Haldun Taner Öykü Ödüllü yazar Kâmil Erdem’in yeni kitabı raflarda

Eylül 17, 2021

Haldun Taner Öykü Ödüllü yazar Kâmil Erdem’in yeni kitabı raflarda

Kâmil Erdem’in “Yok Yolcu” adlı öykü kitabı Sel Yayıncılık etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

İlk kitabı Şu Yağmur Bir Yağsa ile okurların ve eleştirmenlerin takdirini kazanan Kâmil Erdem, Antalya Edebiyat Günleri’nde “En İyi İlk Öykü Kitabı Ödülü”ne (2017), ikinci kitabı Bir Kırık Segâh ile 1987 yılından bu yana anısına verilen Haldun Taner Öykü Ödülü’ne “toplumsal bilinçle insanın bireysel dünyasının çatışmasını incelikle yansıtması, dile hâkimiyeti, derin duyarlılığı nedeniyle” oybirliğiyle layık görülmüştü (2019).

Son kitabı Yok Yolcu ise geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini aldı. Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan ve on öyküden oluşan kitapta üslubunu derinleştiren Kâmil Erdem, yakın tarihimizde kuşaklar boyu dalgakıran etkisi yaratan dönemeçleri ele aldığı gibi edebiyat camiasının tanıtıcı/eleştirmenlerine, sansasyonel kalemlerine ve sahipsiz bırakılan cenazelerine de güncel ve incelikli bir selam gönderiyor. Adını Ece Ayhan’ın dizelerinden alan, “Ayapera!” başlığıyla diğerlerinden ayrılan öykü üçlemesinde ise okurları Beyoğlu, İstanbul ve nihayetinde bir bütün olarak değişen ve dönüşen ilişkiler izleğinde bir yolculuğa çıkarıyor.

Kapak tasarımı Günay Erdem Balkış tarafından yapılan Yok Yolcu’nun arka kapak metni ise şöyle:

“Kâmil Erdem öyküleri bir akarsu gibidir, bir akarsuyun gereğini yapar, öyle olması, akması gerektiği için akar. Suyun uzunluğu, derinliği, içinde mi kıyısında mı, neresinde durmak gerektiği kararını ise okur vermek durumundadır; bu sakin, sessiz, keyif çatılan bir dere kenarı da olabilir, köpürtülü, gürültülü ve tekinsiz bir çağlayan da. 

Üçüncü öykü kitabı Yok Yolcu da böyle müphem öyküler barındırıyor; sonsuz bir sonsuzluktan, derin düşüncelerden, koca bir hayat boyu yaşananlardan, çıkarımlardan, süzülenlerden, öyle kendince akanlardan ve dökülenlerden dileyen dilediği kadarını alıyor. 

Bütün caddeleri, sokakları, evleri, evlerinin içindeki insanları, insanlarının arasındaki ilişkilerin yıkıldığı ve yeniden kurulduğu, bozunuma uğradığı ve onarıldığı, duvarlar ya da sular altında kaldığı Beyoğlu’na da incelikli bir ağıt yakıyor.”

Kâmil Erdem: 1945’te Erzurum’da doğdu, Erzurum Lisesi’ni bitirdi. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Edebiyat ve Rus Dili ve Edebiyatı bölümlerinde okudu.

edebiyathaber.net (17 Eylül 2021)

Yorum yapın