Kitabı karıştırırken o günleri hatırladım:
Mayıs 1982. Kitap boyutunda, küçücük bir dergi. Askeri yönetim koşullarına uygun olarak, dergi izni alınamadığı için “seçki” diye yayınlanmış. İlk sayıda Tahsin Yücel, Özdemir İnce, Enis Batur, Feyyaz Kayacan, Ahmet Oktay, Ergin Günçe, Orhan Duru, Güven Turan, Bilge Karasu… Bir edebiyatsever için yıldızlar geçidi olarak kabul edilebilir. Derginin adı “Tan, Düşün/Yazın Seçkisi”. Yayına hazırlayan: Enis Batur. Künyede sahibi belirtilmemiş. Adresi Tunalı Hilmi caddesi no: 138, Kuğulu Han. Kuğulu Park’ın karşısında yeni inşa edilen bir han burası, altında da bir pasaj var. Ben de aynı caddede 54 numaralı apartmanda oturuyorum. Yani uzak değil, yürüme mesafesinde.
Derginin künyesinde “Görüşme: Çarşamba 10.00 – 14.00” yazılı. O yıllarda dergilere ulaşmanın iki yolu var ya mektup yazacaksınız ya da bizzat gideceksiniz. Görüşme günü ve saati verildiğine göre gitmekte bir sakınca yok. Enis Batur’u Oluşum Dergisi’nden tanıyorum.
Kuğulu Han’daki adrese gidiyorum. Karşıma bir sigorta acentesi çıkıyor. Dergi adreslerinde böyle sürprizlerle karşılaşılacağını biliyorum. Örneğin “Edebiyat 81” dergisinin adresinde de bir terzi vardı. “Acaba yanlış adrese mi geldim?” diye kısa bir tereddütten sonra kapıyı çalıyorum. Kapı açılıyor. Birkaç odalı bir ofis. Beni bir odaya buyur ediyorlar. Masanın arkasında derginin yayıncısı Mehmet Taner oturuyor. Mehmet Taner sigortacılıkla geçimini sağlıyor o yıllarda.
Mehmet Taner’i başta Oluşum olmak üzere dergilerdeki şiirlerinden tanıyorum. İlk şiir kitabı Sunak’ın yayın tarihi 1978. Derinlik Yayınları’ndan çıkmış. Yayıncısı Necati Tosuner. İkinci ve üçüncü kitaplar arka arkaya gelmiş; Bir Denizin Çekildiği Bütün Kıyılar (1980) ve Arka Oda (1981). İkisi de Tan Yayınları’ndan çıkmış. Yani kendi kitaplarının yayıncısı olmuş. Tan Yayınları şiir ağırlıklı bir yayınevi. Ece Ayhan, Metin Altıok, Ahmet Oktay, Egemen Berköz, Sina Akyol gibi şairlerin kitapları yayınlanmış. Tan Edebiyat Yıllığı’nı da yayınlayacaklar. Tan, Düşün/Yazın Seçkisi sanıyorum 13 sayı sürebilecek. Seçkinin ilk yedi sayısını ve 1982 Yıllığı’nı Enis Batur, sonraki sayılarını Füsun Akatlı ve Mehmet Taner yönetmiş.
Mehmet Taner 1946 doğumlu. İlk kitabını 32 yaşında yayınlamış. Biraz geç sayılabilir. ‘Rüzgârlı’ isimli ilk şiiri ise 20 yaşındayken, 1966’da Soyut Dergisi‘nde çıkmış. ‘Ilık Kan’ ile 1970 yılında tek şiir dalında TRT Yarışmaları Ödülü’nü alan Mehmet Taner, üç şair ile birlikte Milliyet Sanat dergisinin 1974 Yılı Övgüye Değer Genç Şairi Ödülü’nü paylaşmış. İlk kitabı “Bir Denizin Çekildiği Bütün Kıyılar”la da 1981 yılı Türk Dil Kurumu Ödülü’nü kazanmış.




Karabatak gibi. Bir görünüp bir kayboluyor. Yeniden görünmesi 1990’ların ortasında oluyor. Arka arkaya şiir kitapları geliyor : Dip (Gibi yay. 1995), Siperler (Noyirmiyedi yay. 1997), Toplu şiirlerinin ilk cildi Küflü Şimşek / Şiirler (1966-1996) (YKY, 1999,), Veda Vezinleri (YKY, 2002), Çevre Çitin Üzerinde Yağmur (Dünya Aktüel, 2006). Toplu şiirlerinin ikinci cildi Vezinler’in (YKY) yayın tarihi ise 2016. O yıllardan sonra yine izini kaybediyoruz.
