Eski ve yeni dünyadan “insan” manzaraları | Burak Soyer

Şubat 10, 2023

Eski ve yeni dünyadan “insan” manzaraları | Burak Soyer

İngilizci tarihçi yazar Peter Watson’ın kaleme aldığı “Büyük Bölünme”, her iki yarım kürede insanın geçmişteki yolculuğunun izini sürerken bu ilerlemenin günümüz insanının düşüncelerinde de ne denli etkisi olduğunu gözler önüne seriyor. 

Peter Watson 1943 yılında İngiltere’de doğmuş. Üniversite eğitimlerini Durham, Roma ve Londra’da tamamlamış. Bir dönem New Society’nin editörlüğünü yapmış. Bunun dışında Sunday Times, The Times, Observer, New York Times, Punch ve Spectator’da yazmış. Şu ana kadar on üç kitap yazan Watson, sanat hakkında birçok televizyon programına imza atmış. 1998’den beri Cambridge Üniversitesi’nde, McDonald Arkeoloji Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olarak görev yapan Peter Watson, Say Yayınları’ndan Şükrü Alpagut çevirisiyle yayınlanan ‘Eski Dünya ve Yeni Dünyada Tarih ve İnsan Doğası’ alt başlıklı “Büyük Bölünme” kitabında “eski dünyayla” “yeni dünya” insanının gelişimini antropolojik, jeolojik, meteorolojik, mitolojik ve kozmolojik yönden bir karşılaştırma yaparak adı konulmamış bir şekilde bizim tarafımızdan bölünen dünyanın “esas sahipleri”ne gerçekçi ve bir bakış atıyor. 

“Büyük Bölünme” üç bölümden oluşuyor. İlk kısım haliyle Yeni Dünya’nın ilk “ziyaretçilerinin” oraya nasıl ulaştığını, yaptıkları yolculuğu özel kılan argümanları ve Avrasya’da kalan halklardan kendilerinin ne yönde ayrıldıklarına değiniyor. İkinci bölümde her iki yarım kürenin arasındaki coğrafi, iklim bitki örtüsü ve hayvanlar açısından önceki ve şimdiki değişim masaya yatırılıyor. Bu bölümü önemli kılan en önemli unsuru kuşkusuz doğanın iki yarım küre arasındaki büyük fark oluşturuyor. Yazarın detaylarla, örneklerle, tarihlerle ele aldığı doğa olgusu iki yarım kürenin fiziki durumu hakkında da kapsamlı bilgileri içeriyor. Son bölümde ise Watson projeksiyonunu insanların üzerine çeviriyor. “Bölünmüş” kürede yaşamış insanların kurduğu medeniyetler, uygarlıkların rotası tarihin gelişimi açısından okura akla yatkın bilgiler sunarken ikinci bölümde doğayla arasındaki bağa da dikkat çekiliyor. 

“Geniş bir ifadeyle,” diyor Peter Watson, “Büyük Bölünme”nin amacı, eski halkların üzerinde yaşadıkları fiziksel dünyanın (yüzey şekillerinin, bitki örtüsünün, insan dışı hayvan yaşamının, artı olarak iklimle, enlemle, kara ve deniz arasındaki ilişkiyle alakalı başat özelliklerin), insanların ideolojisini, inançlarını, dinsel uygulamalarını, toplumsal yapılarını, ticari ve sınai faaliyetlerini belirlediğini, sırası geldiğinde ise ideolojinin, bir kez ortaya çıkıp içsel tutarlılığa ulaşınca, insanlar ile çevre arasındaki başkaca ayırt edici özellikleri belirlediğini göstermektir. Sosyobiyologların ve genetikçilerin dedikleri gibi, tek bir insan doğasının bulunduğu doğru olabilir. Ama dünya çapındaki çok farklı çevreler, insan doğası hakkındaki eski insanların sahip oldukları birtakım farklı fikirleri doğurmuştur. Bu ise, elinizdeki kitabın göstermek istediği gibi, birçok bakımdan önemliydi.” 

“Büyük Bölünme”, her ne kadar iki yarım küre arasındaki “fiziki” geçmişin ilerleyişine odaklanıyor olsa da Watson’ın yukarıda yazdığım alıntıda belirttiği gibi, “dünya çapındaki çok farklı çevreler, insan doğası hakkındaki eski insanların sahip oldukları birtakım farklı fikirleri doğurmuş” olması, bu ilerleyişte insan düşüncesinin günümüzde hali pür mealinin kökenine inmek açısından da önem taşıyor.

edebiyathaber.net (10 Şubat 2023)

Yorum yapın