“Alfabe Bulutu” serisi beş kitabıyla Can Çocuk raflarında

Haziran 21, 2021

“Alfabe Bulutu” serisi beş kitabıyla Can Çocuk raflarında

Çocuk edebiyatının sevilen ismi Alp Gökalp‘ın yazdığı Alfabe Bulutu serisi beş kitabıyla birlikte Can Çocuk Yayınları’ndan yayımlandı.

Tanıtım bülteninden:

Genç okurlar için kaleme aldığı çok sevilen kitaplarıyla tanınan Alp Gökalp, çocukları alfabenin başrolünü oynadığı bir seriyle buluşturuyor! ”Alfabe Bulutu” ilk üç kitabından hemen sonra şimdi dört ve beşinci kitabıyla raflarda yerini aldı.
Çok uzun zaman önce, insanlar yazmaya ihtiyaç duyduklarını anladılar. Ancak bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı. Tam o sırada, dünyaya en yakın bulut olan Alfabe Bulutu’nda yaşamlarını süren harfler, insanlarla iletişime geçip onlara yazıyı öğrettiler. Alfabe Bulutu’nun düzenli ziyaretçilerinden Alp Gökalp, bu dizide bizlere bazı bulut sakinlerinin hikâyelerini anlatıyor…

O sabah, şehirdeki herkes ağaçların yok olduğunu fark etti. Bahçelerinde, ormanlarda tek bir ağaç kalmamıştı. Günlük hayatta bir ağacı diğerinden ayırt edemeyen insanlar, bir felaketin yaklaştığını hissetmenin huzursuzluğunu yaşıyorlardı. Alfabe Bulutu ise başka bir haberle çalkalanmaktaydı: Küçük harflerden
biri o gün okuldan eve dönmemişti.

Alfabe Bulutu’ndaki oyuncak fabrikasında, çalışanlar için bir
aktivite düzenleniyordu. Her harf, aile ağacındaki diğer harflerin çalıştıkları diller, ülkeler ve kültürler hakkında araştırma yapacaktı. İşine âşık O etkinlik için ne kadar sabırsızsa, işinden bezmiş C ödevden bir o kadar habersizdi. Bu zıt ikili, o gün farklı kültürlerden çok daha fazlasını keşfedecekti.

“İşte Ğ evinin en büyük sorunu da buydu. Ğ harfinin sesi, okunurken tek başına çıkarılamadığından birbirlerine seslenemezler, adlarını kullanamazlardı. Bu da aralarında bir iletişim kopukluğu yaratırdı. Onların mesafeli konuşmalarını dışarıdan duyanlar aynı aileden olduklarına inanmazdı.
 
Halbuki nasıl da özenirdi Anne Ğ diğer annelere. Onlar çocuklarına, ‘aaa’, ‘beee’  diye seslenirken imrenerek bakar, kendi çocuğunu çağırabilmek için, ‘hey!’, ‘hop!’ gibi ünlemler kullanmak nasıl da zoruna giderdi.
 
Aslına bakılırsa diğer harflerin Ğ ailesi için besledikleri genel his de bu şekildeydi. Özneyi her zaman boş bırakıp yerine, ‘sen’  ve ‘siz’  demek zorunda kaldıklarından, onlara karşı sıcak hisler besleyemezlerdi bir türlü. Başkalarına Ğ ailesiyle birlikte yaptıklarından bahsedemedikleri için de bir süre sonra onlardan uzaklaşmak zorunda kalırlardı. Bu yüzden dağın kenarındaki bu eve nadiren ziyaretçi uğrardı.
 
Dünyada da durum bundan çok farklı değildi. Ğ bir elin parmağını geçmeyecek kadar az ülkeyle çalışırdı ve iş yaptığı tüm dillerde bir karışıklığa neden olurdu. Her ne kadar bu harfin adı ‘yumuşak g’ olarak da geçse, iş onu bir ses olarak çıkarmaya geldiğinde tıkanır kalırdı insanlar. Bir toplantıda verilen kararlar sıralanırken G’den hemen H’ye geçilir, İsim Şehir Hayvan oynanırken yumuşak g gelirse atlanarak başka bir harf bulunmaya çalışılır, öğretmenler çocuklara harflerin seslerini öğretirken ğ’yi ancak, ‘öğrenci’, ‘dağ’, ‘çağlayan’ gibi kelimeler içinde kullanarak açıklamak zorunda kalırlardı. “

Alp Gökalp
1977’de Bursa’da doğan Alp Gökalp, lisans ve yüksek lisans eğitimini Marmara İletişim Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, FHM, National Geographic gibi dergilerde editörlük yaptı. 2003’te Londra’ya taşındı, Hackney Learning Trust için çeşitli etnik kökenlerden gelen çocuklara eğitim danışmanlığı yaptı. Bir yandan da The Guardian gazetesinin Positive Action Scheme programını tamamlayarak, gazetenin etnik toplum haberleri için muhabirlik yaptı. Berlin Freie Universität’te uzaktan Görsel Antropoloji (MA), Goldsmiths Üniversitesi’nde de Antropoloji (MRes) programlarını bitiren yazar, 2013’te Türkiye’ye döndü. Farklı yaşlardan çocuklar için kitaplar yazmanın yanında çocuk kitapları editörlüğünü sürdüren Alp Gökalp, İstanbul’da yaşıyor.

edebiyathaber.net (21 Haziran 2021)

Yorum yapın