Varlık’ın Mart sayısı çıktı

Şubat 25, 2021

Varlık’ın Mart sayısı çıktı

Varlık dergisinin Mart sayısı yayımlandı.

Dergide yer alanlar

Dosya: “Dünyanın Sonu Yaklaşırken Sanatın Anlamı” – Emre Zeytinoğlu, Barış Acar, Deniz Gündoğan İbrişim, Hıdır Eligüzel, Murat Alat, Erdem Çolak, Ecem Özensoy, Memed Erdener, Cihat Duman, Anna Dobrosovestnova, Ateş Alpar, Felat Diljin, Erden Kahveci, Bedri Karayağmurlar

Yazı: Rita Felski’nin “Eleştiri-sonrası Okuma” Yöntemi Üzerine (Bilgin Güngör) – Deneysel Müzik: MelteM Ural ile Söyleşi (Yamaç Kona) – Kısa Filmin Uzun Sözü: Özgür Anıl ile Söyleşi (İrem Kargıoğlu) – Abdülkadir Budak Şiirinde Mekânın Anlamı Üzerine (Ümit Yıldırım) – Güncel Sanat: “Olağanüstü Denklikler, İnce Benzerlikler” Sergisi Üzerine Nergis Abıyeva ile Söyleşi (Rumeysa Kiger) – Yeni Şiirler Arasında (Şeref Bilsel) – Yeni Öyküler Arasında (Jale Sancak)

Şiir: Şükrü Erbaş, Elif Sofya, Fatma Nur Türk, Ece Gün, Göktürk Yaşar, Taha İhsan Çetin

Öykü: Nilüfer Altunkaya, Eda İşler, Ayça Erdura, Emre Ocaklı

Desen: Özge Ekmekçioğlu

Varlık Kitaplığı:  Gülce Başer ile “Gözde Bir Kordon” Üzerine Söyleşi (Betül Dünder) – “Küçük Şeyler” – Samipaşazade Sezai (Kemal Ateş) – Petek Sinem Dulun ile “Ara Kat Sesleri” Üzerine Söyleşi (Alptuğ Topaktaş) – “Pink Floyd: Kilidi Açamazsan Kır Kapıyı” – Fatma Berber, Sümeyra Teltik (Neslişah Şar) – Berna Olgaç ile “Sevgili Dodo” Üzerine Söyleşi  (Emre Polat) – “Beyaz Kitap” –  Han Kang (Furkan Kemer) –  “Hegel’in Diyalektiği” – Hans-Georg Gadamer (Hakan Bora) – Küresel Haberler (Zeynep Şen)

Edebiyattan resme, sinemadan sanat tarihine, çağdaş sanata, felsefeye geniş bir alanda yazılar, söyleşiler yayımlayan Varlık bu ay da Deneysel Müzik, Kısa Filmin Uzun Sözü, Güncel Sanat, Yeni Şiirler / Öyküler Arasında, Küresel Haberler köşeleri ve son çıkan kitapların tanıtıldığı Varlık Kitaplığı bölümüyle okurlarıyla buluşuyor.

Editörden

Varlık dergisinin Mart 2021 sayısının dosya konusu, “Dünyanın Sonu Yaklaşırken Sanatın Anlamı”. Dosyamıza katkıda bulunan yazarlar Emre Zeytinoğlu, Barış Acar, Deniz Gündoğan İbrişim, Hıdır Eligüzel, Murat Alat, Erdem Çolak, Ecem Özensoy, Memed Erdener, Cihat Duman, fotoğraf sanatçıları Anna Dobrosovestnova, Ateş Alpar, Felat Diljin, çizer Erden Kahveci, ressam Bedri Karayağmurlar.

