Gül Çetin’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Aralık 21, 2022

Gül Çetin’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

  1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz? 

“Bir çocuğun, aslında hepimizin ihtiyaç duyduğu şey, hayatı bize makul gelen ve özgürlük alanı tanıyan şekliyle tasavvur eden başa insanlar bulmak ve onları dinlemektir… Okumak bir dinleme aracıdır.” Ursula K. Le Guin – “Sözcüklerdir Bütün Derdim” kitabından.

Çok kitap okunan bir evde büyümenin şansıyla çocukken en sevdiğim oyuncaklarım kitaplarım ve boyalarımdı. Kendimi, duygularımı ifade etme biçimim yazarak ve çizerekti. Ne mutlu ki şu yaşımda değişen bir şey yok, mesleğime dönüştü. Bahçeşehir Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünü bitirdikten sonra Kadir Has Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri yüksek lisansımın bitirme tezimi yazar Ahmet Ümit’in masal kitabı ve kitap sanatı üzerine hazırladığım tezle tamamladım.

Eşimle beraber kurucusu olduğumuz Türkiye’nin iç iletişime odaklanan ilk yaratıcı ajansı olan  Fikrimahsul  çatısı altında  2010 yılından beri özellikle markalar için sosyal sorumluluk projeleri tasarlamak konusunda uzmanlaştım ve hedef kitlem çocuklar, ürün çıktılarımızdan biri mutlaka hep kitaplar oluyor. Bir yandan beş sene Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çocuklara eğitimler verdim, halen Bienal Çocuk ve Gençlik ve Festivali juri takımındayım. Gördüğünüz gibi hayatım çocuklar, kitaplar ve tasarım etrafında dönüyor. Mutlaka anne olmam da sürece katkı sağladı. Çocukların gözünden dünyaya bakmak, onların hayal dünyasının renklerine bulanmak müthiş besleyici ve üretime teşvik edici. 

Eş zamanlı olarak yayın evlerinden gelen tekliflerle çocuk kitabı çizimi olarak başlayan serüvenim yazmayı da kapsamaya başladı. Hatta yurtdışındaki Türk çocuklar için kitaplar üreterek kendi sınırlarımı da aşmanın vermiş olduğu memnuniyet içindeyim. Çizimlerimle çocukları özellikle renklerle, dokularla, çizgilerle küçük yaştan gözlerini ve ruhlarını besleyerek sanatsal unsurlarla tanıştırma gayretindeyim. Çocuklarda erken yaştan estetik algıyı oluşturma, gözlerini beslemek, geliştirmek önceliğim. Yazmak da devreye girince açıkcası benim içimde bir tamamlanma hissi oluştu. Çocuklar bizim geleceğimiz. Ve bence onlar için üretmek onlara bırakacağımız en kıymetli miras. Çocuklarımıza güç vermek, bilinç vermek, umut vermek istiyorum. Her seferinde farklı bir dünyaya açılan kapılar tasarlamak. Ursula K. Le Guin’in paylaştığım sözünde olduğu gibi dinlenmek belki de derdim. Masallarla, romanlarla dinlenmeyi sevecek hale gelirken okumayı, renkleri, çizgileri sevdirmek. Çocuklarla kitap yoluyla iletişim içinde olmak ve hayatı zenginleştirmek. Pek tabii sevdiğim bir çocuk gibi oyuncaklarımla kelimeler ve renklerle oynamaya devam etmek ve onları paylaşmak.

2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı? 

Okumayı beş yaşında babamın da desteğiyle gazete manşetleriyle söktüm ben. Yani okula gitmeden kitaplarla dünyalar oluşturmaya başlayan şanslı bir çocuktum. Cin Ali serisi ardından Ayşegül serisi ilk okuduğum kitaplardan olmalı. Hala da çocuk kitaplarımın hepsini saklarım. Ayşegül karakterinin yerine kendimi koyar onunla beraber maceradan maceraya koşardım. Çizimleri o kadar güzel ve detaylıdır ki kitapların. Okuduktan sonra çizimleri kendim yapmaya çalıştığımı dün gibi hatırlıyorum. Yıllar geçti kitapların hepsini oğlumla tekrar okuduk, işte bu müthiş bir zevk.

3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu? 

Konusuyla, üslubuyla, mesajıyla, hayal gücüyle, renkleriyle, çizimleriyle bu zamana kadar beni etkileyen pek çok kitap var, her okur-yazar-çizer için tersi düşünülemez değil mi? İçlerinden öne çıkanı Micheal Ende’nin Momo kitabı beni çok etkileyen keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğim bir kitap. Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yok. Ancak olağanüstü bir yeteneği var: Momo, muhteşem bir dinleyici ve bunun için oldukça bol zamanı var. Bir gün hayaletimsi topluluk “duman adamlar” ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Momo onları tek başına durdurur. Toplumumuz ve günümüz insanının zaman algısı ve zamanı okuması üzerine muhteşem bir masal.

4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz? 

Her gün hem kendim hem oğlumla okuma saatimizde kitaplar su gibi akıp gidiyor. Açıkçası en son okuduklarımdan beni en çok etkileyeni paylaşmayı tercih ediyorum… İngiltere’de kurucusu olduğu yardım kurumu ile özellikle mülteci kadın ve çocuklara yardım etmeye kendini adayan Onjali Q. Rauf’un ödüllü “Arka Sıradaki Çocuk” kitabı. Dokuz yaşında bir çocuğun bakış açısından mülteci krizine dair bir roman. Kendim de yurtdışındaki Türk çocuklar için kitaplar ürettiğim için bu kitap beni çok etkiledi. Her ne kadar benim hazırladıklarım müfredat ders kitapları olsa da ben de çocuklara Türk kültürü ve geleneklerini okuma parçalarına yedirerek aşılamaya ve ana dillerini doğru kullandırmaya ve sevdirmeye gayret ediyorum. Mülteci olmak kadar zor ve hassas bir konuyu eğlenceli bir formatla işleyebilmesi beni yazara hayran bıraktı doğrusu. 

edebiyathaber.net (21 Aralık 2022)

Yorum yapın