İstanbul Bienali kamusal alandan çekildi

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, bienal küratörü Fulya Erdemci, “vatandaşlarının özgür ifadelerine izin vermeyen otoriteden” alacakları izinle sokaklarda sanat projeleri gerçekleştirmenin sakıncalı olacağı kararına vardıklarını açıkladı. “Anne, ben barbar mıyım?” başlığıyla Fulya Erdemci küratörlüğünde gerçekleştirilecek 13. İstanbul Bienali sergileri, 14 Eylül-20 Ekim 2013 tarihleri arasında Antrepo No.3, Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, ARTER, SALT Beyoğlu ve 5533’te yer alacak. “Anne, ben barbar mıyım?” başlığını şair Lale … Read more

Goerge Orwell, edebiyat ve iktidar | İsmail Gezgin

İnsanın seyahati doğadan kültüre, biyolojiden uygarlığa olmuştur. Kurtulunması amaçlanan yalnızlık Tanrı’ya yüklenirken, toplumsal yaşam geleceğin teminatı bellenmiş; beden kültürün yasal dünyasında mahkûm edilmişti. Yasalı bir kültür dünyasına doğmuş her insan yavrusunun, doğasından getirdiği dürtülerini fallik iktidarların ruhsal parmaklıklı kodesine tıkması beklenmişti. Hiçbir bedenin özgür olmadığı bu ruh dünyasının her bireyi, diğeri ile rasyonel akıl yoluyla … Read more

Postmodernizmin paradoksu: Direniş | İsmail Gezgin

“Beni emperyalizmin uşağı olmakla suçluyorlardı, oysa ben sosyalizmin kategorilerini yeniden ele alıyordum… ‘Satılmış’ olmakla suçlanıp hakarete uğramayı hak etmeyecek kadar uzun süre hapis cezası almış biriydim…” A. Negri Dünya dönüyor, eskisinden de hızla yuvarlanarak dönüyor ve insanın ürettiği en büyük ikinci kültür sona yaklaşıldığını gösterecek alarmlar veriyor. İlk alet yapımının üzerinden 2,5 milyon, ilk tarımsal … Read more

Franz Kafka: Peşinde koşmadığı şöhreti ölümünden sonra yakalayan yazar | Hasan Saraç

“Her devrim gün gelir buharlaşır, ardında yapış yapış bir bürokrasi kalır.” Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun topraklarında, Prag kentinde, Almanca konuşan Yahudi bir ailenin ilk erkek çocuğu doğar. Daha I. Dünya Savaşı’nın başlamasına otuz yıl vardır. Franz Kafka’nın kayıtlarına “3 Temmuz 1883 tarihinde doğdu” diye yazar bir memur. O masum bebek hayatı boyunca hicvedeceği bürokrasiyle böylece tanışmıştır artık. … Read more

Devrim gündelik hayatta mümkündür | İsmail Gezgin

Gündelik yaşamımızın temelinde uygarlık süreci yatar; bir sözün, bir eylemin en azından binlerce yıllık bir geçmişi olduğu söylenebilir. Birlikte yaşam mecburiyeti ve içinde bulunduğu toplumda hem nesne hem de özne olan insan, diğerleri ile diyalektik ilişkide davranışlarını şekillendirmek zorunda kalmıştır. Toplumsal yaşamda asgari müşterekte birleşip “biz” olabilmek için birey, kendi doğasına içkin arzularının tatminini yalnızlığa … Read more

Umut kentlerde | Esra Ertan

Bizi bir araya getiren şey, koşumu dörtnala karanlık geleceğe sürülen kentlerin susturulmuş çığlığı oldu. Önce parklardan yükseldi çığlık, sokaklardan, vapurlardan, bir akşam evlerin balkonundan, ışıl ışıl bir gecede şehir insanından. Kentler dillenmeye, söylenmeye başladı. Kentler kendi kaderini, kendi iradesini ifade edebileceği bir geleceğe yürümeye başlıyor. Şehir insanı mobilize devinimlerle birbirinden vazgeçmeden, bir arada var olmanın … Read more

