Yıl 1976, Her Gece Bodrum yayınlanmak üzere. Selim İleri öykücülüğünün yanı sıra romanlarıyla da tanınıyor. Son öykü kitabı Dostlukların Son Günü konuşuluyor. Kitapla 1976 Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazanmış. Kitapları artık Bilgi Yayınevi’nden yayınlanıyor. Ankara’daki yayınevinin başında Attilâ İlhan var.
Hasan Bülent Kahraman, genç bir öğrenci, edebiyatla ilgili. Öyküler, romanlar yazıyor. İlk ve tek öyküsü de o sıralarda Varlık dergisinde yayınlanacak. İlk yazısı da Varlık dergisinde aynı yıl çıkacak. Nazlı Eray’ın, Ah Bayram Ah adlı öykü kitabı hakkında yazmış.
Selim İleri ile Hasan Bülent Kahraman, Ankara’da Bilgi Yayınevi’nde karşılaşıp tanışıyorlar. Sonra Hasan Bülent Kahraman İstanbul’a gittiğinde Selim İleri’nin çalıştığı Politika gazetesine uğruyor. İleri’nin baskısı bulunmayan ilk kitabı Cumartesi Yalnızlığı’nı istemiş. Cumartesi Yalnızlığı bulunamıyor, çünkü Selim İleri onu kendi olanakları ile bastırmış ve kitap pek dağılmamış.
İlk sohbetlerini gazetede, sonra da Cağaloğlu’ndan Sirkeci’ye doğru yürürken yapıyorlar. Hasan Bülent Kahraman, Ankara’ya dönünce bir teşekkür mektubu yazıyor. Sonra da 7 Ocak 1977’de Selim İleri’den ilk mektup geliyor. 1977 – 84 arasında sık sık mektuplaşıyorlar. O mektuplar “Hemen Yaz Bana” adıyla şimdi kitaplaşmış.
Yazarak geçimini sağlamak kararındaki Selim İleri yoğun bir üretim içinde sürekli romanlar kaleme alıyor. Bu romanların kimi ilk sayfalarda kalıyor, kimi ilerliyor ve dosyalar oluşuyor. Gerçekten de çok yoğun bir üretim dönemi olmuş Selim İleri için, Ölüm İlişkileri (1979, Bilgi), Cehennem Kraliçesi (1980, Altın), Bir Akşam Alacası (1980, Altın), Yaşarken ve Ölürken (1981, Altın) ve Ölünceye Kadar Seninim (1983, Altın) romanları, büyük bir emek verdiği
İlk Gençlik Çağına Öyküler derlemesi, Bir Denizin Eteklerinde (1980, Altın), Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler… (1982, Adam) ve Son Yaz Akşamı (1983, Altın) öykü kitapları, deneme ve eleştiri kitapları Çağdaşlık Sorunu (1978, Günebakan), Aşk-ı Memnu Ya Da Uzun Bir Kışın Siyah Günleri (1981, Yazko), Düşünce Duyarlık (1982, Adam) ve Kamelyasız Kadınlar (1983, Yazko), anı kitapları Annem İçin (1983, Ada) ve Hatırlıyorum (1984, Altın) hep o yıllarda yayınlanmış. Senaryo çalışmaları da sürüyor. 1978’de Seninle Son Defa, 1981’de Kırık Bir Aşk Hikâyesi, 1982’de Seni Kalbime Gömdüm ve Göl filmlerinin senaryolarını yazmış. Bir yandan da gazetede çalışıyor. Aynı zamanda da iki arkadaşıyla birlikte Günebakan Yayınları’nı kurmuş. Yayınevinden çıkacak kitapların redaksiyonlarını yapıp, yayına hazırlıyor. Müthiş bir yazarlık ve yayıncılık faaliyeti.
Mektuplarda hem Selim İleri’nin yoğun üretiminin, yazarlık sancılarının yansımalarını okuyoruz hem de gündelik hayatını, geçinme çabalarını ve açık yürekle yansıttığı iç dünyasını, yalnızlığını paylaşmaya çalışmasını görüyoruz. Annesinin sağlık sorunlarıyla da uğraşıyor. Zaten yine o sıralarda annesi vefat edecektir. Olabildiğince aık yürekli mektuplar.
Diğer yanda ise edebiyat ve basın dünyası var. Bilgi Yayınevi’nde ve Politika gazetesinde yaşananlar. Varlık, Türk Dili gibi dergilerle ilişkiler… Merakla beklenen, heyecanla okunan, hakkında yazılması istenen kitaplar. Nazlı Eray, Pınar Kür, Tomris Uyar, Füsun Akatlı gibi yazarlar hakkında yorumlar da mektupların konusu oluyor.
Selim İleri’nin Ankara, Hasan Bülent Kahraman’ın İstanbul ziyaretleri ile dostlukları gelişiyor ve bu dostluk mektuplara da yansıyor. Bir yandan da ülkede yaşanan siyasi ve toplumsal karmaşa var. Ülke 12 Eylül Askeri Darbesi’ne doğru yol alıyor. O olayların izlerini, ruh hallerine nasıl yansıdığını da mektuplarda görüyoruz.
Hasan Bülent Kahraman, sadece mektupları yayınlamakla yetinmemiş, mektuplarda konu edilen olay ve kişileri açıklayan geniş notlar yazmış. Bu notlar zaman zaman anılara doğru genişlemiş ve mektuplarda sözü edilen konular ve kişiler de varlık kazanmış, ete kemiğe bürünmüş. Bu notlar sayesinde aynı yıllarda Hasan Bülent Kahraman’ın ne yaptığını, yaşamını da öğreniyoruz ve böylece tablo tamamlanıyor.
İkisinin de yaşamlarında Attilâ İlhan’ın büyük rolü var. Hemen her mektupta adı geçiyor, onunla ilgili konular da yazışmalara yansıyor.
“Hemen Yaz Bana”, Selim İleri’nin biyografisine büyük bir katkı. Kendi anlatımıyla yaşam öyküsünün ayrıntılarına dalıyoruz. Yayınlattığı ya da yarım bıraktığı eserlerinin yazılış süreçlerini, çekilen yazarlık sancılarını birinci elden öğreniyoruz. Onların yaşadıklarıyla 70’li yılların sonu 80’lerin başındaki edebiyat ve basın dünyasına şahit oluyoruz. Ve tabii iki yazarın dostluklarını öyküsünü öğreniyoruz.
* Hemen Yaz Bana, Selim İleri’den Hasan Bülent Kahraman’a Mektuplar, Der. Hasan Bülent Kahraman, Studio yay, Haziran 2025.

















