Orman Masalları, doğa, insan ve hayvan arasındaki kırılgan ilişkiyi yeniden keşfetme imkânı sunuyor

Aralık 20, 2025

Orman Masalları, doğa, insan ve hayvan arasındaki kırılgan ilişkiyi yeniden keşfetme imkânı sunuyor

Horacio Quiroga’nın Orman Masalları adlı öykü kitabı Eksik Harf Yayınları tarafından Taylan Onur çevirisiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

‘’Özenle çevrilen Orman Masalları, büyülü gerçekçiliğin kurucu isimlerinden Horacio Quiroga’nın kaleminden çıktı. Türkçede yayımlanan ilk özgün baskısıyla okurla buluşan bu eser, Quiroga’nın doğa, insan ve hayvan arasındaki kırılgan ilişkiyi ustalıkla kurduğu anlatı dünyasını bugün yeniden keşfetme imkânı sunuyor.’’

Orman Masalları, her yaştan okura hitap eden, katmanlı anlatımı ve güçlü metaforlarıyla Latin Amerika edebiyatının en önemli öykücülerinden Horacio Quiroga’nın zamansız eserlerinden biridir. Büyülü gerçekçiliğin kurucu damarlarından biri olarak kabul edilen Quiroga, bu kitabında doğayı yalnızca bir arka plan olarak değil; anlatının merkezinde duran, söz alan ve hüküm veren canlı bir varlık olarak ele alır.

Kitapta yer alan öyküler; dini, mitolojik ve medeniyet temelli göndermelerle örülürken, insan ile hayvan, uygarlık ile vahşet, akıl ile içgüdü arasındaki kırılgan sınırları görünür kılar. Orman, Quiroga’nın dünyasında hem bir sığınak hem de bir yüzleşme alanıdır. Karakterler, doğanın acımasız ama adil düzeni içinde sınanır; yaşamla ölüm, masumiyetle şiddet arasındaki çizgi her an silinmeye hazırdır.

Orman Masalları, vahşi doğanın büyülü gerçekliğini yalın ama sarsıcı bir atmosferle sunarken, okuru insan merkezli düşünceden uzaklaştırır ve varoluşun daha ilkel, daha dürüst bir katmanına davet eder. Hayvanların dili, doğanın sessiz yasaları ve insanın kırılganlığı bu öykülerde iç içe geçer.

İlk yayımlandığı günden bu yana güncelliğini koruyan Orman Masalları, doğayla kurulan ilişkiyi, medeniyetin sınırlarını ve insanın doğa karşısındaki kırılgan konumunu bugün hâlâ çarpıcı bir biçimde sorguluyor. Quiroga’nın bu etkileyici eseri, yalnızca bir masal kitabı değil; okurunu düşünmeye, durmaya ve sınırları yeniden okumaya çağıran güçlü bir edebi deneyim sunuyor.

Bir süre o korkunç işkence devam etti ve beni dinleyen çocukların, kimsenin bu şekilde işkence görmesini hayal etmelerini istemiyorum. “Lütfen! Ölüyorum!” diye bağırdı Juan Darién. “Çizgilerini göster!” diye karşılık verdiler.

Yabebirí’de başka birçok balık da olduğu için, bazı kötü adamlar onları dinamit bombalarıyla avlamaya gider. Nehre bir bomba atarak milyonlarca balığı öldürürler. Yakındaki tüm balıklar, bir ev kadar büyük olsalar bile ölürler. Ve hiçbir işe yaramayan tüm küçükler de ölür.

“Bizi bu kadar güçlü yapan zekâmız değil, çalışmamızdır.” “Ben zekâmı sadece bir kez, hayatımı kurtarmak için kullandım.” “Herkes gibi çalışsaydım, o çabaya ihtiyacım olmazdı.” “Oradan oraya uçarak da çalışarak yorulduğum kadar yoruldum.” “Eksik olan şey, o gece edindiğim görev bilinciydi.” “Çalışın arkadaşlar, çabalarımızın yöneldiği amacın, herkesin mutluluğu, her birimizin yorgunluğundan çok daha üstün olduğunu düşünerek. İnsanlar buna ideal derler ve haklıdırlar. Bir insanın ve bir arının hayatında başka bir felsefe yoktur.

Horacio Quiroga

Uruguaylı yazar ve şairdir.

Latin Amerika’nın önde gelen kısa öykü yazarlarından biri olarak görülür. Günümüze dek süren bir geleneğin kurucularındandır ve Amerikalı kısa öykü yazarı Edgar Allan Poe’nun (1809-1849) önemli bir mirasçısı olarak kabul edilir.

Hayatının büyük bir bölümünde Quiroga, gazeteci, öğretmen ve sulh yargıcı olarak çalıştı. Ancak, ona asıl geniş çaplı tanınırlığı ve beğeniyi kazandıran tür, kısa öyküleri oldu. Kuzey Arjantin’deki Misiones ormanından ilham aldığı “Orman Hikâyeleri”; tıpkı “The Decapitated Chicken” ve “The Feather Pillow” gibi uğursuz, kanlı, ürkütücü hikâyeleri kadar meşhur oldu.

