
Onur Özkoparan, kitaplarıyla ilk defa karşılaştığım bir yazar. Bana Mahal Edebiyat Yayınları etiketiyle yayınlanan hem ‘‘Her Şeyi Bırakıp Gitmeyi Düşünüyorum’’ adını taşıyan romanını hem de ‘‘Vasat Adamın Maceraları & Mırıldanmalar’’ adını taşıyan öyküsünü imzalayarak gönderdiği için kendisine çok teşekkürler. Ben bu yazımda, kendisinin ‘‘Her Şeyi Bırakıp Gitmeyi Düşünüyorum’’ adını taşıyan romanına odaklanacağım öncelikle.
Roman hakkında neler düşündüğümü, romanın bana neler hissettirdiğini anlatmaya başlamadan önce romanın diliyle ilgili şunları dile getirmek istiyorum: Romanın dili çok küfürlü. Hangi bağlamda olursa olsun, böyle küfürlü hem de çok küfürlü bir dilin kullanılmasını ben doğru bulmuyorum ve benim hiç de güzel bulmadığım bir dil bu.
Romanın ana karakteri Macit’in hikâyesinin izini sürdüğümüz Her Şeyi Bırakıp Gitmeyi Düşünüyorum, aslında bir felsefe öğretmeni olan Macit’in hayatıyla karşılaşmamızı sağlıyor. Onun hikâyesi de, bana kalırsa, kaybolmanın hikâyesi, içinde yaşadığımız bu dünyada kendi yerini bir türlü bulamamanın hikâyesi…
İçinde yaşadığımız toplumda çok sık rastlayabileceğimiz bir insan tipi: Macit
İstanbul’da yaşayan Macit, mezun olduktan sonra iş bulma süreci oldukça uzayanlardan; içinde yaşadığımız bu dönemde de çok sık rastladığımız bir durum bu, hepimizin bildiği gibi. Ailesiyle de çok sevgi dolu ve güçlü bağlar kuramıyor maalesef Macit. Babasının psikolojik olarak çok ciddi problemleri var. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, Macit’in ne fiziksel olarak ne de psikolojik olarak sağlıklı olmasını bekleyemeyiz zaten.
İçinde yaşadığımız bu dünyada kendine ait ‘‘yer’’i bir türlü bulamıyor Macit. Kendi kaybolmuşluğunda ‘‘yaşayan’’ tiplerden. İnsanlar arası ilişkilerinde uzun süreli ve sevgiye dayalı güçlü bağlar kuramadığı için bir yanı hep kırık onun. Böyle bir insan, her şeyi bırakıp gitmeyi düşünür elbette. Hatta her şeyi bırakıp gitmeyi ister, gidebilir bile bana kalırsa. İşte bunun için, yine bana kalırsa, Her Şeyi Bırakıp Gitmeyi Düşünüyorum üzücü bir hikâye.
Zaten çok kısa olan bu romanla ilgili ben daha fazla belirleme yapıp benim gördüğüm ayrıntıları paylaşmayayım sizlerle. Siz kitabı kendi gözlerinizle okuyup kitabın size neler hissettirdiğine odaklanın lütfen.


















