Doğa kavramına odaklanan “Locus Solus Etrafında”söyleşisi 17 Kasım’da Arter’de

Kasım 3, 2022

Doğa kavramına odaklanan “Locus Solus Etrafında”söyleşisi 17 Kasım’da Arter’de

Arter, 17 Kasım Perşembe akşamı saat 19:00’da Sevgi Gönül Oditoryumu’nda, “doğa” kavramını ilişkisel ve duyumsal bir yaklaşımla odağına alan “Locus Solus Etrafında” başlıklı bir söyleşiye ev sahipliği yapacak. Arter’de devam eden grup sergisi Locus Solus bağlamında düzenlenen söyleşi, küratör Selen Ansen’in moderatörlüğünde; sergide yapıtları yer alan sanatçılar Yaşam Şaşmazer ve Cengiz Tekin ile ağaçların izini süren ve sergiye eşlik eden Locus Solus başlıklı kitaba da çizimleriyle katkıda bulunan Volkan Yalazay ile akademisyen Gaye Çankaya Eksen’in katılımlarıyla gerçekleşecek.

İnsan ve insan-olmayan varlıklar arasında oluşan, kurgulanan, inşa edilen bağların ele alınacağı söyleşi, “doğa”ların ve “kültür”lerin karşılıklı etkileşimlerini ve aidiyetlerini irdeleyecek. Moderatörlüğünü Selen Ansen’in üstleneceği söyleşide, sergide yapıtları yer alan sanatçılar Yaşam Şaşmazer ve Cengiz Tekin ile ağaçların izini süren ve sergiye eşlik eden Locus Solus başlıklı kitaba da çizimleriyle katkıda bulunan Volkan Yalazay ile akademisyen Gaye Çankaya Eksen bir araya gelecek.

Locus Solus başlıklı grup sergisi, merkezine aldığı “doğa” fikrini olgular, kurgular ve duygular perspektifinden irdelemeyi amaçlıyor. Ortak anlatıların, ritüellerin, kolektif bilinçdışının ve bireysel deneyimlerin şekillendirdiği çok katmanlı bir inşa olan bu doğa fikri, aynı zamanda insani korkuları ve arzuları da yansıtıyor.  Selen Ansen’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi, organik süreçler ve doğal ortamlarla insan eylemliliği ve insan elinden çıkma yapılar arasındaki kesişim alanlarını inceliyor.

Locus Solus Etrafında” başlıklı etkinlik, Arter Öğrenme Programı’nın Yorumlama Etkinlikleri kapsamında ücretsiz olarak gerçekleşecek.

GAYE ÇANKAYA EKSEN HAKKINDA

Gaye Çankaya Eksen doktorasını Paris I-Sorbonne Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde eş doktora programı çerçevesinde yaptı. Spinoza ve Sartre’da etik ve politika ilişkisi üzerine yazdığı teziyle 2013 yılında doktora derecesini aldı. Doktora tezi Spinoza et Sartre: de la politique des singularités à l’éthique de générosité (Paris: Classiques Garnier, 2017) başlığıyla kitap olarak yayımlanmıştır. Jean-Paul Sartre’ın Varlık ve Hiçlik adlı eserini Turhan Ilgaz’la beraber Türkçeye çevirmiştir (İstanbul: İthaki Yayınları, 2009). Spinoza ve Sartre’ın düşüncelerinin yanı sıra ekoloji ve çağdaş felsefede hayvan sorusu üzerine Türkçede ve Fransızcada çeşitli yazıları bulunmaktadır. Galatasaray Üniversitesi, Felsefe Bölümü’nde Spinoza’nın etik ve politik felsefesi, Sartre fenomenolojisi, hayvan etiği ve mühendislik etiği gibi konularda dersler vermeye devam etmektedir.

YAŞAM ŞAŞMAZER HAKKINDA

Yaşam Şaşmazer Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Erken dönem eserlerinde ağırlıklı olarak “ben” ile “öteki” arasındaki çatışmalarla ilgilenen sanatçı, son dönemde bu karşıtlıkları ve çatışmaları insanların birbirleriyle, insan-dışı varlıklar ve doğa ile ilişkisi ekseninde inceler. Ağırlıklı olarak ahşap, çamur, kâğıt, kâğıt hamuru gibi doğal malzemeler kullanarak heykeller ve yerleştirmeler üreten sanatçı, mantar, yosun, liken, toprak, taş, ağaç dalları ve kökleri gibi organik ve buluntu malzemeleri de pratiğine dahil eder. Figüratif bir dille ürettiği heykellerinde insan bedenini odağına alır.

Şaşmazer’in en yakın tarihli kişisel sergisi ya da 2021 yılında Zilberman Galeri İstanbul’da gerçekleşti. Sanatçının eserlerinin sergilendiği diğer kurumlar arasında Arter (Locus Solus, 2022), Kunstmuseum Ahlen (Reset Kriese//Chance, 2021), Eskişehir Odunpazarı Modern Müze (At the End of the Day, 2020), Fondazione Berengo Art Space (Unbreakable: Women in Glass, 2020), Cappadox (2017), Havremagasinet (Metanoia, 2017), Kunstverein Ingolstadt (Dark Matter, 2017), Torrance Art Museum (Metanoia, 2016), Saatchi Gallery (Confessions of Dangerous Minds, 2011) yer alıyor.

