Doris Lessing’den “Duygusal Ajanlar”

Şubat 22, 2019

Doris Lessing’den “Duygusal Ajanlar”

Doris Lessing’in “Argos’taki Kanopus Arşivleri” dizisinin beşinci ve son cildi “Duygusal Ajanlar”, Niran Elçi çevirisiyle Delidolu Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

İnanmak ya da inanmamak: İşte tüm mesele bu.

Duygusal Ajanlar, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in, fantezi ve felsefeyi harmanlayan politik bilimkurgu başyapıtı “Argos’taki Kanopus Arşivleri” dizisinin beşinci ve son cildi.

Lessing’in, milyonları “yönlendiren” yöneticilere karşı uyarı niteliğindeki bu politik romanı, üstü örtülü şekilde Fransız İhtilali’nden, II. Dünya Savaşı’ndan ve Nazilerin yarattığı yıkımdan bahsederek; sosyo-politik göndermeleri ve hatta yer yer psikosomatik çıkarımlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor.

Söylem ve manipülasyonun gücünü ve tehlikesini vurgularken tarihsel gerçekliklerden de ilham alan Duygusal Ajanlar, Niran Elçi’nin pürüzsüz çevirisi ve Delidolu’nun özenli baskısıyla ilk kez Türkçede!

Kanopus’un hükümranlık alanının çok ötesindeki Volyen İmparatorluğu büyük kargaşa içinde. Manipülasyon, yalan, kandırmaca ve “Söylem” sayesinde, yönetim kademesi, halkı köleleştirmiş. Üstelik, bu konuda o kadar yetkinler ki, gözlem için gönderilen Kanopus ajanı Incent bile etkilenmiş, nesnelliğini yitirmiş, gerçeklik algısını kaybetmiş… Şimdi, tedavi ve yeniden yapılanmadan başka çare yok.

Şikeste ile başlattığı “öznel dünya tarihini” Duygusal Ajanlar ile nihayete erdiren Doris Lessing, belagatin gücünü dünya tarihinden örneklerle vurguladığı bu politik bilimkurgu romanında, inanmak ile inanmamak arasındaki o ince çizginin köklerine iniyor.

“Argos’taki Kanopus Arşivleri” serisindeki tüm diğer kitaplar gibi bağımsız olarak da okunabilen bu alegorik bilimkurgu, geçmişten günümüze uzanarak, yer verdiği bazı “söylem” cümleleriyle, siyasi aktörlerin geçen zamana inat hiç değişmediklerini gözler önüne seriyor.

“Çünkü bu Söylemciler biliyorlardı ki, kitlelerin daimi acılarını unutturabilecek gerçek ve hayali düşmanlar bulabilirlerse iktidarda kalabilirlerdi ancak…”

“İmparatorlukların yükselişi ve düşüşü; devrimciler, teröristler, diktatörler ve söylemin gücü… Tüm bunlar, romanda işlenen konuların yalnızca birkaçı. Ama kitabın asıl başarısı, yepyeni bir dünya yaratmasında ve bu dünyaya, her şeyi kucaklayan, istikrarlı bir vizyon sunabilmesinde.”

Daily Telegraph

Tadımlık>>>

Doris Lessing Hakkında

2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing, 1919 yılında İran’da doğdu. Çocukluğunu Rodezya’da (bugünkü Zimbabve) geçirdi. 15 yaşında okulu bıraktı ve hemşirelik, telefon operatörlüğü gibi işlerde çalıştı. Rodezya’da ırkçılık karşıtı örgütlenmelerde rol oynadı. 1949 yılında Londra’ya yerleştikten sonra kendini tamamen yazarlığa verdi. Eserlerinde, kendi yaşam tecrübelerinden yola çıkan Lessing, cinsiyetçilik, eşitsizlik gibi toplumsal sorunlarla mücadele eden bireyleri, küçük ya da büyük ölçekte politik çatışmaları, 20. yüzyıl savaşlarının gölgesinde kimliğini arayan insanları ve toplulukları konu etmektedir. Nobel Ödülü’nün yanında, Somerset Maugham Ödülü, James Tait Ödülü, David Cohen Anı Ödülü, Uluslararası Catalunya Ödülü, S.T. Dupont Altın PEN Ödülü gibi pek çok uluslararası ödüle layık görülen Lessing’in kitapları, feminist edebiyattan bilimkurgu edebiyatına, çok geniş bir yelpazeye sahiptir.

edebiyathaber.net (22 Şubat 2019)

Yorum yapın