Bu dosyayı Barış Acar’la birlikte hazırladık. Önümüzde iki mesele vardı: Koronavirüs salgınıyla farklı bir vurgu kazanan Antroposen Çağı ve her daim anlamını ölüm karşısında bulan sanat. Evet, Acar’ın da “‘Felaket’ ve ‘Olay’ Arasında Sanatın Anlamı” başlıklı yazısında belirttiği gibi “Çoğu kimse için, ekonomik zorunluluklar, yaşamsal aciliyetler, ölüme varan bir yitiş açısından bakıldığında gözden ilk çıkartılacak alan” olabilir sanat, ama asıl “felaketle birlikte sanatın anlamı üzerine konuşmanın tam zamanı olduğunu söyleyebiliriz. Zira her şey gözümüzün önünde olup biterken ona katılımımız ketlenmiştir.”

Emre Zeytinoğlu, “Kıyamet Savaşını Kim Başlattı” başlıklı yazısında kurtuluş ümidinin yüklendiği ahlaklı özneyi sorguluyor ve “hümanizm metinlerinde ya da estetik kuramlarda okuduğumuz ideal özne” ile işimizin kalmadığını söylüyor: “Belki de artık, özneler-arası kurulmuş olan estetik kuramların, teknolojik aygıtlar-arası kurulmuş bilgi ve işlev rejimlerine göre yeniden gözden geçirilme zamanı gelmiştir.”

“Antroposen Çağı’nda Edebiyatın İmkânı, Kederi ve Yası” başlıklı yazısında Deniz Gündoğan İbrişim, “Antroposen’in insan tanımı ve insan merkezciliği üzerinde kurulmaya çalışılan ortak dilin çelişkilerini ele alırken, Antroposen bağlamında bir temsilde metnin eko-etiği üzerine bir düşünce yordamı sunuyor.”

Hıdır Eligüzel, “Bildiğimiz Sanatın Sonu” başlıklı yazısında “Kıyamet senaryolarındaki çeşitlilik ve enflasyon bizleri de suçortağı kılarak ‘kıyameti gerçekdışı’ bir olasılık olarak görmemizi kolaylaştırıyor,” diyor, “küresel imha fikrine bizi alıştıranların gizlemeye çalıştığı” kapitalizm gerçeği üzerinde duruyor.

“‘Pharmakon’ Olarak Sanat” başlıklı yazısında Murat Alat, “Günümüz sanatının gücü ne ölümü altederek ilelebet kalacak eserler bırakmaya kadir oluşundan ne de çekiciliğini ölümün karanlık sularından almasından gelir. Güncel sanat, son derece gerçekçi olarak iktidar mekanizmalarının stratejilerine direnebilecek taktikler envanteri sunduğu için değerlidir,” diyor.

“Pandemi ve Aura’sını Kaybeden Sanat İzleyicisi” başlıklı yazısında Erdem Çolak, “Hall’un yaklaşımını takip ederek post-pandemiyi pandemi durumunun bitişinden sonraki zamanı değil, bu durumun ürettiği yeni konfigürasyonu tanımlamak için” kullanıyor ve yeni dönemde “sanat nesnesi ile izleyiciler arasında kurulan ilişkide yaşanan dönüşüm” üzerinde düşünüyor.

Ecem Özensoy, “Geçmiş ve Gelecekte Yan Yana: İnsan ve Doğa” başlıklı yazısında “Sanatçıların çoğunun bu anlamda topluma yaptıkları çağrının ve yarattıkları farkındalığın önemli olduğunu düşünmekle birlikte önümüze koyulan işlerin doğayı ne ölçüde insana yakın olarak gördüğünü sorgulamamız gerekebilir,” diyor.

Memed Erdener ve Cihat Duman, “Bebekler Siyasi Görüşlerini Derhal Açıklayacaktı” başlıklı yazılarında “Tabiatın skor üstünlüğünü ele geçirdiğini fark eden kimi insanlar on beş yirmi bin yıldır rahatsız. Kültürle işbirliği halinde olan gafil çoğunluk ise galibiyetin tadını çıkarıyor! Toplum, kişiyi şahsiyetsizleştiriyor,” diyorlar.

İyi okumalar.

Mehmet Erte

edebiyathaber.net (25 Şubat 2021)

Yorum yapın