“Paşa”, “Sanat Güneşi”, “ikon”: İşte “o” Zeki Müren… | Burak Soyer

Mart 18, 2023

“Paşa”, “Sanat Güneşi”, “ikon”: İşte “o” Zeki Müren… | Burak Soyer

Zeynep Tütüncü Güngör’ün yazdığı, “Eskimeden Yenilenmeyi Bilen Başarır – Zeki Müren”, Türkiye sanat tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Zeki Müren’in hayatını kronolojik bir şekilde ele almasına rağmen, sanatçının her daim üzerinde taşıdığı taviz vermeyen ikonik kimliğini ön plana çıkararak standart biyografi kitaplarından ayrılıyor.

Yönetmen Mu Tunç’un 2018 yılında çektiği, başrollerinde Burak Deniz ve Büşra Develi’nin oynadığı, Türkiye’deki punk kültürünü anlatan ilk filmi olan “Arada”nın bir sahnesi şöyledir: Deniz Cellioğlu’nun canlandırdığı, plakçı Bülent’in dükkanında genç bir punk “adayı”, bir David Bowie plağı beğenir ve “Bu adam dünyada devrim yaptı,” minvalinde (repliği harfiyen hatırlamıyorum) bir şeyler söyler. Ceren Moray’ın oynadığı Ezgi karakteri de o sırada dükkandadır ve kendisi için Kamuran Akkor plakları seçmektedir. Bülent, genç punk’a Zeki Müren 1950’lerden kalma bir plağını göstererek, “Senin bahsettiğin adam daha doğmamışken bu adam sahneye böyle çıkıyordu,” gibi (maalesef yine repliği tam hatırlamıyorum) bir cevap verir. Müstakbel punk, etrafı Black Flag, Sex Pistols gibi grupların posteriyle sarılı bu dükkanda Zeki Müren’in ne aradığını anlayamaz ve mekandan uzar. Birkaç dakikayı geçmeyen bu sahne, Zeki Müren’in sanatının da bir özetidir aslında. Tavizsiz, yenilikçi, sıra dışı, halkına asla sırtını dönmeyen, şaşaalı bir hayat içinde yapayalnız, şöhretin en tepesindeyken bile mütevazı bir yaşam ve elbette eşsiz bir sanat… Yazar Zeynep Tütüncü Güngör’ün yazdığı, Destek Yayınları’nın biyografi serisinden çıkan “Eskimeden Yenilenmeyi Bilen Başarır – Zeki Müren”, tüm bu saydığım özellikleri, içinde barındıran, toplum nezdinde kah “Paşa”, kah “Sanat Güneşi” koltuğunda oturan Zeki Müren’in hayatını anlatıyor.

Zeki Müren’in hayatını 6 Aralık 1931 yılında Bursa’nın Hisar semtindeki doğumundan 24 Eylül 1996’da TRT’de katıldığı bir canlı yayında, yaşı tutan tutmayan birçok kişinin hafızasına kazınan rahatsızlığı sonrası ölümüne kadar kronolojik bir sıralamayla anlatan “Eskimeden Yenilenmeyi Bilen Başarır – Zeki Müren”in, klasik bir biyografi kitabında bulunan detaylarına girmeyeceğim zira herhangi bir arama motorunun ufak bir yardımıyla ya da ayrıca yapılacak araştırmalarla bu bilgilere ulaşmak mümkün. Ancak kitabı önemli ve değerli kılan şey, Zeynep Tütüncü Güngör’ün, Zeki Müren’in hayatını, Türkiye gibi toplumsal norm ve değerleri, resmi ideolojiyle “kırmızı çizgide” birleşen bir ülkede, kişiliğinden, sanatından gıdım taviz vermeden yaşayışını ön plana çıkarıyor olması.

46 yıllık sanat hayatı boyunca Zeki Müren, 36 hükümet gördü, 3 askeri darbeyi bizzat yaşadı, 20 kişi başbakan, 11 kişi cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu. Bu politik değişimlerin toplum üzerindeki etkisi bin bir çeşit şekle bürünürken, Zeki Müren olduğu yerde, kıpırdamadan kalmayı başardı. Bu yüzden halk, hiç “renk atmayan” Zeki Müren’e radyodan duyduğu andan itibaren kulak kesildi ve onu gazinolarda da, tek kanallı TRT zamanlarında da, renkli ekranda da yalnız bırakmadı. Şahsına münhasır sahne kostümleri, kallavi Türkçesi, zarafeti ve asaletiyle bir sanatçıdan çok daha fazla anlam taşıyordu. Geride bıraktığı sayısız eserle kafa kağıdı fark etmeksizin herkesin gönlünde taht kuran Zeki Müren’i bir kez daha anlamak için “Eskimeden Yenilenmeyi Bilen Başarır – Zeki Müren”, en uygun kılavuzlardan biri olarak hali hazırda elimizin altında duruyor.

edebiyathaber.net (18 Mart 2023)

Yorum yapın