Hasan Saraç: “Yıllardır demlenen sihirli iksirin mayasıyla kendi tarzımı yaratmayı hayal ettim.”

Söyleşi: Osman Palabıyık Hasan Saraç ile Türkiye ve dünya edebiyatının önemli isimlerinin hayatlarını ve onlar hakkında bilinmeyenleri konu ederek kaleme aldığı, yıllarca eskimeyecek bir başucu kitabı olan “Yazdıklarıyla Yaşayanlar” üzerine konuştuk… Yazdıklarıyla Yaşayanlar  yakın zamanda Portakal Kitap etiketiyle çıktı. Yazar portrelerini ilk olarak ne zaman yazmaya başladınız? Kitabın hikâyesinden  bahsedebilir misiniz biraz? İlk romanım Çapraz … Read more

Teoman: “O peşinden koştuklarımız var ya, o yaşadıklarımız, onlar hep Fasa Fiso.”

Söyleşi: Gamze Erkmen  “Çok önemli hikâyeler beklemeyin okurken. Eninde sonunda çocuksu bir mesleğe hayatını vermiş bir kişinin hikâyelerini okuyacaksınız. Ne kadar önemli olabilir ki bu hikâyeler? Zaten o yüzden kitabımın adı Fasa Fiso” diyor Teoman, henüz çıkan kitabı hakkındaki önsözünün sonunda. Teoman, hep kitap tarafından yayımlanan kitabında, çocukluğundan bugününe kadar, hep hayalini kurduğu o sahneye … Read more

İlhami Algör: “İkircikli Biricik’de Müzeyyenvari derin bir tutku yok ve masaya alevli meyve gelmiyor”

Söyleşi: Can Öktemer İlhami Algör’ün 1995 yılında yayınlanan “Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku” romanı,  edebiyat dünyamıza ezber bozan bir yerden girmiş;  sokağın diliyle argoyu nefis bir şekilde kurguladığı romanı farklı anlatım tarzıyla dikkat çekiyordu. İlhami Algör, “Fakat Müzeyyen”de, sevgilisi tarafından terk edilen bir adamın hayalle gerçek arasına sıkışmış hikayesini anlatıyordu. Lakin bunu, hikayesini hiç önemsemeyerek; karakterin … Read more

Gitmek, kendi zamanında yaşamaktır | Feridun Andaç

Gittiğimi söylersem, anla ki dönüyorum. İnsanın kendinden gitmesi zor olduğuna göre; hep kendi zamanındadır, orada yaşamak ister. Evet, arada bir kopuşlarımız olur. Birine gitmek arzusu ruh eşinizi bulmak, tümleşme isteğinden gelen bir duygu. Birlikte kendi zamanınızı var etmek, hayatı bütün yanlarıyla karşılayıp solumak… Bazen bunu “idealize” edenlerin hayal kırıklıklarına tanık oldukça, yanlışlığın “gitmek”te değil, deneyimlenmemiş … Read more

İnsan kendine gitmeli önce | Feridun Andaç

-Ustam, öğretmenim, dostum Emin Özdemir’in anısına                                                                                                “Gen Bencildir”i okuyorum nicedir. Kitabın bir yanıyla “düşsel”, diğer yanıyla da “sorgulayıcı” okuru olarak zihnimi kanatlandıran birçok şey/i bulduğumu söyleyebilirim anlatılanlarda. Bir yazarı tanıma/anlama yolculuğuna çıkmıştım öteden beri. Ona dair yazdıklarımla birlikte yazacaklarımı bir araya getirip tasarladığım kitabı kurarken, yan okumalarımdan birinde Samuel Beckett’in bir sözü çıkmıştı karşıma: “Ben … Read more

Semih Gümüş: “Bugünün dünyasında herkes yalnız yaşıyor aslında.”

Söyleşi: Merve Koçak Kurt Daha çok eleştiri yazıları/kitapları ile tanıdığımız Semih Gümüş’ün Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz romanından sonra ikinci romanı da yayımlandı. Can Yayınları tarafından okura sunulan Yalnızlık Kime Benzer’in kahramanı adsız bir entelektüel… Lal’e duyduğu aşkın, yalnızlığın ve terk edilişin sorgulamaları gibi dursa da roman, insana dair daha pek çok şeyi anlatıyor. … Read more

Hamdi Koç yeni romanıyla Can Yayınları’nda

Hamdi Koç’un yeni romanı Yalnız Kaldınız, Peyami Bey! Can Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden “Yaprağın ve külün huzuru. Ne hatıra ne bağlılık ne korku ne üzüntü. Peyami Bey’in fikirleri vardı, ve sessiz bir dinleyiciye kendini anlatma arzusuyla doluydu. Hayata ve sonrasına dair. Haksız ölüme, o ölümün hayata bıraktığı yüke, sonrasına taşıdığı acıya dair. Geri dönenlerin … Read more

Yekta Kopan: “Bir edebiyatçı olarak hayatla ‘didişmeyi’ seviyorum.”

Söyleşi: Sibel Gögen Yekta Kopan ile Kasım 2016’da Can Yayınları tarafından yayımlanan ve birbirinden çarpıcı on iki öyküden oluşan “Sakın Oraya Gitme” adlı son kitabı, gündem, edebiyat ve öyküler üzerine söyleştik: Kitaplarınızın okuyucuyu gizemli bir dünyaya davet eden, okumak için kışkırtıp baştan çıkartan adları var. Sakın Oraya Gitme, adının tam aksine “Korkma, hadi artık oraya … Read more

Enis Batur’dan “Başkalaşımlar XXI-XXX”

Enis Batur’un denemelerinden oluşan “Başkalaşımlar” dizisinin üçüncü cildi olan “Başkalaşımlar XXI-XXX” Kırmızı Kedi Yayınevi etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Başkalaşımlar XXI-XXX, Enis Batur’un 1974’de “Ayna” ile başlattığı çizginin son noktasına, “başlangıç noktası”na geri dönüyor. İnsanın içinde ya da dışında, kendisi ya da başkaları için inşa ettiği mekânlara götürüyor okuru; yalnızlığın, ihtirasın, zulmün, deliliğin ve bin bir … Read more

Hayko Bağdat’tan “Kurtuluş Çok Bozuldu”

Hayko Bağdat’ın “Kurtuluş Çok Bozuldu” adlı kitabı, İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Hayko Bağdat, kimsenin kimseyi beğenmediği yurdumuzda yeni kitabı Kurtuluş Çok Bozuldu ile kahkaha ve gözyaşını aynı satırlara sığdırırken, uzun yıllar yerini kaybetmeyecek bir çentik de atıyor edebi hayatımıza… “…Cenevizliler, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Süryaniler, Türkler, Kürtler, Iraklılar, Siyahlar ve Translar isyan etme noktasına … Read more

Enis Batur’dan “Başkalaşımlar XI-XX”

Enis Batur‘un “Başkalaşımlar XI-XX“ adlı deneme kitabı, Kırmızı Kedi etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden “Başkalaşımlar” dizisi, Enis Batur’un, kendi deyişiyle, “yaratıcılık sorunları üzerine yatay, dikey ve sarmal ilişkileri sorguladığı denemeler”den oluşuyor. Başkalaşımlar XI-XX, yazılışları açısından yer yer ilk ciltteki metinlerle kesişen, gene de çoğunluğu 1990-2000 arasında yazılmış on denemeyi toplu biçimde okura sunuyor. Daha önce ele … Read more