İnsanlığa yön veren uyumsuzların hikâyesi

Nisan 16, 2019

İnsanlığa yön veren uyumsuzların hikâyesi

Şafak Altun’un “Uyumsuzlar: İnsanlığa Yön Verenlerin Hikâyesi” adlı kitabı Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Herhangi birini uyumsuz davrandığı için yargıladığınız oldu mu? Çevreye, ortama ya da kişilere uyum sağlamanın başarı olduğunu mu düşünürsünüz? Herkesin “ak” dediğine “kara” demeye cesaret edebilir misiniz? Sizi tektipleştirmek için aklınıza gelebilecek her yolu kullanan bir düzen karşısında farklı kalmayı başarabilir misiniz? Herhangi bir öğretmeni çocuğunuzun sınıfına uyum sağlayamadığını söylerse ne kadar paniklersiniz? Öğretmenlerine göre fizikten hiç anlamayan bir çocuğun ileride dahi olarak anılabileceğini aklınıza getirir misiniz?

Artık getireceksiniz!

Uyumsuzlar’ı okuduktan sonra kalıbına sığmayan, çevresine uymayan kişilere farklı gözle bakacak, uyumsuz olma yolunda adımlar atacaksınız.

Şafak Altun yeni kitabı Uyumsuzlar’da insanlık tarihini ileriye doğru götüren tüm uyumsuzların hikâyesini anlattı ve onlardan öğrenebileceklerimizin altını çizdi. Bize ise okuyup ders çıkartmak kaldı…

Arka Kapak Yazısı:

İnsanlığın bugün geldiğimiz aşamada bir “hayat tamircisine” ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Biliyoruz ki, hem geldiğimiz hem de yarattığımız dünyayla bir uyumsuzluk sorunu yaşıyoruz. Başarısızlığımızın, mutsuzluğumuzun ve anlam arayışımızın temel nedeni de budur.

Peki ne yapmalı? Kontrolü elden bırakmadan bilimsel ve teknolojik gelişmelerden geri kalmamak için “uyumlu”, kendi hayatımızı yaşamak için de “uyumsuz” olmalıyız!

İşte karşınızda dünün, bugünün ve geleceğin insanlığına yön veren uyumsuzların kısa bir hikâyesi.

“Şafak Altun bu kitabıyla beni sarstı. Uyumun çok önemli bir başarı olduğunu düşünürdüm hep. Şimdi yapılan uyumun uzun vadede büyük resimle uyumsuzluğun temeli olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Anladım ki, birey olarak ve toplumca sağlıklı ve anlamlı bir yolculuk için uyumsuzlara hayatımızda biraz yer vermemiz gerekiyor.”

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu/Psikolog

“Şafak Altun kitap yazmamış sanki harflerle beynimizi öpmüş. Bilgi verirken keyif vermenin mümkün olduğunun kanıtı olmuş bu kitap.”

Müfit Can Saçıntı/Yönetmen-Yazar

“Dünyayı uyumsuzlar mı kurdu? Peki yine onlar mı kurtaracaklar? Dünya tarihin başlangıcından beri hiçbir zamana benzemeyen bir paradigma ile karşı karşıya. Ben derim ki; eğer gelecek ütopik, yani ‘iyi olarak’ gelecekse bunun adı entelektüel kapitalizm olacak ve çok açıkça ‘hayal gücü’ iktidara gelecek! İşte hayal gücüne sahip olanlar, yaratıcı olanlar, inovasyonları yapanlar, sistemler kuranlar sanıldığının aksine her daim ‘uyumsuzlar’ oluyor. Sevgili Şafak Altun da ‘uyumsuz olmanın’ prensiplerini ve yollarını ilham verici olarak anlatmış bizlere…”

Prof. Dr. Uğur Batı/Akademisyen Yazar

Yazar Hakkında:

Şafak Altun ömrünün ilk tokadını Tokat’ın Niksar ilçesinde yediğinde tarihler 1967’yi gösteriyordu. Şafak vakti doğduğu için ona babası “Şafak” adını verince, onun bu hayattaki misyonu da belirlenmiş oldu. O bir öğretmen gibi fırından yeni çıkmış taze fikirleriyle etrafını aydınlatacaktı.

1989’da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitiren Altun, bilimi ve araştırmayı çok sevdi. Üniversite yıllarında arkadaşlarıyla “Ne olacak bu memleketin hali?” içerikli konuşmaları, tiyatroyu, şiir okumayı ve şarkı söylemeyi çok sevdi. Şakacı kişiliği nedeniyle kısa sürede fakültenin en popüler kişiliklerinden biri olmuştu. Onun bu özellikleri gelecekte ne gibi işler yapacağının da adeta bir ön habercisi gibiydi. 1990’lı yıllarda bazı TV programlarına skeç ve parodiler yazdı. Ardından da Radyo Mega ve Açık Radyo’ya stand-up programlar yaptı. Artık kariyer basamaklarında hızla yükseliyordu ve karar verme aşamasına gelmişti. Ya bu yolda ilerleyecek mesaj verme kaygısı olan bir mizahçı olacaktı ya da düsturu bilim ve araştırma olan ünlü bir yazar olacaktı. O tabii ki zor olanı seçti. Gazeteci oldu, Nokta, Radikal, TV8, Dünya, CNBC-e gibi yayın kuruluşlarında çalıştı.

Yolsuzluk, toplumun kanayan bir yarasıydı ve “tüyü bitmemiş yetimin hakkı” aranmalıydı. İşte bu nedenle ilk kitabında bu konuyu işledi. Osmanlı’dan Günümüze Yolsuzluğun 100 Yıllık Tarihi’ni yazdığında röportajlar, TV programları vs. derken artık para ve şöhrete doymuştu. Fakat misyonu gereği artık başka bir konuya daha odaklanması gerekiyordu. İyi de o konu neydi ve ne olmalıydı?

O da sizin gibi bugün hâlâ, yolsuzluktan inovasyona nasıl bir geçiş yaptığınızı anlamış değildir. Bu sır perdesi gizemini korurken ve siz bu satırları okurken, o bu arada inovasyon üzerine ilk eserini de yazmış oldu. İnovasyonla Başarıyı Yakalayan Türkler’de Hezarfen Ahmet Çelebi’ye, Mevlana’ya, arabalı vapura ve dolmuşa dikkat çekti. Yenilikçi fikirlerin her toplumda olduğu kadar Türklerin genetiğinde de olduğunu iddia etti. Fakat o sıralar aklını içten içe bir soru kemiriyordu: “Mademki yenilikçi bir milletiz neden geri kalıyoruz ve başarısız oluyoruz?” Çok geçmeden Başarısızlığa Övgü de piyasaya çıktı. Ünlü yazar haklı olarak soruyordu: Vecihi Hürkuş başarısız mıydı? Tesla’nın hakkını yediği için Edison, acaba geceleri rahat uyuyabildi mi?

Hayatı sorgulamaya bugün de devam eden Altun, halen CNN Türk’te yarı popüler bilim programı olan “Gündem Özel”in yapımcı-editörlüğünü sürdürüyor. Aynı zamanda üniversitelerde girişimcilik, inovasyon, kriz yönetimi ve görsel medyada seçilmiş konular üzerine dersler vermeye, konferanslarda konuşmaya ve yeni kitaplar yazmaya devam ediyor. İkiz erkek çocukları olan Altun, kefiri evde kendisi yapıyor ve sevgili eşiyle sabahları yürüyüş yapmayı çok seviyor.

edebiyathaber.net (16 Nisan 2019)

Yorum yapın