Yazmak Atölyesi Ekim ayı programı belli oldu

Ayfer Tunç’un kurucusu olduğu Yazmak Atölyesi, Ekim ayı programı yine dopdolu.

Yazmak Atölyesi, Çocuklar İçin Felsefe, Çocuklar İçin Yaratıcı Drama ve Çocuklar İçin Yaratıcı Yazma Atölyeleriyle kapılarını çocuklara açıyor. Sanat, edebiyat ve tiyatroyu pedagojik birikimiyle ustalıkla harmanlayan Elif Karadağ, eğitimden sanata uzanan çok yönlü deneyimiyle çocuklara ilham veren yaratıcı atölyeler gerçekleştiriyor. Çocukların merak duygusunu beslerken sorgulayıcı düşünmelerine alan açan, duygularıyla dünyayı kavramlandırma becerilerini güçlendiren, felsefi düşünceyi çocuk diline indirgeyen Çocuklar İçin Felsefe Atölyesi; çocuklarda kolektif yaratıcılığı ön plana alan, beden, ses, duygular ve hikâye aracılığıyla öğrenimelerini mümkün kılan, özgüvenini, empati kurma becerisini, iletişim kabiliyetini ve grup çalışmasını destekleyen Çocuklar İçin Yaratıcı Drama Atölyesi; kısa hikâyeler, şiirler, metin parçaları aracılığıyla ifade özgürlüğü sağlayan, dilsel yaratıcılığı teşvik eden, düşüncelerini, duygularını ve hayal dünyalarını kelimelere dönüştürme becerisi kazandıran Çocuklar İçin Yaratıcı Yazma Atölyesi Yazmak Atölyesi’nde. Ekim ayında, 7, 8 ve 9 yaş için programlanan içerikleriyle çocukları bekliyor.

Ana Yurdu ve Eat Your Catfish gibi ödüllü filmlerin yazarı ve yönetmeni Senem Tüzen, Uygulamalı Senaryo Atölyesi – İki Karakter, Bir Mekân ile Yazmak Atölyesi’nde. İki bölümden oluşacak atölye programının ilk bölümünde Teori: Senaryo Yazımının Ana Öğeleri ele alınacak. Ingmar Bergman’ın Persona filmi, örnek film olacak ve “Dramatik yapı nasıl kurulmuş, nasıl ilerliyor?”, “Karakterlerin ilişkisi hangi aşamalardan geçiyor?”, “Diyaloglar neleri gizliyor, neleri açığa çıkarıyor?” sorularının yanıtları bulunarak filmin, genel hikâyeden sekanslarına, sahnelerden diyalog yapısına kadar parçaları üstünde durulacak. İkinci bölümde Uygulama: Projelerin Hayata Geçirilmesi temasından hareket edilecek. iki karakter arasında tek bir mekânda geçen kısa film fikirleri olan katılımcılar, projelerini ilk aşamada kavranan teorik bilgiler ışığında geliştirecek. Her hafta yapılacak olan çalışmalar sunularak yaratıcı önerilerle grup içinde tartışılacak. Yazım süreçleri, katılımcıların uygulamalı çalışmalarıyla birlikte adım adım ilerleyecek. Atölye sonunda katılımcıların elinde güçlü ve uygulanabilir kısa film senaryoları olmasının amaçlandığı atölyeye üretmek isteyen herkesi bekliyoruz.

Yayıncılık dünyasında çevirmen, editör ve danışman olarak faaliyet gösteren, özellikle felsefe alanında Fransızca ve İngilizce’den seksenden fazla kitabı Türkçeye kazandırmış olan Murat Erşen, “Felsefe Buluşmaları” ve “Neden Böyle Düşünüyoruz?” seminer programlarıyla Ekim ayında da Yazmak Atölyesi’nde. Felsefe Buluşmaları’nın Ekim ayı programının konusu “Zaman Felsefesi / Çığrından Çıkan Zaman”.

