Sözün Ardı/Önü: 121 Zamansız Denemeler: XVI Yayınevinizi Nasıl Seçersiniz?  | Feridun Andaç

Aralık 16, 2025

Sözün Ardı/Önü: 121 Zamansız Denemeler: XVI Yayınevinizi Nasıl Seçersiniz?  | Feridun Andaç

Bir yazar olarak siz mi yayınevine gidersiniz, yoksa yayınevi mi size gelir?

İlk kitap dosyam Akademi Kitabevi Ödülü’nü alınca, ödül töreninde karşılaştığımız Cem Yayınevi’nin o günkü yöneticisi Ali Uğur: “Dosyanı bize getir, biz yayımlayacağız,” demişti. Bu sevincime Ülkü Ayvaz, Osman Şahin tanıktı.

“Gerçekçilik Yolunda” (*) dosyamı gözden geçirip bir süre sonra Ali Uğur’dan randevu alıp Nuruosmaniye’deki yayınevine gitmiştim. Kısa bir sohbetimiz sonrasında sözleşme hazırlatıp imzalatmıştı.
“Eğer dosyan her şeyiyle hazırsa, Yaylacık Matbaası’nda Feridun Ustaya götürüp teslim ediyorsun, dizmeye başlasınlar,” diyerek matbaayı aramıştı.

Nasıl bir kapak olmalıyı konuşurken, “ben yaptırabilirim,” demiştim.
Yayınevinin “Kültür Dizisi” nde çıkacak kitabımın serüveni böylece başlamıştı.

Feridun Usta, hiç konuşmayan, sert duruşlu biriydi. Matbaası henüz ofsete geçmemiş, kitaplar entertipte dizilip kalıplarla basıma hazırlanıyordu.
İl “tashih” kağıtlarını elime aldığımda mürekkep kokusuyla karışık heyecanımı unutamıyorum.
Gerçi matbaa, kitap hazırlama bilgim Sait Maden’e gide gele yabancısı olmadığımdı. Reyo Basımevi, Kent Matbaası, Hilâl Matbaası, İstanbul Matbaası ve Numune Ciltevi ve mücellitler uğrak yerlerim olmuştu önceleri. Ali Saraçoğlu’nun “Sen Hiç Emzirdin mi Kör Kurşun” (**) kitabının hazırlık dönemi benim Sait Maden’e çıraklık dönemimdir. Yani Cağaloğlu’nda mürekkep kokusunu alan iflâh olmaz, buradan kopamaz derlerdi…

Benim Cem Yayınevi’nde ilk adımım, Yaylacık Matbaası’yla buluşmam böyle olmuştu. Sonrasında ise bugüne uzanan uzun bir yolculuk…Yetmişe yakın kitabım yirmiyi aşkın yayınevi tarafından yayımlandı.

Sabit bağlandığım, beni kendinde tutan bir yayınevim olmadı.
Erdal Öz-İlknur Özdemir döneminde tam da buna adım atmışken, Erdal Abiyi yitirmemiz, Özdemir’in ayrılması; gelen yayın yönetmenlerinin ilgisizliği Can’dan kopuşumu getirdi.

Kuşkusuz bir yazarı yazar yapan biraz da yayınevidir. Kitaplarımın bunca dağınık biçimde farklı yayınevlerinde yayımlanması her ne kadar üretkenliğime bağlıysa da; yayıncıların duruşu/ilgisi/ilgisizli-
ğiyle benim “müdana etmeme” tavrım etkili olmuştur bunda.
Şunca yıldır yayın dünyasında biri olarak; bu mecranın her konumunda da bulunmuş olmam beni her türlü yayıncıyla mesafeli kılmıştır.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki; kitaplarımın telifleriyle geçinen biri değilim. Bu da beni mesafeli ve “müdanasız” kılmıştır.
Koltuk ve ikbal peşinde de olmadığım için bir yerlere sokulmak, masalarda vitrinlerde görünmek derdim hiç olmamıştır.

Şuraya gelmek istiyorum:
İyi bir yayınevi yazara gitmelidir. Bunun için de iyi bir editör/yönetim kadrosu olmalıdır. Donanımlı, izleyen, okuyan, bilen çevresi olan…
Bugün bir yayın ajansının elinde “oyuncak” olan yazarlara diyeceğim yok. Onlar, bir nevi “pop-yazar” olmak derdinde. Ortalıktaki yayıncılar da çoğunlukla bunlara rağbet eder.

Bugün yayımlanan kitaplarımı özgürleştirirken, yeni çıkacaklar için de yayınevi yayınevi gezip “kapı” arayacak değilim. Bu konuda birçok yazarın neleri nasıl yaşadıklarının yakın tanığıyımdır.

O nedenle, çalışma becerilerine ve birikimlerine güvendiğim Fulya Eyilik ve Ayçe Yücel’le “Fahane Ajans” kurduk. Ajans, adı gibi; tüm süreçlerde uyum ve dengeyi taşıyan rol üstleniyor. Yazarla yayınevi arasında bir köprü oluşturmak, bu konuda daha da seçici davranmak, “görülmeyen yazar”lara dönülüp bakılmasını sağlamak, yeni yazarların karanlıkta yollarını kaybetmeden edebiyat dünyasına kazandırılmasına katkıda bulunmak için böyle bir girişimin kaçınılmazlığına karar verdik. Bir şov ve eş-dost merkezi değil, gerçek bir “edebiyat ajansı” düşüncemizin çıkış noktası da biraz bu.

En az 100 yıllık kültür yayıncılık tarihimizin bir Fransızların Gallimard, Almanların Rowohlt/Fischer, İtalyanların Einaudi gibi yayıncılar çıkaramamasını, sorgulamak gerekiyor bence.

() Gerçekçilik Yolunda, Feridun Andaç; 1989, Cem Yayınevi, 311 s. (*) Sen Hiç Oğul Emzirdin mi Kör Kurşun?, Ali Saraçoğlu; 1979, Hilal Matbaacılık, 440 s.

Yorum yapın