülerin İzinde Smyrna’dan İzmir’e” başka kentlerde yaşayan, kendisini o kente ait hisseden yazarlarımıza da örnek olsun isterim. Onlar da o kentlerin tarihini bu şekilde başta çocuklar olmak üzere, kent hakkında kısa yoldan, eğlenceli bir şekilde bilgi sahibi olmak isteyenlere sunsunlar.

Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (18 Ağustos 2014)

Yorum yapın