“İnsan sonlu, yani zamansal bir varlıktır. Ölümlü olduğunu bilmesi ondan kaygı yaratır ve bir proje olarak onu geleceğe açar. Aynı zamanda zaman varoluşu, tarihi ve hafızayı kurarak toplumsal ve bireysel bir süreklilik inşa eder. Bu yüzden zamanı elinden kaçırmış birey ve toplum özgürlüğünden de olur.”

İki oturumdan oluşacak Murat Erşen ile Felsefe Buluşmaları’nda, mantık, metafizik, fizik, sosyoloji, ahlak ve bilimkurgu edebiyatının kesişiminde yer alacak kadar temel varoluşsal bir mesele olan zamanın doğasının tarihin çeşitli dönemlerinde nasıl görüldüğü ve zamanın özgürlük, ahlak ve politika ile ilişkisi irdelenecek. Bu özel buluşma, birlikte düşünmek isteyen herkese açık.

Önceki sezonlarda ilgiyle takip edilen diğer seminer programımız Mustafa Çevikdoğan ile Doğru Metne Nasıl Ulaşırız? / Editörlük ve Yazı Atölyesi bu sezonda da Yazmak Atölyesi’nde. Sekiz hafta sürecek seminer programında, doğru metin yazma ve hatalı metinleri düzeltme, güzelleştirme üzerine çalışmalar yapılacak. Yazarın, eserini kaleme almaya başladığı andan okurun eline ulaştığı âna kadar tüm aşamalar editör gözüyle incelenecek. Farklı türlerde örnek metinler üzerinde yazı ve editörlük çalışmaları yapılacak. Kelimeden cümleye, cümleden bütüne edebî eserlerde editörün rolü Türk edebiyatından örneklerle incelenecek. Mustafa Çevikdoğan ile Doğru Metne Nasıl Ulaşırız? / Editörlük ve Yazı Atölyesi yazma yolculuğuna yön vermek ve metinlerde ustalaşmak isteyen herkesi bekliyor.

Ekim ayının yepyeni atölyelerinden biri, 2019’dan beri Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Opera Bölümünde öğretim görevlisi olan Alper Erdoğan’dan dinlenecek olan Klasik Batı Müziğinin Tarihsel Yolculuğu. Beş haftalık sürecek eğitim serisinde müziğin yalnızca seslerden ibaret olmadığı, bir çağın ruhunu, düşüncesini ve dönüşümünü nasıl yansıttığı tartışılarak deneyimlenecek. Orta Çağ manastırlarından trubadurlara, Rönesans’ın çok sesli ihtişamından Barok’un görkemine, Aydınlanma’nın akılcı dünyasından 19. yüzyılın romantik tutkularına, 20. yüzyıl modernizminin sınır tanımayan arayışlarına uzanan bir yolculuğa müzik tutkunlarıyla birlikte çıkılacak…

Geçtiğimiz sezon oldukça keyifli atölye programlarıyla Yazmak Atölyesi’nde olan Pelin Gökçeel yepyeni atölyesi Yönetmen Sineması Üzerinden Sinemayı Okumak: Krzysztof Kieslowski ile bizlerle. Yeni programda her ay bir yönetmen ele alınacak ve onun başat filmlerini incelenecek. Toplam iki oturum, altı saat süresince yönetmenin biyografisi, değerleri, fikir ve anlam dünyası, kendini ifade etmek için neden sinemayı seçtiği, filmlerinde hangi meseleleri nasıl bir film diliyle anlattığı ve sinema tarihine nasıl bir miras bıraktığı konuşulacak. Tüm sinemaseverlerin davetli olduğu bu keyifli atölye programı Pelin Gökçeel’in özel anlatımından dinlenecek.

