Seda Akipek’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Kasım 25, 2020

Seda Akipek’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

1.Neden çocuklar için yazıyorsunuz? 

Çocuklar, yetişkinlerden farklı dünyaları olan bireyler. Onların etrafı algılayışları, bakış açıları, durumlara yaklaşımları, kendilerini ifade edişleri; her şeyleri farklı. Hayali, gerçeğin içinde çabalamadan harmanlayabiliyorlar. Bizim “koli” dediğimiz şeye “o benim uzay gemim” deyip bizi hemen başka bir âleme davet edebiliyorlar mesela. Sanırım sebebi bu; onların bilgeliklerinden nasibimi almak, yazdıklarımın onlarda nasıl yer bulduğunu görmek için çocuklara yazıyorum.

2.Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Aklımda en canlı haliyle kalan resimli kitap Ayşegül serisidir. Ayşegül bana göre sıradan bir kız çocuğuydu ve hayatı başlık başlık yaşıyordu; okula başlıyordu, doğum günü kutluyordu, hastalanıyordu… Resimleri de o kadar detaylı ve sahiciydi ki bir yerlerde Ayşegül diye biri olduğuna, kek yaparken unu kuzenlerine üflediğine neredeyse emindim. Maceradan maceraya atılmıyordu ama gündelik hayatın başlı başına macera olabileceğini hatırlatıyordu bana. Kendi çocukluk maceramı bir bakıma o kitap üzerinden okuduğum için benim için özel bir seridir.

Hayatın başlı başına bir macera olduğunu Cenevre’ye taşınınca Ayşegül bana tekrar hatırlattı. Burada ona “Martine” diyorlar. Bazen küçücük bir sahaf tezgahında karşılaşıyoruz, bazen de büyük bir kitapçı vitrininden selamlaşıyoruz.

3.Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Tabii ki! Oyuncaklı kurgular, “Bu kadar da olmaz” dedirten yaratıcı dokunuşlar bana etkisinden kolayca çıkamadığım bir okuma deneyimi yaşatıyor.

“Keşke ben yazsaydım” diye bir başlık atsam ilk üçe giren kitaplar, Carson Ellis’in “Du İz Tak?”ı, Colin Thompson’ın “How to Live Forever”ı, Beatrice Alemagna’nın “Forever”ı olurdu.

4.Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Son okuduğum resimli kitap Dan Brown’un yazdığı ve Susan Batori’nin resimlediği “Hayvanlar Senfonisi”ydi. Hayvanların hikâyesini lirik bir anlatımla sunan, resimlere yerleştirilmiş küçük oyunlarla çocuk okurunu yakalayan, müzik enstrümanlarını yalnızca görselle değil çıkardığı seslerle de tanıtarak müzik ziyafeti vaat eden bir kitap.

Bana göre Türkçe edisyonu da -çevirisinden baskısına- çok başarılı olmuş.

edebiyathaber.net (25 Kasım 2020)

Yorum yapın