Çağdaş Gazeteciler Derneği: “Basın özgürlüğü ağır tehdit altında”

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Yönetim Kurulu, basına yönelik baskıları kınayan bir açıklama yaptı. Açıklama metni şöyle: “Gezi Parkı’nda başlayan ve devamında tüm Türkiye’ye ‘özgürlük’ talebiyle yayılan eylemlere karşı baskı politikalarını artırarak yanıt veren hükümet, hedefine medya kuruluşlarını aldı. İktidarının başından beri kendisine yandaş bir basın düzeni oluşturmaya kararlı görülen hükümet, her şeye rağmen özgür … Read more

E. M. Forster’a Göre Roman Sanatı | Nuran Durmaz

E. M. Forster’ın Roman Sanatı adlı kitabı, 1927 yılında Cambridge Üniversitesi’nce düzenlenen bir dizi konuşmanın derlemesi. Söyleşi havasındaki konuşmalar kitaba aynen aktarılmış. Roman sanatının inceliklerini titizlikle ve kendi dönemine göre oldukça özgün bir yaklaşımla ele alan bu kitabın, roman sanatı üzerine temel yapıtlardan biri olduğunu öğrendiğimde bir an önce okumak istedim. Ancak basımı tükenmiş olan bu … Read more

Jean-Paul Sartre ile bir söyleşi

Mıchel Contat tarafından Haziran 1975 yılında yapılan bu söyleşide söz konusu ölüm olunca eskiden hiç ölümü düşünmediğini belirten Sartre: “Hattâ bir ara, otuzuma doğru, ölümsüz olduğuma inandığımı biliyorsunuz. Ama şimdi artık kendimi ölümlü duyumsuyorum, ölümü düşünmeden” diyor. Contat: Bir yıldır, sağlık durumunuz konusunda pek de iyi sayılmayacak söylentiler dolaşıyor ortalıkta. Bu ay yetmiş yaşını tamamladınız. … Read more

Mesele’nin yeni sayısı çıktı

Mesele Kitap Dergisi‘nin “Kürtaj Yasağı” dosya konulu 67. sayısı (Temmuz 2012) kitapçılara dağıtıldı. Mesele’nin bu sayısında ana söyleşi olarak, feminist Handan Koç’la yapılan bir söyleşi yer alıyor. Söyleşinin başlığı, “Kürtaj Yasağı Bir Meydan Okuma, Ama Bizim İçin Geri Dönüş Yok!” Handan Koç söyleşisinde, kürtaj yasağı getirilme çabasında kritik olanın, iktisadi temelde bir ucuz işgücü deposu … Read more

Yazmayı bırakan yazarların hikayesi

Hermann Melville, Bartleby adını taşıyan öykü kişisiyle ‘Bartleby sendromu’nun isim babası olmuştu. Bartleby sendromu, herhangi bir sebeple yazmayı bırakan, yazarlık hayatının zirvesindeyken susmayı tercih eden yazarları nitelemek için kullanılıyor. J. D. Salinger (1919-2010): Eğer Bartleby’ler arasında bir sıralama yapmak gerekirse ilk sıraya Jerome David Salinger konulmalıdır. Salinger, ünlü olduğu kadar göz kamaştırıcı da olan dört … Read more

Jorge Luis Borges ile söyleşi

Jorge Luis Borges ile 1984 yılında Buenos Aires Üniversitesi Felsefe profesörleri ve Psikoloji bölümündeki öğrencileri tarafından gerçekleştirilen  söyleşi:   RÚSSOVICH: Başlıyoruz. Ne diyebiliriz…? – Başlangıçta, b’reshit bara elohim, olmaz mı? RÚSSOVICH: “B’reshit bara elohim et hashamayin ve et ha’aretz,” Tanrı başlangıçta, yıldızları ve yeryüzünü yarattı. – Hayır, “Tanrılar” yarattı. RÚSSOVICH: Ah, “Tanrılar”; elohim çoğul bir kelime evet. … Read more