Online Edebiyat ve Ekoeleştiri Atölyesi 16-17 Nisan’da

Nisan 5, 2022

Online Edebiyat ve Ekoeleştiri Atölyesi 16-17 Nisan’da

Hâle Sert ile Edebiyatla Ekolojik Farkındalık Yaratma Atölyesi 16-17 Nisan’da düzenleniyor. 

Edebiyatla ekolojinin, çevre ve iklim krizlerinin kesiştiği bir alan ekoeleştiri. İnsanla insan olmayan canlılar arasındaki ilişkiyi inceliyor ve daha çok da insan’ı eleştirel bir şekilde ele alıyor. İnsanın doğanın ve diğer canlıların sömürülmesindeki rolünü, edebî metinler üzerinden tartışıyor. 1990’larda önce Amerika’da ve Avrupa’da gelişen edebi metinleri ekoeleştirel bir perspektiften okuma disiplini Türkiye’de de 2000’ler itibariyle ilerliyor. Halihazırda Türkçe edebiyatta Yaşar Kemal’in, Sait Faik Abasıyanık’ın eserlerinin ekoeleştirel okumalarına ilişkin bir literatür oluştu.

Güncel Türkiye ve dünya edebiyatında karşılığını bulan, tartışılan bu başlığı kapatılan Şehir Üniversitesi’nin Edebiyat Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Hale Sert hem kendisi mercek altına alıyor hem de birikimini online gerçekleştirdiği bir atölye üzerinden katılımcılarla paylaşılıyor. 

Edebiyatla Ekolojik Farkındalık Yaratma Atölyesi’nde en temelde “İnsan çağı” diye adlandırılan 21. yüzyılda insan eliyle tahrip edilen doğayla ilişkimiz edebî metinler aracılığıyla anlamaya çalışılıyor.

Atölyede dünyamızın uğradığı yıkımlara, çevre ve iklim krizlerine edebiyatın vereceği/verdiği tepki yakından inceleniyor.

Atölye nihai olarak yeryüzünün kendisini iyileştirme imkânının yaratılmasında edebiyatçılara ve okurlara düşen payda, okurlar olarak bu eserlerin okunmasını, anlaşılmasını ve harekete geçilmesini yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Atölyenin amaçlarını Sert şöyle sıralıyor:

  • Edebiyat çalışmalarına doğa merkezli bir bakış açısı getirmeyi öneren bir bilim dalı olan Ekoeleştiri’yi anlamak.
  • 21. yüzyılın Antroposen, insan çağı olarak adlandırılmasının nedenlerine ve edebiyata yansımalarına bakmak. 
  • Ekokurgu’nun tanımlanması.
  • İklim ve çevre krizlerinin arkasında yatan asıl nedenin bir insan krizi olduğunu edebi metinler aracılığıyla göstermek. 

Atölye ayda bir, iki günlük bir program halinde tekrarlanıyor. İlanda belirtilen edebî metinler katılımcılar tarafından buluşma öncesi okunup geliyor. Hâle Sert’in aktardığı teorik ve kavramsal girişin ardından metinler bu bilgiler ışığında yorumlanıyor, satır aralarında, alt metinde yatan söylemler katılımcılarla birlikte analiz ediliyor. İlki mart ayında gerçekleştirilen online atölyenin ikincisi 16-17 Nisan’da gerçekleştirilecek. 

Sert, atölyenin en büyük avantajının karşılıklı etkileşime imkân sağlaması olduğunu belirtiyor. İki bölümlük programın en az üçte birlik bölümünde katılımcıların görüşleri, yorumları ve okumaları öne çıkıyor. Bu da tüm katılımcıların farklı bakış açıları ile tanışmasını sağlıyor. Katılımcılardan gelen yorumlara da bakıldığında daha çok güncel bir başlık olarak görülen ekoeleştiri bakış açısı ile daha eski edebiyat metinlerine bakıldığında meselenin aslında ne kadar kadim ve varoluşsal olduğu da ortaya çıkıyor.

Hale Sert, çevre bilinci ve doğaya dair edebiyat üzerine daha çok yoğunlaşacağı bir yolculuğu atölye katılımcıları ile birlikte kat etmek amacında. Atölyenin duyuruları Hale Sert’in sosyal medya hesaplarında.

Twitter: @HavvaHaleSert    

Instagram: @drhalesert

Hâle Sert Kimdir?

İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisansını yine aynı üniversitenin Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. Serbest çalışma hayatında geçirdiği bir dönemden sonra Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nde başladığı doktora programını 2016 yılında “Dil Devrimi’nin Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Şiir ve Çeviri Bağlamında Türk Edebiyatı’na Etkisi (1932-1950)” adlı teziyle bitirdi. 2016-2020 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. 2019 Yılında “Çocukça Bir Direniş” isimli öykü kitabı yayımlandı. 

Öyküleri, öykü eleştirileri, denemeleri ve edebiyat odaklı düşünce yazıları farklı mecralarda yayınlanmaya devam ediyor.

Çocukluğundan beri tohumu, çiçeği, kelebeği, kuşu, ağacı, dikeni, rüzgârı gözlemliyor. 

Bazen kendisini bir ağacın kızı sanıyor.

edebiyathaber.net (5 Nisan 2022)

Yorum yapın