Her şey sonunda unutulmaya mahkûm mudur?

Kasım 5, 2020

Her şey sonunda unutulmaya mahkûm mudur?

Édouard Louis’nin “Babamı Kim Öldürdü” adlı romanı, Ayberk Erkay çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Fransa’nın en etkili yazarlarından biri kabul edilen Édouard Louis bu kısa ve çarpıcı metinde mevcut düzenin grotesk gerçekliğini vurgularken, milyonlarca insanın hayatını etkileyip yöneten siyaset denen şeyin, siyasetçiler için aslında bir salon oyunundan başka bir şey olmadığını anlatıyor.

Birtakım iç hesaplaşmalar içindeki yazar uzun zaman sonra çocukluğunun geçtiği, küçük, çirkin bir Fransız kentinde yaşayan babasını ziyarete gider. Karşısında bulduğuysa, erkeklerin duygularını bastırması ve sert olması gerektiğini savunan, bugün “toksik erkeklik” denen kültürün içine doğmuş, kendisine rol model olan birçok erkek gibi erkenden okulu bırakıp işçiliği değişmez bir kader gibi sırtlanarak fabrikalarda çalışıp ellisinde yatağa mahkûm olmuş, zavallı bir adamdır. 

“Louis’nin bir yazar olarak en güçlü yanı, olguları kimi zaman takıntı noktasına varacak kadar tutkulu bir şekilde hissetmesi ve hislerini nötrlemek yerine onları araştırmaya açık, felsefi bir zihinle analiz etmesidir.”

Edmund White, The Guardian

#fransızedebiyatı #işçisınıfı #ataerki #aile #politika #şiddet #ırkçılık #homofobi #babaoğulilişkisi

Bu kitaba ilgi duyanlar için ek öneriler: Sophie Mackintosh: Su Kürü; Kenzaburo Oe: Kurbanı Beslemek; Mahir Güven: Ağabey; J.M Coetzee: Utanç; Iris Murdoch: İtalyan Kızı

Dizi: Can Çağdaş

Tür: Roman

Sayfa sayısı: 56

Fiyat: 15,00 TL          

ÉDOUARD­ LOUIS,­1992 ­yılında,­Fransa’nın ­kuzeyindeki ­Amiens ­şehrinde,­işçi ­sınıfına ­mensup ­bir ailede ­doğdu.­ Ailesinde­ üniversiteye ­giden ­ilk ­kişi ­olarak ­École ­Normale ­Supérieure’e­ girdi.­Daha­ sonra­ siyasal­ bilimler­ üzerine­ yüksek­ lisans­ yaptı.­ 2013’te­ adını­ Édouard­ Louis­ olarak­ değiştirdi.­ 2014’te­büyük ­yankı ­uyandıran ­otobiyografik ­romanı­ En Finir Avec Eddy Bellegueule’ü­ (Eddy’nin ­Sonu), 2016’da ­Histoire de la Violence’ı ­(Şiddetin ­Tarihi) ­yazdı.­ Homofobikliği, ­ırkçılığı,­egemenlerin­ zorbalığını,­ işçi ­sınıfını­ ve­ sosyal ­eşitsizliği­ odağına ­alan ­kitapları ­yirmiden­ fazla­ dile­ çevrildi.­ Günümüzün­ en­ etkili­ genç­ yazarlarından­ biri­ olarak­ gösteriliyor.­

AYBERK ­ERKAY, ­Fransız ­edebiyatı,­çağdaş­ felsefe­ ve ­tiyatro­ kuramları ­eğitimi­ aldıktan ­sonra akademik­ ve­ sanatsal­ çalışmalarını ­bu ­alanlarda ­sürdürdü. ­Farklı ­Batı ­dillerinden ­çok ­sayıda ­edebî­ eseri dilimize­ kazandırdı. ­Çevirdiği­ çok ­sayıda ­düzyazı ­ve ­poetik ­metin­ farklı ­yayınevleri­ tarafından­ yayımlandı,­ oyun­ çevirilerinden­ birçoğu­ sahneye­ taşındı.­Flau­bert,­ Stendhal, ­Rimbaud,­ Mallarmé, Apollinaire, ­Valéry,­ T.S.­Eliot,­ Aragon, ­Artaud,­ Vian, ­Camus,­ Céline, ­Genet,­ Perec, ­Koltès­ gibi ­Batı­ edebiyatının ­farklı ­türlerinde ­öncülük­ etmiş­ isimlerden­ yaptığı­ çevirilerin­ yanı­ sıra­ kıyıda­ kalmış­ metinler­ üzerine­ yaptığı­ araştırmalar,­ yazınsal­ çalışmalar­ ve­ hazırladığı­ koleksiyonlarla­ alana­ katkıda bulundu.

edebiyathaber.net (5 Kasım 2020)

Yorum yapın