“Mekânsallık: Sanat Üretiminde Eşzamanlılık Durumu” yayımlandı

Ağustos 28, 2020

“Mekânsallık: Sanat Üretiminde Eşzamanlılık Durumu” yayımlandı

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Gülşen Özaydın ile Saadet Tuğçe Tezer’in editörlüğünü üstlendiği “Mekânsallık: Sanat Üretiminde Eşzamanlılık Durumu” Yeni İnsan Yayınevi, Şehir ve Mekân Kitaplığı yayın dizisi kapsamında yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

MSGSÜ’ye bağlı Anadolu Kültürü ve Sanatı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin ev sahipliliğinde,  “Mekânsallık / Sanat Üretiminde Eşzamanlılık Durumu” temalı sempozyum, 11-12 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleşmişti. Mekânın ontolojik bir özelliği olan “eşzamanlılık“ın Türkiye’de ilk kez ele alındığı bu sempozyumun ana konseptini Aykut Köksal oluşturdu. Köksal, sempozyumun kavramsal çerçevesiyle ilgili şu ifadeleri kullanıyor: “Kant, Saf Aklın Eleştirisi’nde şöyle diyordu: “a priori bilginin ilkeleri olarak duyusal görünün iki saf biçimi vardır: mekân ve zaman”. Deleuze, Kant’ın bu kavramsallaştırmasını, “beliren her şey zaman ve mekânın koşulları altında belirir” diye aktarır. Yalın bir deyişle, sanat nesnesinin de, zamansal ve mekânsal olmak üzere iki farklı gerçeklik tanımladığını söyleyebiliriz. Yapısal bir çözümleme, zamansal olanın, öğelerin zaman içindeki peş peşeliğine dayandığını, mekânsallığın ise öğelerin eşzamanlılığıyla gerçeklik kazandığını gösterir. Kısacası, zamansal olanın karşısında mekânsallık bir eşzamanlılık durumu/olanağı oluşturuyor. Eşzamanlılık durumu bir ontolojik olanağın sonucu olan belirli bir olgu olarak ortaya çıkıyor. Ne ki sadece bununla kalmıyor, tüm mekânsal üretim alanlarında, yeni anlatım yollarına kapı açıyor ve sanatçının dünyaya yanıt vermesi için geniş bir söz alanı oluşturuyor. Bugün şiir gibi zamansallıkla, resim gibi mekânsallıkla kendini gösteren disiplinlerin yanı sıra, müzik, tiyatro ya da çağdaş sanat gibi mekân-zamansal bir yapı taşıyan disiplinlerden söz ediyoruz”.

Kitapta bahsedilen kavram ve teoriler çeşitli çizimlerle desteklenerek okuyucuya berrak bir anlatı sunuyor. Kitapta çağdaş sanattan tiyatroya, mimarlıktan müziğe, edebiyattan dansa uzanan bir yelpazede eşzamanlılık ve mekânsallık kavramları sorgulanıyor. Sanat üretimi süreçlerinde mekân ve eşzamanlılığı aynı koldan ilerleyen kavramlar olarak inceleyen metinler bu kitapta bir araya geldi.  

Şehir ve Mekân Kitaplığı dizisi, “Mekân ve Yer” ve ardından “Doğu Yolculuğunun 100. Yılında Le Corbusier” kitapları ile devam ederek okurları şehir konusunda farklı kültürlerle buluşturacak.

Kitaptan bir bölüm okumak için

Yorum yapın