Öykü: Rüzgârgülü | Hatice Yaman

Temmuz 12, 2025

Öykü: Rüzgârgülü | Hatice Yaman

Annem beni badem gözlüm diye sever. Badem yemeyi çok sever belki de ondan olmalı. Aynaya baktığımda küçük basık burnum çekik gözlerimle ne  abime ne de kız  kardeşime  benziyorum. Ahmet’in abisi var ama onun büyümüş hâli gibi. Ben de büyüyünce abim gibi geniş alınlı çukur gözlü mü olacağım? Kafamda çok sorular gezer gün boyu. Ağaçlar gibi sessizce  bir köşede düşünürüm bazen…Böyle zamanlarda annem alıştığım bir telaşla seslenir evde beni duyamazsa. Sessizlik oyunu yaparım kendimce annemin beni bulmasıyla biten. Onun hep göz mesafesinde her an görebileceği bir yerde olmaya içindeki anne telaşını azaltmaya çalışırım.

Ahmet’in çok güzel oyuncakları var bakkallardaki şekerler gibi renk renk arabaları, minik asker adamları. Abimin oyuncakları yok o artık lise olmuş ne demekse. Bilgisayarında  oynuyor  tüm oyunları. Eliyle tutmadan dokunmadan nasıl seviyor oynamayı anlayamıyorum. Arada bunu da düşünüyorum kendimce. Bana sen anlamazsın boşuna bakma ekrana dedi. Annemin yüzünden bir çizgi düştü yere sanki o böyle deyince. Kardeşine öyle söyleme biliyorsun o farklı dedi annem abime. Ben farklıyım bunu herkes bana söylüyor bir şekilde. Kimisi bakışlarıyla delik deşik ederek söylüyor sessizce.

Elimi açınca bir çubuk gibi çizgi görüyorum. Bu çizgiden annemin alnında da var. Bana kitap okurken yatağımın yanında alnındaki  o çizgiye bakarım hep. Sonra  uyuyakalırım. Ahmet’in elini gördüm geçen oynarken arabalarıyla. Bahçedeki ağacın dalları gibiydi. Benim elimdeki ise cılız bir ota benziyor. Bunu anneme sorsam yine şöyle bir yutkunur sen farklısın der ve bana farklı olmanın güzelliklerini anlatmaya başlar: Pazardaki meyveler gibi hepimiz aynı şekilde değiliz kimimizin kafası armut gibi kimimizin ki elma gibi. Ama hepimizin bir kalbi var der sonra eminim. Benim de bir kalbim var herkes gibi. Gözlerim, burnum kafam fabrikalardaki defolu ürünler gibi görünse de sınıftaki çocukların yanında kalbim aynı şekilde olmalı. Öğretmenimiz senin çok tatlı bir kalbin var dedi. Karıncaların üstünden zıplayarak yürümeye çalışıyordum teneffüste. Anne karınca ölürse bebek karıncalar ne yaparlar nasıl evlerini bulurlar diye üzülüp ağlamaya başlamıştım. Öğretmenimiz yardım etti ve sınıfa geri getirdi beni. Bazen unutuyorum nerde olduğumu anneme bakıyorum o zaman .Öğretmenim de benim okuldaki annem.

Hava az rüzgârlı olunca parka giderken uçurtmamı da götürürüz. Kız kardeşim hep sallanmak ister babamla annem anlaşma yapmış gibi bizi paylaşırlar. Babam salıncakta kardeşimi sallar ben annemle uçurtma peşinde koşarım. Ne zaman başımı çevirsem hep arkamdan bir gölge gibi gelir annem peşimden..

Bir de rüzgârgülünü çok severim. Annem bir gün bak sana ne aldım bir rüzgârgülü dedi. Zannettim ki bahçeden bir çiçek rüzgârgülü. Öyle değilmiş. Ben koştukça elimde döner rengârenk. Büyüyünce babam gibi olduğumda anneme hep rüzgârgülü almak isterdim. Çiçekler gibi rengârenk , anneler gibi telaşlı dönen rüzgârgülleri.

Yorum yapın