CENGİZ TEKİN HAKKINDA

Cengiz Tekin Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Ağırlıklı olarak fotoğraf ve video kullanan sanatçı, yapıtlarında gelenek ve aile gibi köklü toplumsal meseleleri tartışır, yerel ve küresel siyasi gündemlere odaklanır. Tekin, belgeler aracılığıyla güvenilir rutinin ardındaki ironiyi ortaya çıkarır ve kesintiye neden olan esrarengiz formları sunar. Genellikle kendi deneyimlerinden yola çıkan sanatçı, küresel bir aciliyet olarak ele aldığı barınma ve sığınma konularına dikkat çeker.  Kişisel ve grup sergileri arasında Locus Solus (Arter, Istanbul, 2022), 6th Ural Biennial: Thinking Hands Touching Each Other (Yekaterinburg, 2020), Up in Arms (Kunstraum Kreuzberg/Bethanien, Berlin, 2019), A Pillar of Smoke at Turkey’s Contemporary Scene (Arles Fotoğraf Festivali, Arles, 2018), Yarın Hava Nasıl Olacak? (Berlin, 2017), Cennetten Hemen Önce (PİLOT Galeri, İstanbul, 2016), İstanbul: Tutku, Sevinç, Öfke (MAXXI, Roma, 2015), Beautiful Game (Ljubljana Şehir Sanat Galerisi, Ljubljana, 2012) ve Serbest Vuruş (9. İstanbul Bienali, 2005) bulunur. Diyarbakır’da yaşayan ve çalışan Cengiz Tekin, 2017 yılından bu yana faaliyet gösteren Loading Art Space’in kurucu direktörüdür.

VOLKAN YALAZAY HAKKINDA

Volkan Yalazay Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Bir süre resim eğitmenliği yaptıktan sonra kırsala yerleşti ve halen devam ettiği çiftçilikle uğraşmaya başladı. İstanbul’un anıt ağaçlarını konu alan Eski İstanbullu Ağaçlar kitabının yazarı olan Yalazay, aynı zamanda Resimli Türkiye Florası başlıklı yayının da yazarlarından biridir. Türkiye’nin Ardıçları ve İç Anadolu’nun Kalıntı Ormanları gibi ağaç-orman konulu kolektif çalışmalarda yer almıştır. Yalazay’ın sanat çalışmaları da yaşamı ve ilgi alanlarıyla sıkı sıkıya bağlıdır. Doğa, sanat ve çiftçilik arasında geçen yaşam rutini dahilinde ortaya koyduğu üretimler birbiriyle yakından ilişkilidir. Büyük boyutlu resim çalışmalarını yolculuklara çıktığı sırada bırakan Yalazay, gezilerinde yanından eksik etmediği defterlere çoğunlukla çini mürekkebiyle desen çalışmaları yapmıştır. Dünyanın farklı iklimlerine ve coğrafyalarına yaptığı araştırma gezilerine deftersiz ve mürekkepsiz çıkmamıştır.

SELEN ANSEN HAKKINDA

Selen Ansen Strazburg Marc Bloch Üniversitesi’nde Modern Edebiyat ve Sinema (yüksek lisans) eğitimi aldıktan sonra 2001 yılında Sanat Teorisi ve Pratikleri alanında doktorasını tamamladı. Başta Strazburg Ecole Supérieure des Arts Décoratifs olmak üzere Fransa’da farklı sanat ve tasarım okullarında sanat teorisi ve sanat felsefesi eğitimi verdi. 2009–2015 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Felsefe ve Toplumsal Düşünce ile Karşılaştırmalı Edebiyat yüksek lisans programlarında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ansen, Arter’le ilk kez 2011’de küratörlüğünü yaptığı Berlinde de Bruyckere (Yara, 2012) sergisi aracılığıyla temas kurdu. 2015’te Arter ekibine katılan Ansen, Marc Quinn (Aklın Uykusu, 2014), It takes two to make an accident (HISK, Gent, Belçika, 2015), Her Düşenin Kanadı Yoktur (2016), Kelimeler Pek Gereksiz (2019–2020), Céleste Boursier-Mougenot (offroad v.2, 2019), Cevdet Erek (Bergama Stereotip, 2019–2020), KP Brehmer: Büyük Resim (2020–2021), Candeğer Furtun (2021–2022), Locus Solus (2022–2023) ve Ahmet Doğu İpek (Başımızda Siyahtan Bir Hâle, 2022–2023) sergilerinin yanı sıra İsmi Lâzım Değil (Brigitte Pitarakis ile birlikte, Abdülmecid Efendi Köşkü, 2022) ve Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? (Meşher, 2022–2023) sergilerinin de küratörlüğünü yaptı; çeşitli uluslararası yayınlara yazılarıyla katkıda bulundu. Ansen, Arter’in Dolapdere’deki yeni binasında hayata geçirdiği Performans Programı’nın (2019–2020) küratörlüğünü üstlendi.

edebiyathaber.net (3 Kasım 2022)

Yorum yapın