Yazarın Odası: Deniz Erkaradağ | Meltem Dağcı

Nisan 27, 2023

Yazarın Odası: Deniz Erkaradağ | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Deniz Erkaradağ’ı, annesi Işık Halaç ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Deniz İstanbul’da kendi evinde yaşıyor, tabii ki annesinin (İstanbul) ve babasının (İzmir) evinde de kaldığı oluyor, nereden ziyade ne zamanlar ve nasıl ortamları tercih ediyor yazmak için, El ayak çekildikten sonraki sessizliği seviyor, sabaha karşı 04.00 05.00 gibi, erken uyuyup bu saatlerde kalktığı zamanlar rahat konsantre oluyor, insanlar ve doğa uykudan tam uyanmadan onun yaratıcılığı rahat ortaya çıkıyor (kendisi bahsetmişti). Nerelerde yazar, nasıl yazar tam anlamıyla bilemeyebiliriz, sürekli çevirilerle uğraştığından, çalışıyorum dediği bazı zamanlarda belki de yazıyordur. Çalışma zaman ve alanları kendine özeldir. Konsantre olur, ancak rutin iş çalışmalarını bazı kafelerde ve doğada açık alanlarda yapabilir, kulaklığını takınca zaten kendi dünyasındadır, ancak öykü ve roman yazımında daha gizemli zaman ve mekânları olabilir sadece kendinin bildiği.

Kızınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Neler paylaşmayız ki. Bebekken resimli kitaplardan, çocuklukta çocuk kitaplarına geçtik, Muzaffer İzgü, uzun çoraplı Pippi, Küçük Vampir Serisi, Alman Klasikleri, Frankofon okul hikâyeleri, bir yazarın tüm kitapları, ya da seri olarak alınan kitaplar favorimizdi. Önce biz ona okurduk, sonra o okurken, onun okuduğu çocuk ve gençlik kitaplarının hepsini bende okudum, ayni dili konuşmayı nesil farkına rağmen kısmen başarabilmek için, sonraları Deniz’in kitap sevdası anne ve babasını fersah fersah geçti, kütüphaneleri bizim evdekilerimizden çok daha gelişmiş durumda. Ondan çok eser tavsiyesi aldım, halen almaya devam ediyorum. Orhan Pamuk ve daha birçok yazar ortak tercihimiz, yazım tarzı, bize okur olarak hissettirdikleri ve eserler konusunda sohbet ederiz. Son zamanlardaki keşfimiz ise kısa ömrüne iki kitapçık sığdırabilmiş olan, “Kapalıçarşı Cinayeti” ve “Cadıbostanı Cinayeti” kitaplarının yazarı Esra Türkekul’u da sizlere tavsiye etmek isteriz.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Yazım sürecinde biraz ketumdur, konu detayından haberim olmaz. Basılıp yayınlanınca okumak harika bir sürpriz, güzel bir heyecan benim için de… Kitabı elime aldıktan, yazılar çıktıktan sonra elbette yorumlarım oluyor ama ne kadar dikkate alıyor bilemiyorum bir sonraki kitabında göreceğiz.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Yazarken ki ritüelleri sanırım gün daha uyanmadan, sessiz dingin ortamda yaratmak. Belki bir kahve eşliğinde olabilir ama özel bir ritüeli yoktur.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

En son görüştüğümüzde bu sorunuz için kopya çektim, çünkü her görüştüğümüzde elinde, çantasında, okumakta olduğu ve okuyacağı bir değil birkaç kitap olur. Elindeki kitap ise Kenan Hulusi Koray’ın “Gece Kuşu & Bir Yarasa Bir Kıza Âşık Oldu.”

edebiyathaber.net (27 Nisan 2023)

Yorum yapın