2025 yılının ikinci ayında, video kullanımının metnin ve tiyatro sahnesinin bir bileşeni olarak yer aldığı Kara Kutu, Sevgi Soysal’ın hayat hikayesinden hareketle kurgulanan Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor, orta sınıf bir beyaz yakanın ülkeyi terk edememe hikayesine odaklanan Son Çağrı ve yedi sezondur sahnelenen Zabel Türkiye’nin farklı şehirlerinde seyirci ile buluşacak.
Zabel

Zabel Yesayan…
1878-1943?
Doğum yeri Üsküdar.
Ölüm yeri meçhul.
Yazar, mücadeleperest, sürgün…
İstanbul’dan Fransa’ya oradan da Sovyetler’e uzanan yolculuğu bir hapishane hücresinde son buluyor.
Çocukluğunu, gençliğini, mücadele yıllarını, sürgün yaşamını hatırlıyor.
Hücrenin karanlığına inat, solmuş hatıraları zihninde renkleniyor.
Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor

Sevgi Soysal’ın yaşam öyküsünü anlatan oyunda Tante Rosa, Yürümek, Şafak, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu ve Yenişehir’de Bir Öğle Vakti gibi tanınmış eserlerinden izler ve karakterler seyirciyi bekliyor. Yazarın 40. yaş gününde başlayan oyunda Sevgi Soysal, kendisine gelen gizemli paketin içinden çıkan kitaplarının sayfaları arasında bir yolculuğa başlıyor.
Son Çağrı

Selim o gün yeni bir hayata uçacaktı. Ancak daha dış hatlardayken soyulunca tüm umutları yere çakıldı.
Artık ne gidecek cesareti var ne de kalacak hevesi… O yüzden iki seçenek arasında kaldığı zaman ne yaptıysa onu yaptı Selim: Kararsız kaldı… Ama bu sefer tadını çıkararak…
Giden yolcuları pek de yolculamaya hevesli olmayan bu garip havalimanında Selim uçağa doğru yürüyüşe çıktı. Kendisini buraya getiren başka seferleri hatırlayarak… Dış hatlarda son bulan iç hatlardaki “hayata tutunma” serüvenlerini…”
Kara Kutu

İş makineleri harıl harıl çalışıyor. Bir sene önce yıkılanın yerine yükselecek yeni binanın temelleri atılıyor! Feride, Kadir, Umut ve Müjde… Yıkılan evlerinin yanı başında, baba Aziz Bey’in ölümünün sene-i devriyesinde bir araya geliyorlar.
Bir flash bellek, yine o gün, yıkıntıların arasından çıkıp avucuna düşüyor Umut’un. Geride bıraktığı bir seneyi belleğinden silmiş Umut, babasından miras bir sırrın peşine düşüyor.
Türkiye Hafızasında Zabel Yesayan’ı Canlandırmak – Maral Çankaya

Türkiye, Zabel Yesayan’ı 2000 yılında Silahtar’ın Bahçeleri adlı otobiyografik eserinin Belge Yayınları tarafından çevrilmesi ile tanıdı. Ermenice, İngilizce veya Fransızca bilen okuyucu onun adını daha önce elbet biliyordu. Ancak Zabel Yesayan’ın ismi, onun bu toprakları terk etmesinin üzerinden seksen beş yıl geçtikten sonra Türkçe’de yankılandı. 2000 yılının ardından onun hakkında birçok akademik çalışma yapıldı, yazılar yazıldı, kitapları bir bir Türkçeleşmeye başladı. Böylece, 1909 Adana Katliamı’nın ardından bölgeyi ziyaret edip orada yetimler ile ilgilenen, tanık olduğu felaketi bir tanıklık anlatısına dönüştüren, 1915’te adı sürgün edilen Ermeni aydınlar listesinde olup İstanbul’dan kaçmayı başaran Zabel Yesayan yeniden doğduğu topraklara döndü.
edebiyathaber.net (4 Şubat 2025)