Bilgi Yayınevi’nden çıkan ödüllü romanlar, 2024 Yunus Nadi Roman Ödülü Sahibi: Bana Bir Resmini Yolla, 2024 Orhan Kemal Roman Ödülü & 2022 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü Sahibi: Devridaim ve 2020 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü Sahibi: Babalar ve Kızları raflarda.



Tanıtım metninden
2024 Yunus Nadi Roman Ödülü Sahibi: Bana Bir Resmini Yolla
İkinci baskısıyla yeniden raflarda!
Hidayet Karakuş, akıcı ve yalın kalemiyle bizim masalımızı anlatıyor.
“Sözüm telden gelir, aklım gülden gelir, elin oğlu elden gelir, eğlen gönlüm eğlen, yaşam dediğin ‘sevi’mden gelir, yarın beklediğin ölüm, şaşırtır seni bugünden gelir…”
Bana Bir Resmini Yolla, kışlada başlayan dostluğun küçük mektuplarla çoğaltıldığı, türkülerle düşleri süsleyen, Türkiye’nin 30’lu yıllarına mercek tutan, Cumhuriyet aydınlığını, devrimlerin etkilerini, hastalıklarla mücadeleyi satırlardan yansıtan bir vefa öyküsü.
2024 Orhan Kemal Roman Ödülü & 2022 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü Sahibi: Devridaim
Edebiyatseverleri suyun hafızasında çağlar arası bir yolculuğa çıkaran benzersiz bir anlatı…
Ezgi Tanergeç romandaki üslubu, kurgusu ve derinliğiyle çağdaş edebiyatımızda kendine özel bir yer ediniyor.
Yolunu kaybetmiş bir taş ve bir mektup, zamanın “devridaimi” içinde insanların hayatına sızar. Ve belki de bu insanların farklı zamanlarda aynı yerde yaşamış olmak dışında birbiriyle hiç ilgisi yoktur…
Ezgi Tanergeç, Devridaim‘de, ilham aldığı günlük, sıradan deneyimlerin arkasındaki sarsıcı olayları ve birbiriyle ilgisiz görünen insanları suyun izinden giderek usta bir kurguyla birbirine bağlıyor. Akıcı dili ve canlı anlatımıyla okuyucuyu kimi zaman puslu zamanlarda bir ömrün üzerine örtülen eski bir gazete kâğıdına, kimi zaman bir Paşa’nın konağındaki Hereke sabahlığa, kimi zaman sokak sokak gezen bir damacana suya götürüyor.
2020 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü Sahibi: Babalar ve Kızları
Selda Uygur, gerçeküstü ama hiç de uzak hissetmediğimiz bir dünyadan sesleniyor…
“Belki aradığın soruların cevabı şimdi anlatacaklarımda gizlidir.”
“Kadın olmanın ilk kuralı güçlenmek, hak etmek, hak ederek aldığını da hak edenle paylaşmakmış. Günü gelir gerçekten tüm ruhuyla seni dinleyen biri olur; işte o zaman anlat. Denizin ufukla buluşup kızıllaştığı yaz günlerini bekle ama.”
Babalar ve Kızları; delirmenin eşiğinde bir baba, izini sürdüğü bir dede, sığınma ve kaçış arzularını perçinleyen bir aile, yemek kokuları, deniz gezintileri, çocuk sesleriyle capcanlı bir 80’li yıllar mahallesinde büyüyen; baba, delirme, aşk ve koku sarmalında kadınlığını keşfetmeye çalışan bir kahramanın romanı. Bir taraftan aradığı aşkı bulduğunda belirsiz, hüzünlü hatıralarını unutacağına inanan, diğer taraftan “arayış”ın kendisini kaybetmekten korkan bir kadının dedesiyle kesişen hayatına tanık oluyoruz.