Semih Gümüş: “Bugünün dünyasında herkes yalnız yaşıyor aslında.”

Söyleşi: Merve Koçak Kurt Daha çok eleştiri yazıları/kitapları ile tanıdığımız Semih Gümüş’ün Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz romanından sonra ikinci romanı da yayımlandı. Can Yayınları tarafından okura sunulan Yalnızlık Kime Benzer’in kahramanı adsız bir entelektüel… Lal’e duyduğu aşkın, yalnızlığın ve terk edilişin sorgulamaları gibi dursa da roman, insana dair daha pek çok şeyi anlatıyor. … Read more

Borges’in sonsuz bahçelerinde bir gezinti | Sibel Gögen

“Cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlediğini” söyleyen Jorge Luis Borges’in öykülerinde kadın karakterlere az rastlandığı konusunda bir yazı okudum geçenlerde. İki yıl kadar önce, oğlumun ‘bir gün kendi yazdığım öykü kitaplarımı da sıralayabileceğim kocaman bir kütüphanem olması’ dileğiyle kırk sekizinci doğum günümde armağan ettiği iki kitabı, Ficciones – Hayaller ve Hikâyeler ile Alef’i kütüphanemin … Read more

Hangi romanın kahramanına sarılırsın | Erdinç Akkoyunlu

Bir yürek kaça bölünebilir bir başka yüreğin acısından? Bu sorunun yanıtını mı arıyordum bilmiyorum… Ama geçen gün elim kitaplığıma gittiğinde, aklımda bin küsur kitap arasında Erdal Öz’ün Yaralısın romanını bulma düşüncesi vardı. Kentsel dönüşümle arsası değerli yaşlı apartmanların ötenazisine karar verildiğinden beri, Kozyatağı’ndaki kira evinin kırk yıllık tabanı daha çok çatırdıyor ben kitaplığa yeni kitaplar … Read more

Özgün ve tanıdık | Başak Beykoz

Yeni bir yazarla tanışırken heyecan duyar mısınız? Evetse bunun kişiye özgü ritüelleri olduğunu da bilirsiniz. Benimki bu kez oldukça çarpıcıydı. Yirminci yüzyıl dünya edebiyatında hatırı sayılır yeri olan John Cheever’ın 1930’lu 1940’lı yıllardaki öykülerinden oluşan bu eşsiz koleksiyonun dilimize aktarılmasını beklemişim sanki. Yazarla ilk karşılaşmamın “Güz Nehri ve Daha Önce Derlenmemiş Diğer Hikayeler” seçkisiyle olması … Read more

Edebiyat ile modayı buluşturmaya devam ediyorlar

BEYMEN Club ve Can Yayınları’nın Türkiye’de bir ilke imza atarak bir moda markası ve yayınevi işbirliği ile edebiyat dünyasının ünlü kitaplarını modaseverlerle buluşturan projesi, yeni setlerle zenginleşmeye devam ediyor. BEYMEN Club tasarım ekibinin Türk ve dünya edebiyatının en sevilen kitaplarından ilham alarak hazırladığı t-shirt, aynı tasarımı içeren çanta, ayraç ve kitaptan oluşan dörtlü setleri arasına … Read more

“Büyülü gerçekçilikten süzülen bir modernist”: Julio Cortazar | Selma Sayar

Büyülü gerçekçilik; fantastik ve mantık dışı öğeleri içeren, okuyucuyu gizemli varlıklarla dolu, zaman ve mekanın değişime uğradığı başka dünyalara sürükleyen, sanatçının hayallerinden beslenen, yanılsamaları, doğaüstüyü, düşleri, dönüşümleri barındıran, bilinçaltının arzularını dışa vuran bir akımdır. Terim, ilk olarak Alman sanat eleştirmeni Franz Roh tarafından kullanılmış. Daha sonra da Latin Amerikalı yazarlar bu akımı eserlerinde geliştirmişlerdir. Özellikle … Read more

Nedim Gürsel edebiyatta 50. yılını kutladı

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Türkiye Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, “50. Yılında Edebiyat ve Bilim İnsanı Nedim Gürsel Uluslararası Sempozyumu”nu gerçekleştirdi. Türkiye’de ve dünyada roman, öykü, biyografi, gezi, şiir, araştırma eserleri ile ses getiren, birçok dile çevrilen eserleri ile edebiyat alanında uluslararası ödüllere sahip olan Nedim Gürsel’in yazarlık hayatının 50. yılını kutlayacağı bu sene, İAÜ tarafından … Read more

2016 Erdal Öz Edebiyat Ödülü Orhan Koçak’a verildi

Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, yeni sahibini buldu. Orhan Koçak, ödülü aldığı gece duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Bu ödül benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Çok sevindim. Kabul eder misiniz diye sorduklarında, “Ne demek!” dedim böyle bir ödülü kabul etmemek düşünülemez bile. Bunun birçok nedeni var. … Read more

Erdal Öz’den “Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey!”

Erdal Öz’ün düzyazılarından oluşan “Düşünüyorum da, Müthiş Bir Şey!” Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden “Ben, kendi yazdıklarımın ilk okuruyum. Yazdığım her cümle, her paragraf, okur olarak kendimi düşünüp yazdığım, okur olarak benim beğenimden süzülüp geçecek cümleler, paragraflardır. Benim kafamdaki okurum “ben”im, kendimim. Başkaları beni ilgilendirmez. Öyleyse, benim okurum, benim yazdıklarımdan hoşlanabilmek için, benim yapımda, … Read more

Notos’un Ağustos-Eylül sayısı raflarda

Notos’un Ağustos-Eylül 59. sayısı yayımlandı. Tanıtım bülteninden Notos, Ağustos-Eylül, 59. sayısında Eleştiri – Edebiyat Nasıl Okunur? konusuna yöneliyor. Ne kadar çok kitap satıldığı ve ne kadar çok okunduğu değil de, nasıl okunduğu sorusunun asıl soru olduğu bir dönemdeyiz. Nitelikli okuma biçimlerinden uzakta olmak önemli bir sorunsa, edebiyatımızın bir dizi sorununu açıklamak da kolaylaşır. Bu sorunu … Read more

Sosyalist bir ütopya: Shakespeare and Company Kitabevi | Rüveyda Gürcan

Sadece Paris’in değil, dünyanın en tanınmış kitabevlerinden biri Shakespeare and Company. Ambleminde, mottosu şöyle yazıyor: Kilometer zero Paris, Türkçesi: Paris’e sıfır kilometre. Notre-Dame’in gölgesinde, Seine nehri boyunca sıralanan açık hava sahaf dükkânlarının karşısında, şehrin tam kalbinde. Kapısında İrlandalı şair Yeats’in “Yabancılara düşman olma; belki onlar kılık değiştirmiş bir melek olabilirler” dizeleri yazan tarihî bir yer… … Read more

Yazmanın zamansızlığı üzerine | Işıl Bayraktar

Yazarlar ne zaman yazarlar sorusunu kendime sorarım zaman zaman. Hem kendi yazın sürecimi incelerken, hem de yazma sürecinin inşasının yazarların hayatlarında kendine özgü hikayeler barındırdığını ve bunun yazma sürecinin temel taşlarından biri olduğunu düşündüğüm için. Yazarın asıl işi midir yazma eylemi?  Asıl iş denilen şeyle yazma arasında nasıl bir ilişki vardır? Yazarlık bir meslek halini … Read more