Kadın Bedeninin Hafızası ve Toplumsal Şiddet: Esme Sarıtaş’ın Bir Martının Çığlığını Duydum Adlı Eserine Edebi Bir Yaklaşım | Lina Yalınçay

Haziran 24, 2025

Kadın Bedeninin Hafızası ve Toplumsal Şiddet: Esme Sarıtaş’ın Bir Martının Çığlığını Duydum Adlı Eserine Edebi Bir Yaklaşım | Lina Yalınçay

“Bir Martının Çığlığını Duydum”, Esme Sarıtaş’ın toplumcu gerçekçi duyarlılıkla kaleme aldığı, özellikle kadın bedeni, toplumsal cinsiyet, şiddet, hafıza ve sınıfsal çatışma temalarını merkezine alan bir öykü kitabıdır. Anlatıların ortak paydası; patriyarkal sistem içinde sıkışan, bastırılan ve görünmezleştirilen kadın öznelerin, bedenleri, hatıraları ve suskunlukları üzerinden ses bulma çabalarıdır. Bu metin, feminist edebiyat eleştirisi ve travma kuramı çerçevesinde incelendiğinde, sadece bireysel acıların değil, kolektif travmanın da kayıtlarını tutan bir hafıza mekânına dönüşmektedir.

2. Tematik ve Kuramsal Arka Plan

2.1. Feminist Edebiyat Kuramı Bağlamında Kadın Temsilleri

Yazar, öykülerinde ataerkil kodlarla inşa edilmiş kadınlık rollerini çözümlemekte ve bu rolleri hem görünür hem de sorgulanabilir kılmaktadır. Judith Butler’ın toplumsal cinsiyetin “performatif” doğasına ilişkin söylemi, Sarıtaş’ın karakterleri için anlamlı bir kuramsal çerçeve sunar. Örneğin, “Sarışın Şişme Bebek” adlı öyküdeki Sülün karakteri, evlilik kurumunda kendisine biçilen pasif, edilgen, cinsel nesne rolünü taşımayı reddeder ve travmasının ortasında “taş kesilerek” direnir. Bu bir “bedensel suskunluk” değil, aksine bir direniş biçimidir.

2.2. Travma Kuramı ve Bellek

Cathy Caruth’un travmanın zamansal ve bilişsel olarak parçalanmış doğasına ilişkin kuramı, eserdeki anlatıların biçimsel yapısında da gözlemlenebilir. “Naz” öyküsündeki kadın karakter, travmatik bir aşk ve şiddet deneyiminin ardından ölümünü anlatırken, klasik zaman-mekân kurgusunun dışına çıkar. Ölümden sonra anlatılan bu hikâye, hem bireysel hem kolektif bir “feminisid” hafızasıdır. Travmanın ifade edilemeyen doğası, anlatının parçalı ve bilinç akışı biçiminde kurgulanmasıyla pekiştirilir.

3. Anlatı Yapısı ve Estetik Tercihler

Sarıtaş’ın öyküleri, geleneksel anlatı yapılarının dışına çıkarak zaman zaman iç monolog, zaman zaman bilinç akışı tekniklerini kullanır. Bu tercih, kadın karakterlerin iç dünyalarını daha derinlemesine vermek adına önemlidir. Özellikle “Mizifoni” ve “Sarımsak Kokusu” adlı öykülerde, anlatıcı sesin çok katmanlı yapısı dikkat çeker. Çocuk, kadın, anne gibi kimlikler arasındaki geçişkenlik, anlatının sadece bireysel değil toplumsal bir bellek mecrası hâline gelmesini sağlar.

4. Sınıfsal Katmanlar ve Mekân Kullanımı

Öykülerin çoğu, gecekondu mahalleleri, taşra köyleri, geçici işler, geçim sıkıntısı gibi mekânsal ve ekonomik bağlamlarda geçer. Bu mekânlar, Michel Foucault’nun “heterotopya” kavramıyla açıklanabilir: marjinalliğin üretildiği ve bedenin disipline edildiği yerlerdir. Sınıfsal kimlik ile cinsiyet kimliği birbirine eklemlenir ve ortaya çok katmanlı bir “öteki” figürü çıkar. Bu bağlamda “Sürpriz Misafir” ve “Sekreter ya da Karar Anı” adlı öyküler, kadınların ekonomik bağımsızlık, istihdam ve cinsellik üzerinden ne tür şiddetli ikilikler yaşadığını açıkça ortaya koyar.

5. Sessizlik, Dilsizlik ve Bedensel Anlatı

Metinlerde öne çıkan bir başka estetik strateji, suskunluğun bir anlatı aracı olarak kullanılmasıdır. Kadın karakterlerin çoğu, acı anlarda kelimelere değil, bedenlerine başvurur. Susan Sontag’ın “beden, tarihin kayıt cihazıdır” önermesiyle paralel olarak, bu bedenler sadece cinsel ya da fiziki şiddetin değil, sosyo-kültürel ezilmişliğin de taşıyıcılarıdır. “Korku Krallığı” adlı öyküde Aziz Nesin üzerinden ilerleyen anlatı ise, kadınlara özgü olmasa da benzer bir “linç estetiği” ve toplumsal cehaletin şiddeti üzerinden travmanın kolektif yapısını görünür kılar.

6. Sonuç: Kadınların Hafızası, Toplumun Çığlığı

Esme Sarıtaş’ın “Bir Martının Çığlığını Duydum” adlı eseri, edebi anlamda yalnızca anlatı değil, bir tanıklıktır. Bu tanıklık, hem bireyin bastırılmış sesine hem de toplumun suskun vicdanına yöneltilmiş bir çığlıktır. Kadın bedeninin toplumsal hafızaya dönüştüğü bu öyküler, aynı zamanda edebiyatın politik ve etik potansiyelini de hatırlatır.

Kaynakça (Önerilen Kuramsal Bağlantılar)

  • Butler, Judith. Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity.
  • Caruth, Cathy. Unclaimed Experience: Trauma, Narrative, and History.
  • Sontag, Susan. Regarding the Pain of Others.
  • Foucault, Michel. Of Other Spaces: Utopias and Heterotopias.
  • hooks, bell. Feminist Theory: From Margin to Center.

edebiyathaber.net (24 Haziran 2025)

Yorum yapın