Çiziyorsam Sebebi Var: Mete Kaplan Eker | Ayşe Yazar                                                          

Haziran 3, 2023

Çiziyorsam Sebebi Var: Mete Kaplan Eker | Ayşe Yazar                                                          

Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?

Her çizere olduğu gibi bana da sıklıkla sorulan bir soru ve ben de en az sizler kadar merak ediyorum. Kalemi elime ilk ne zaman aldım hatırlamıyorum. Sanki gözlerimi açtığımdan beri çiziyormuşum gibi hissediyorum.

Çocukluk ve gençlik dönemimin neredeyse büyük bir kısmını resim yaparak geçirdim. İyi bir örnek mi olurum kötü mü bilemiyorum ama istediğim şeyi çizene kadar masadan kalkmazdım. Çizemedikçe daha da üzerine giderdim. Ancak resim konusundaki bu tutkum beni yolda tutmaya da yaradı. Maalesef lise öğrenimimi güzel sanatlarda yapamadım. Ancak bu tutkunun peşinden giderek üniversite öğrenimimi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesi Tekstil ve Moda tasarımı bölümünde tamamladım.

Profesyonel anlamda çizerliğe ilk olarak çocuk kitabı ile başladım. Akabinde dergiler ve ajanslar için çizmeye başlayarak devam ettim. Kendimce nedenlerden çocuk kitabı resimlemeye uzunca bir ara verdim. 2021 yılında hem bir yazar olarak hayran olduğum ve beni bir şeyler çizmek için heyecanlandırabilen nadir insanlardan olan sevgili Göknur Birincioğlu ile hazırladığımız ‘’Dünyanın En Güzel Müziği’’ ile çocuk edebiyatına geri döndüm. Yine sevgili Göknur ile yeni kitabımız ‘’ Kaleydoskobumdaki Öyküler’’ ile devam ediyorum.

Diğer yandan ise mezun olduğum bölüm ile alakalı olarak bir markada grafik tasarımcı & illüstratör olarak çalışmaya devam ediyorum.

Çizer kitaba nasıl hazırlanır?

Çizime başlamadan önce kitabı hızlıca bir okur ve kitabın genelinde bir fikir sahibi olurum. Eğer sabit karakterler varsa sayfaların eskiz aşamasına geçmeden önce karakterleri ortaya çıkartırım. Birkaç gün sonra kitabı içselleştirerek ve notlar alarak bir daha okurum. Bu ikinci okuma kısmında nereyi, nasıl çizeceğime karar verir ve sayfaların kabaca eskizlerini alırım. Bu kısımda ise olmazsa olmazım müziktir. Her zaman dediğim gibi, kalemimi sanki müzik hareket ettiriyor ve çizdiğim şeylere sanki hayat veriyor.

Yaşam alanım diye tabir edebileceğim hem vaktimi geçirdiğim hem de çizimlerimi yaptığım salonumda çalışmalarımı yapıyorum. Ve dikkatimi dağıtacak herhangi bir ses ve dağınıklık olmadan, sakin bir ortamda çalışmayı severim. Çizimlerimi genelde dijital ortamda hazırlıyorum. Ipad ile çizimlerimi yapıyorum ve bilgisayar ile de son dokunuşları gerçekleştiriyorum.

Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?

Bu kısım her editör ve yazardan değişiklik gösteriyor. Kimi editör ve yazar çizeri tamamen özgür bırakırken, kimileri ise direk nereyi ve nasıl istediğini de ileterek yönlendirme ile ilerliyor. Burada özellikle yazar ve çizer uyumu çok önemli. Birbirini iyi anlayan ve birbirinin alanına saygı gösteren iki insanın ortaya çıkarttığı dünya bambaşka oluyor.

Ben kendi adıma bu hissi yakalayacağıma inandığım insanlarla çalışmayı tercih ediyorum. Az ama keyif alacağım kitaplar çizmeye özen gösteriyorum. Burada da tekrar Göknur’dan bahsetmem gerekiyor. Bir çizerin çalışabileceği en iyi yazarlardan birisi. Ondan bir mail geldiğinde okumadan tamam diyorum.

Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?

Öncelikle sıkça seyahat eder ve gittiğim yerlerde olabildiğince galeri ve müzelere gitmeye çalışırım. Antik ve Ortaçağ sanatı çizim tarzımı en büyük ilhamımdır. Her ne kadar çocuk kitaplarında bu etkiden uzaklaşıyor olsam da, tarzımı ve renk paletimi oluşturan en büyük etkendir.

Tarzıma uygun olduğunu düşündüğüm ve ilham olabilecek birçok çizer takip ediyorum. Gittiğim ülkelerden farklı çocuk kitapları almaya çalışıyorum. Dinlediğim bir müzik ya da izlediğim bir film de her an bana ilham olabiliyor. Bununla birlikte online olarak takip ettiğim birçok sanat, tasarım ve yayıncı sayfaları var.

Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?

Eğer yazarın direk çalışmak istediği bir isim yoksa ilk olarak editör çizer ile iletişime geçiyor. Çizerin çalışmak istemesi halinde editör, yazar ve çizer bir araya gelerek kitabın çizim sürecini planlıyor. Belli aralıklarla bir araya gelinerek çizilen sayfalar üzerinde çalışılarak son haline getirilir. Son olarak ise kapak üzerine çalışılır.

Çizimler teslim edildikten sonra editör ve yazar son düzenlemeleri yapar. Kitap baskıdan önce onay için yazar ve çizere iletilir. Her şey tamam ise kitap basıma geçer. Burada tamamen editör, yazar ve çizer uyumuna bağlı olarak süreç çok eğlenceli de geçebilir aksi de.

edebiyathaber.net (3 Haziran 2023)

Yorum yapın