Antik Yunan’da tiyatro sahnelerinde sadece oyunlar sergilenmedi; aynı zamanda insan ruhunun çelişkileri, tutkuları ve sırları da anlatıldı. Tragedya ve komedya hem eğlencenin hem de sorgulamanın araçlarıydı. Filoloji öğrencisi genç Nietzsche, bu yapıtlarda sanatın yanı sıra insanın kendisi üzerine düşünmesini sağlayan bir güç buldu. Sophokles’in tragedyaları, Aristophanes’in komedyaları veya Euripides’in bilmeceleri kaderin labirentinden sıyrılmanın yollarını gösteriyordu. Nietzsche, felsefesini Antik Yunan mirası üzerinde şekillendirdi. Yazmak Atölyesi’nde dört hafta boyunca bu kadim miras eşliğinde Nietzsche felsefesinin temellerini incelenecek. Özlem Sinal ve Burak Çakır ile Antik Yunan Sahnelerinde Nietzsche atölyesi sizleri tragedyanın ağırlığından komedyanın hafifliğine, düzen arayışından kaosun ortasına uzanan bir yolculuğa çıkaracak. Tragedyanın Doğuşu’ndan Putların Batışı’na Nietzsche’yi tanıma ve anlamaya davetlisiniz.

Yazmak Atölyesi Ekim ayı programının son atölyesi, büyük ilgiyle takip edilen Cem Alpan ile Çağdaş Edebiyatı Okumak Atölyesi. Tek oturumdan oluşacak atölyenin bu ayki programında Danimarka edebiyatından ödüller almış; gizemli bir şekilde zamanın dışına savrulan, her gün aynı güne uyanan ve düştüğü uçurumda yapayalnız kalıp çaresizce bu tutsaklıktan kurtulmanın yollarını arayan bir karakterin hikayesini anlatan “Hacim Hesabı Üzerine” (Solvej Balle) adlı romanı okunacak. Bu özel buluşma tüm edebiyatseverleri bekliyor.

Yazmak Atölyesi söyleşi programında, film eleştirmeni ve senarist Burak Göral, sinema ve dizi dünyasına iz bırakan usta isim Murat Saraçoğlu ile buluşuyor. Saraçoğlu’nun yaratıcı süreçlerini, sinemadan televizyona, kamera açıları, anlatı dilindeki tercihler, oyuncu yönetimi ve teknolojinin sinematik dile etkisi gibi konuların ele alınacağı söyleşide, yönetmenin düşünce dünyasında yolculuk yapma fırsatı bulunulacak. Burak Göral moderatörlüğünde gerçekleşecek Murat Saraçoğlu ile Sinemadan Televizyona Yönetmenlik Sanatı söyleşisine tüm sanatseverler davetlidir.

Moda yayıncılığının değerli ismi Işık Şimşek ile Moda Söyleşileri’nin bu ayki konuğu, moda ve teknolojiyi buluşturan vizyoner tasarımcı Arzu Kaprol olacak. Paris Moda Haftası resmi takvimine giren ilk Türk modacılardan biri olan Kaprol, couture geleneğini yenilikçi teknolojilerle harmanlayan tasarımlarıyla uluslararası moda sahnesinde öncü bir isim. NetWork ve QUE markalarıyla sektöre yeni bir soluk getiren, New York MoMA için özel koleksiyonlar hazırlayan Kaprol, aynı zamanda Türkiye’nin ilk hologram defilesi ve dijital senfonisi gibi sınırları zorlayan projelere imza attı. Giyilebilir teknolojilerden Antarktika seferindeki bilim insanları için geliştirdiği koruyucu kıyafetlere kadar uzanan çok disiplinli üretimleriyle moda ve inovasyonu yeniden tanımlıyor. Bu söyleşide, Arzu Kaprol’un ilham verici tasarım yolculuğunu, modanın geleceğine dair vizyonunu ve sanat ile teknolojiyi buluşturan yaratıcı serüvenini keşfedeceğiz, tüm moda tutkunları ve sanatseverler davetlidir.

ATÖLYELER

Elif Karadağ ile ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE ATÖLYESİ (7/8/9 yaş)