Tan Seçkisi yıllarında Mehmet ağabey ile bürosunda birkaç kez görüştüğümüzü anımsıyorum. Sonraki karşılaşmamız 2000 yılı Antalya Altın Portakal Şiir Ödülü’nü aldığında Antalya’da olmuştu. Antalya Altın Portakal Şiir Ödülü benzeri bulunmayacak bir ödüldü. Şairin emeğini ödüllendirmekle kalmıyor, bir sempozyum ve sempozyumun kitabı ile de taçlandırıyorlardı. 2001’de ” Küflü Şimşek” Odağında Mehmet Taner Şiiri sempozyumu yapılmış ve kitabı yayınlanmış. Ahmet İnam, Tuncer Uçarol, Orhan Koçak, Hüseyin Peker, Metin Celâl, Metin Cengiz, Hilmi Haşal, Mahmut Temizyürek, Mehmet Can Doğan, Derya Çolpan, Serdar Aydın, Sina Akyol, Ramis Dara sempozyuma bildiri sunmuşlar.
Sempozyum ve ödül töreni vesilesi ile Mehmet ağabey ile iki güzel gün geçirmiştik. Güneşli bir ilkbahar günü Konyaaltı’nda bir kafeteryada uzun uzun sohbet ettiğimizi de anımsıyorum.
“Rüzgârdı Dinleyen” (SRC Kitap, Aralık 2024) adlı derlemenin önsözünü okurken hemen bu anılar canlandı. Orhan Koçak kitabın girişindeki “Arka Odadan” başlıklı kısa yazısına Tan Yayınları’nın Kavaklıdere’deki bürosunda sıcak bir yaz gününü anlatarak başlıyor. Gökhan Demirci’nin derlediği kitapta Mehmet Taner’in yazıları, söyleşileri ve bir öyküsü yer alıyor.
Çoğunluğu 1999 – 2007 yılları arasında Virgül Dergisi’nde yayınlanmış yazılar… Ahmet Muhip Dıranas, Azer Yaran, Ömer Şişman, Şavkar Altınel, Cevat Çapan, Cevdet Karal, Ahmet Erhan, Gökçenur Ç, Birhan Keskin, Can Tanyeli, Gülten Akın ve Metin Altıok’un şiirlerinden yola çıkarak ya da onlara varan şiir çözümlemeleri bunlar. Ayrıca şiir üzerine denemeler de var. Mehmet Taner’in çözümlemelerini bir kez daha hayranlıkla okudum. Hem içerik, hem biçim hem de dil kullanımı açısından her şairin, şiirseverin okuyup üzerinde düşünmesi tartışması gereken çözümlemeler.
Kitabın ikinci bölümünde Mehmet Taner’le yapılmış söyleşiler yer alıyor. Bölüm, benim de yayın kurulunda yer aldığım Sombahar Şiir Dergisi için Bülent Gözkan’ın 1993’te yaptığı söyleşi ile başlıyor. Osman Serhat Erkekli, Birhan Keskin, Tuncer Uçarol ve Cevdet Karal ile söyleşiler yapmış. Söyleşilerde Mehmet Taner’in yaşam öyküsüne, şiir anlayışına ve Türk şiirini nasıl değerlendirdiğine dair önemli veriler var. Mehmet Taner’in ilginç yaşam öyküsünden, derin şiir bilgisinden, paylaştığı görüşlerinden çıkarılacak çok dersler var. Ama Mehmet Taner kolay söyleşilen biri değil o da ortaya çıkıyor. Bülent Gözkan’ın sekiz sorusuna verdiği tek cevap bunun tipik örneği. Mehmet ağabeyin cevapları geldiğinde Sombahar yayın kurulunda kısa bir şok geçirdiğimizi anımsıyorum. Tuncer Uçarol’un sorgulama tarzındaki uzun söyleşisinde ise verdiği şaşırtıcı cevaplarla nasıl bir çetin ceviz olduğunu örnekliyor. Birhan Keskin’le söyleşi ise bence en güzeli ve verimlisi. Şair dostuna yüreğini ve kalbini açmış Mehmet Taner.