COVID-19 geçirenler hakkında merak edilenler

Aralık 31, 2020

COVID-19 geçirenler hakkında merak edilenler

COVID-19 pandemisinin ilk yılını geride bırakmak üzereyiz. Peki, şuanda tüm Dünya’da merak konusu olan COVID -19 aşıları hakkında neler biliyoruz? COVID-19 geçiren kişiler aşı olmalı mı? Hastalığı geçiren kişiler tekrar COVID-19 olabilir mi? Antikor testleri ve koruyuculuk hakkında bir yıllık deneyimler ve yorumlar… Tüm merak edilenleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları/Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı yanıtladı.

COVID-19 geçirerek iyileşen kişi tekrar aynı hastalığı geçirebilir mi? Geçirirse daha mı ağır geçirir?

Bir yıllık tecrübeler göstermiştir ki iyileşen kişiler arasında tam oran bilinmese de bazı kaynaklarda %0.01-%0.1 olarak belirtilen oranlarda hastalığı tekrar geçirme riski vardır. Bununla ilgili hem ülkemizde hem de dünyanın çeşitli yerlerinde örnek vakalarda mevcuttur. Buradaki en büyük yanlış algı basında çıkan ya da çevreden duyulan münferit örneklerin herkes için genellemesinin yapılmasıdır. Herkesin immün sistemi yapısı aynı olmadığı gibi COVID-19 geçiren kişilerin immünizasyon yani hastalığa karşı koruyuculuk oluşturup, oluşturamama, koruyuculuk oluşturmuş ise ne düzeyde koruyuculuk oluşturduğu, oluşan koruyuculuğun ne kadar süre ile hangi oranda kişiyi koruyacağı gibi parametrelerde değişmektedir. 

Bu noktada çokça kullanılmaya başlanılan ve giderek yaygınlaşan SARS-CoV-2 antikor testlerine de bir alt başlık açmakta da yarar var. Antikorlar immünsistemin bileşenlerinden biri olan humoral immünitenin antijenlere (virüse veya aşıda bulunan viral bileşenlere) özgül ürettikleri yanıtlardır. Antikor yanıtı bize bazı yorum imkânı sunsa da SARS-CoV-2 virüsüne karşı gelişen antikor yanıtının ne kadar süreceği, ne zaman azalarak sonlanacağı, kişiyi hangi oranda ne kadar süre koruyacağı günümüzde tam olarak bilinmemektedir. Bunu zaman ve bu zaman içerisinde yapılacak bilimsel çalışmalar gösterecektir. COVID-19 atlatan bazı kişilerinde antikor geliştiremediği de gözlenmiştir. Bu durum kişinin immünize olmadığını göstermeyebilir. İmmünsistemin farklı bölgelerinin (hücresel immünite) aktivasyonuna bağlı gelişen immünizasyon sayesinde bu kişilerde de koruyuculuk sağlanmış olabilir. Bu sebeplerden dolayı hastalığı geçiren kişilerin koruyuculuğum hala devam ediyor mu yaklaşımı ile farklı zamanlarda, tekrar tekrar antikor seviyeleri baktırmalarının bilimsel bir temeli yoktur.

İkinci kez hastalığı geçiren vakalar incelendiğinde bunların bir kısmının hastalığı ilkinden hafif veya asemptomatik olarak geçirdiğini, çoğunun benzer şiddette, bir kısmının da ilkinden daha ağır geçirdiğini, hatta dünya literatürün de ikinci kez geçirilen hastalık esnasında kaybedilenlerin olduğunu söylemek mümkündür. Hastalığın ikinci kez geçirilmesinin kesin olarak ilkinden daha ağır olacağı algısı da yanlıştır. 

Özetle; COVID-19’u ikinci kez hatta ikiden de fazla kez geçirmek mümkün olmakla birlikte hastalığın ilk bir yılı gibi kısa bir döneme bakıldığında ikinci kez geçirenlerin oranı çok düşüktür. Başta bu virüse çok sık ve yoğun maruz kalan sağlık çalışanları olmak üzere tüm insanların hastalığı geçirse dahi rehavete kapılmadan, kontrol önlemlerine ve alınan tedbirlere maksimum derecede dikkat etmeleri doğru bir yaklaşım olacaktır.

COVID-19 geçiren kişinin COVID-19 aşısı olması gerekir mi?

Bu konuda şu an için netleşmiş bilimsel görüş birliği yoktur. Çeşitli uzman görüşleri mevcuttur. Tekrar hastalığa yakalanma oranının %0.1’in altında olduğunu, geçirilen hastalığın sağlıklı bireylerin %90-95’inde şu anki saptamalara göre 6 aya kadar koruma sağladığını, hastalığı geçiren kişilerde aşının lokal veya sistemik etkilerinin nasıl olacağına dair yeterli verinin bulunmayışını da dikkate alarak özellikle son 1-2 ayda, hatta 6 ay öncesine kadar hastalığı geçirenlerin, bu dönem için aşı olmamasını öneriyoruz. Bu konudaki bilgiler netleşip, ortak görüş birliği oluşana kadar farklı sağlık durumu olan kişilerin hekimleriyle görüşüp uzman görüşü doğrultusunda hekimi ile birlikte ortak karar vermeleri doğru olacaktır.

edebiyathaber.net (31 Aralık 2020)

Yorum yapın