Polisiye-gerilim romanlarıyla tanıdığımız Turgay Çumak, bu defa kendisine 2025 Sevim Burak Öykü Ödülü’nü getiren ikinci öykü kitabı “Düğmeler Konuştuğunda” ile karşımızda. Sıradan bir nesne olan “düğme”yi, imgelerle, metaforlarla, sembollerle öykülerine yedirerek bambaşka âlemlerin kapısını aralayan Çumak, okuru aynı zamanda dilin sınırlarında gezdirerek bol bol düşünmeye de davet ediyor.
Turgay Çumak, 1989 yılında Sakarya Akyazı’da doğmuş. İlköğretimi Akyazı’da, ortaöğretimineyse Karadeniz Ereğli H. E. Anadolu Denizcilik Lisesi’nde devam etmiş. Henüz lise yıllarında yerel bir gazete olan Demokrat’ta köşe yazarlığı yapmaya başlayan Turgay Çumak, aynı medya grubu bünyesinde radyo programcılığı yapmış. Lisans eğitimi içi Çanakkale’ye gelen ve burada da Çan Gazetesi’nde muhabirlik, köşe yazarlığı, editörlük, yazı işleri müdürlüğü gibi görevleri üstlenen Çumak, “Çan Fransisko” adlı bağımsız tiyatro grubunu kurarak sanatsal anlamda başka bir alana yönelmiş. Üniversitede, “Şiir, Müzik ve Şehir” topluluğunda yer alan ve geleneksel hâle gelen “Şiir ve Müzik” gecelerine imza atan Turgay Çumak, radyo programcılığı, sunuculuk, metin yazarlığı, reklamcılık gibi sektörlerde pişerek, RTÜK başta olmak üzere, çeşitli yerlerden “Türkçeyi Güzel Kullanma” eğitimleri almış.
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü’nde, Güvenlik Yönetimi üzerine Yüksek Lisans yapan, bugün de hâlâ mesleki kariyerine polis olarak devam eden Turgay Çumak, ilgi alanına giren polisiye-gerilim romanlarıyla dikkatleri üzerinde toplamış. 2019 yılında yayımlanan “Şeytan, Azrail ve Gardiyan”, 2022’de çıkan “Efendisizler Korosu” adlı romanlarının ardından 2024 yılında ilk öykü kitabı “Figüran Körlüğü” çıkan Turgay Çumak, şimdi de kendisine 2025 Sevim Burak Öykü Ödülü’nü kazandıran, A7 Kitap etiketiyle okuyucuyla buluşan “Düğmeler Konuştuğunda” adlı ikinci öykü kitabıyla karşımızda. Alelade bir nesne olan düğmenin üzerinden onu bir imge hâline getirerek yoğun duygularla okura bütünlüklü öyküler sunan Çumak, “Düğmeler Konuştuğunda”da sadece okuru sadece okuma eyleminin içinde tutmuyor, yarattığı atmosferle kendisini okuyanları o ortamda düşünmeye sevk ediyor.
Birçok farklı karakterin birbiriyle temas eden ya da birbirinden ayrılan özgün hayatlarından kesitler sunan Turgay Çumak, kitabında yer alan her öyküde “düğme”yi bir metafor olarak kullanarak bazen geçmişte kalmış bir hatıranın, bazen kayıp bir kimliğin kimi zaman da elden kayıp giden bir kaybın simgesi olarak o “düğme”nin peşine düşüyor. Öykülerinde başat olarak bu konular üzerinde duran yazar, sade ama içi dolu bir üslupla ve metinler arası bir kurguyu şiirsel bir üslupla beslerken, monologlar ve diyaloglar vesilesiyle kendine has bir dünya yaratıyor.
Turgay Çumak, “Düğmeler Konuştuğunda”da zorlu bir işe girişerek sembolik bir figür üzerinden, temposunu yer yer yükseltip yer yer alçalttığı, karakterlerle olay örgüsünün birbirinin önüne geçmeden, aynı çizgide paralel ilerlediği, derinlikli öykülerle okura dilin sonsuz olanaklarını sunarken, hem ruhsal hem de benlik anlamında epey derinlere doğru bir yolculuğun biletini elimize tutuşturuyor.