Quiroga, kısa öyküyü edebi bir tür olarak ele aldı ve herhangi bir kısa öykü yazarının uyması gereken on temel ilkeyi önerdiği ünlü “ Diez mandamientos para el narrador perfecto “ eserini ortaya koydu.

Ölüm, çok erken yaşlardan itibaren evin bir parçası oldu. Horacio henüz birkaç aylıkken, babası bir av kazasında hayatını kaybetti. 1891’de annesi Pastora Forteza yeniden evlendi ve 1896’da yeni eşi Mario Barcos, onu felç bırakan bir inme geçirdi. Aynı yıl, Quiroga’nın üvey babası bir av tüfeğiyle kendini vurarak intihar etmeye karar verdi. Odaya giren yalnızca 18 yaşındaki Horacio, bu korkunç olaya tanıklık etti.

O zamana kadar Quiroga, Montevideo şehrinde liseyi ve teknik eğitimini tamamlamıştı. Edebiyat, kimya, fotoğrafçılık ve özellikle bisiklet sporuna, kırsal yaşama ilgi gösteriyordu. Makine ve alet tamir atölyelerinde uzun saatler geçiriyor ve yakın kasabalara bisiklet turları yapıyordu.

Felsefi materyalizme bağlı olan Quiroga, ilk metinlerini (şiirlerini) 1894 – 1897 yılları arasında yazmaya başladı. Bu sıralarda, La Revista ve La Reforma gibi Uruguay dergilerine katkıda bulunmaya başladı ve 1898’de ailesinin ilişkilerini onaylamadığı María Esther Jurkovski’ye âşık oldu. Bu karşılıksız aşk, Quiroga’ya daha sonraki bazı eserleri için ilham kaynağı olacaktı.

Quiroga, üvey babasından kalan mirası, o dönemdeki genç entelektüeller için bir dönüm noktası olan Paris’e seyahat etmek için kullandı. Orada bir dönüşüm yaşadı. Montevideo’dan birinci sınıfta ayrılan eğitimli genç adam, Fransız başkentinde dört ay boyunca yoksulluk içinde dolaştıktan sonra, perişan ve cesareti kırılmış bir halde üçüncü sınıfta geri döndü. O andan itibaren, kendisinin alametifarikası olan gür, siyah sakalı uzatmaya başladı.

Uruguay’a döndükten sonra, Montevideo’ya yerleşmeden önce, Paris deneyimlerini “Diario de un viaje a París” adlı eserinde yayımladı. Orada, José María Delgado (1884-1956), Federico Ferrando (1877-1902) ve özellikle gençliğinden beri tanıdığı Alberto J. Brignole ve Julio J. Jauretche dâhil olmak üzere diğer yazar arkadaşlarıyla edebi bir grup kurdu. Bu grup, «Consistorio del Gay Saber” olarak adlandırıldı ve iki yıllık varlığı boyunca yerel edebiyat yaşamını etkiledi.

1901’de büyük hayranlık duyduğu Arjantinli şair Leopoldo Lugones’e (1874-1938) adanmış, elliden fazla şiir ve düzyazı metninden oluşan ilk kitabı “Los arrecifes de coral” yayımlandı. Aynı yıl, ölüm kapısını bir kez daha çaldı; İki kardeşi, Prudencio ve Pastora, tifodan öldü.

Kısa bir süre sonra, Horacio, arkadaşı ve meslektaşı Federico Ferrando’nun düello yapmayı planladığı tabancasını temizleyip kontrol ederken, silah yanlışlıkla ateş aldı ve Ferrando’nun hayatını kaybetmesine neden oldu. Quiroga, cinayetin kaza olduğunun kanıtlanması sırasında polis tarafından tutuklandı ve dört gün hapiste kaldı.

Özgürlüğüne kavuşunca, “Consistorio del Gay Saber” grubunu dağıttı ve 1902’de Uruguay’ı sonsuza dek terk etmeye karar verdi. Arjantin’e yerleşti, öğretmen olarak iş buldu ve kız kardeşi María ile Buenos Aires’te kaldı. Caras y caretas, PBT ve La Nación da dâhil olmak üzere birçok dergi ve gazeteye katkıda bulundu.

Quiroga’nın Misiones ormanına ilk yolculuğu 1903 yılında, Leopoldo Lugones’e bölgedeki Cizvit kalıntılarına yaptığı bir araştırma gezisinde eşlik etmesiyle gerçekleşti. Quiroga bu geziye fotoğrafçı olarak katıldı ve orman, çektiği ilk kareden itibaren kalbini fethetti. Öyle ki, 1906 yılında Misiones’te toprak satın aldı ve hayatını şehirden uzakta planladı.

Bundan önce Quiroga, öykü yazarı olarak büyük bir başarıyla çıkış yapmıştı. 1904’te ilk kısa öykü kitabı olan “El crimen del otro” yayımlandı; José Enrique Rodó (1871-1917) tarafından övgüyle karşılandı ve Edgar Allan Poe’nun eserlerinden güçlü bir şekilde etkilenmişti.

O andan itibaren, sık sık, büyük Amerikalı kısa öykü ustasıyla karşılaştırılacaktı.

https://www.kitapyurdu.com/yayinevi/eksik-harf-yayinlari/12018

Yorum yapın