Biri okyanusta biri çölde… | Mehmet Özçataloğlu

Mart 22, 2021

Biri okyanusta biri çölde… | Mehmet Özçataloğlu

Salgın süresince okuduğum her kitabı bir şekilde yaşadıklarımızla ilişkilendirmeye çalıştım. Kapalı kapıların ardında kendimizle baş başa kaldığımızdan olsa gerek farklı coğrafyaları anlatan kitaplara imrenen gözlerle baktım. Edebiyatın yaşamın kendisi olduğuna olan inancımla, anlatılanları hayal ürünü olarak göremedim. Zaten 2020 yılının coşku dolu o ilk gecesinde biri çıkıp da bugün yaşadıklarımızı kitap olarak yazdığını söyleseydi, nasıl bir hayal dünyası varmış, şöyle distopik, böyle ilginç diyerek karşılardık. Fakat bugün yaşadıklarımız bana öğretti ki; bu hayatta olmaz diye bir şey yok. Her şeyin gerçek olabilme ihtimali var. Neden olmasın ki? Çocukların öldüğü bir dünyada her şey mümkündür! Sözü biraz daha uzatırsam esas konuya dönemeyeceğim endişemle kitaplara geçelim.

Elçin Kuzucu’nun yazdığı, Ceyda Karlı’nın resimlediği ve Altın Kitaplar tarafından yayımlanan iki kitap. İlki “Okyanus Macerası.” Bu kitaptaki bölümlerin ilk ikisi şaşırttığı kadar gülümsetti de. Çünkü ilk bölüm “Uzaylılar mı?”, ikinci bölüm ise “Mutasyon” başlığını taşıyor. Bugünlerde en çok kullandığımız iki sözcüğün Kasım 2019’da yayımlanmış bir kitapta karşıma çıkması ilginç bir rastlantı oldu. Üçüncü bölümde kum solucanlarından değil de virüsten söz etseydi kitabı elimden bırakmamak olanaklı değildi sanırım. Neyse ki… “Kâşifin Maceraları” dizisinin bu ilk kitabında Dünya çok ciddi bir sızıntı sorunuyla karşı karşıyadır. Antalya’da kurulan araştırma merkezinde, dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları, Akdeniz’deki tehlikeye çözüm arar. Kahramanımız Ayaz ve arkadaşı Rubina’da bu çalışmalara katılırlar. Bilim insanları sızıntıya karşı çare ararken bir fısıltı duyuyoruz kulağımızda: “Doğanın mucizeleri bilimin en güzel yanıdır.” Plastikleri yiyen solucanlar, sızıntıyı yutan ve sonrasında kendini yok eden okyanus spiralleri adı verilen bakteriler… Keşke gerçek olsa demekten alamadım kendimi. Doğanın insan eliyle kirletilemediğini düşünmek iyi geldi bir an.

Dizinin bir diğer kitabı ise “Gümüş Karıncalar.” Yine Ayaz’la karşılaşıyoruz bu yeni serüvende de. Sahra Çölü’nün en hızlı koşucuları olan gümüş karıncalar, araştırma merkezinin en popüler canlılarıdır. Gümüş karıncaların sahip olduğu şaşırtıcı özellikler, Mars’ta yaşam hayallerinin bir parçası oluyor. Bu kitabı farklı kılan bir özellik var. O da hikâyenin içerisinde yer alan gümüş karıncalar. Sahra Çölü’nün özellikleri, Tunus’a ait bilgiler, Gümüşbot, Tunus’ta yer alan araştırma merkezi, NASA bilgilerinin tamamen gerçek olması. Bununla birlikte dünyanın kelebekler üzerine araştırmalar yapan neredeyse tek elektrik mühendisi (kitaptaki bilgi bu) Washington Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gary Bernard’ın son çalışmaları yazara sunması. Ayrıca Dr. Bernard bu çalışmalarını uçak teknolojisinde de kullanıyormuş. Böylesi bilimsel ağırlığı olan bir konuyu kurgunun içine yedirerek eğlenceli bir serüvene dönüştürmüş yazar. Kolay okunur anlatımı sayesinde okurunu çekiyor serüvene. Kitabın sonundaki “gerçek bilgi” açıklaması da son bir şaşkınlık oluyor okur için.

Dünyamızın içinden geçtiği bu zor süreçte Elçin Kuzucu’nun yazdıklarında dünyanın kurtuluşunu görmek, ‘neden olmasın ki bir kere daha’ dedirtti bana.

Çocuklar için yazanlar da çocuklar için yazılan kitaplar da iyi ki var. En karamsar anımızda, en umutsuz zamanda ‘haydi kalk ayağa’ dercesine iyiye, güzele, doğruya olan inancımızı tazeliyorlar. Konu her ne olursa olsun ayırt etmeksizin.”

Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (22 Mart 2021)

Yorum yapın