Rodman Philbrick’in Deli Yangın romanı üzerine: Doğa felaketleri, hayatta kalma ve ateşin felsefesi | Mavisel Yener

Kasım 20, 2025

Rodman Philbrick’in Deli Yangın romanı üzerine: Doğa felaketleri, hayatta kalma ve ateşin felsefesi | Mavisel Yener

Amerikalı yazar Rodman Philbrick’in Deli Yangın adlı romanı, Günışığı Kitaplığı tarafından Türkçeye kazandırılmış güçlü bir hayatta kalma hikâyesi. On iki yaşındaki Sam Castine’in sıradan bir yaz kampı gününün, hızla yaklaşan bir orman yangınıyla altüst oluşu, romanın ilk sayfalarından itibaren okuru sarsıyor. Kamptaki tahliye telaşının ortasında Sam’in cep telefonunu almak için geri dönmesi, onu alevlerin tam ortasında bırakan küçük ama belirleyici bir hata. Telefonunun çalışmamasıyla birlikte modern dünyanın konforundan kopan Sam, artık yalnızca sezgilerine, bilgisine ve doğanın işaretlerine güvenmek zorunda.

Philbrick, orman yangınını yalnızca bir tehlike unsuru olarak değil, doğanın hem yıkıcı hem dönüştürücü gücünü simgeleyen büyük bir metafor olarak kullanıyor. Ateş, romanda hem yaşamı tehdit eden bir düşman hem de kahramanın gelişimini hızlandıran bir sınav. Felsefede ateş çoğu zaman “arınma”, “yenilenme” ve “insanın kendiyle yüzleşmesi”nin sembolü olarak yorumlanır. Deli Yangın da bu mantıkla okunduğunda, Sam’in alevlerden kaçışı aslında kendi korkularıyla, öfkesiyle, kayıplarıyla ve hayatta kalma isteğiyle hesaplaşmasına dönüşüyor. Yangın dışarıda yayılırken, Sam’in iç dünyasında başka bir yangın yanıyor: Afganistan’da ölen babasının bıraktığı boşluk, tedavi görmek zorunda olan annesi ve çocukluğun hızlıca sona ermesi. Ateş, burada hem yok eden hem yeniden şekillendiren bir güç. Tıpkı Sam’in yaşadıkları gibi: Eski korkularıyla yüzleştiği ölçüde yeni bir benlik ortaya çıkıyor.

Sam’in ormanda rastladığı terk edilmiş kulübe, su ve yiyecek bulması, babasından öğrendiği bilgilerle eski bir ordu cipini çalıştırmaya çalışması… Tüm bunlar, doğanın içinde ancak doğayı okuyabilenlerin hayatta kalabileceğini gösteriyor. Bu yönüyle roman, yalnızca bir macera değil, aynı zamanda bir “doğa okuryazarlığı” dersi niteliğinde. Ormanda karşılaşılan geyikten, bozulan cipten ya da su bulma yöntemlerinden çok daha önemli olan bir şey var: Doğaya kulak vermek. İnsanın doğadan tamamen bağımsız yaşayamayacağı gerçeği, özellikle günümüzün artan iklim krizleri ve orman yangınları düşünüldüğünde romanı daha da anlamlı kılıyor.

Sam’in, ormanda Delphy ile karşılaşması, romanın duygusal ve insani yönünü güçlendiriyor. Birbirlerini hiç tanımayan iki çocuğun hayatta kalmak için işbirliği yapmak zorunda kalmaları, güvenin nasıl adım adım inşa edildiğini gösteriyor. Alevlerden kaçarken iki suçluyla karşılaşmaları, cipin sürekli sorun çıkarması, yetersiz yiyecek ve su… Tüm bu engeller, dostluğun ve dayanışmanın önemini daha görünür hâle getiriyor. Ormandaki radyo kulesinden yayın yapan Tombik Freddy ise romanın en sevimli sürprizi. Onun varlığı, felaket anlarında bile insanın umut üreten bir canlı olduğunu hatırlatıyor.

Roman, orman yangınının neden çıktığı sorusunu ustaca erteliyor. Ancak okur, hikâye ilerledikçe yangının bir “doğal afet” olabileceği kadar bir “insan hatası” ya da “kasıtlı bir kıvılcım” sonucu da ortaya çıkabileceğini hissediyor. Bu belirsizlik, günümüz orman yangınlarına dair gerçek bir soruyu gündeme getiriyor: Asıl suçlu doğa mı, yoksa onu hoyratça kullanan bizler mi? Bu soru, romanın felsefî katmanını derinleştiriyor. Çünkü Sam ve Delphy’yi tehdit eden yalnızca alevler değil; doğayla kurulan kopuk ilişkinin bir sonucu olan insan kaynaklı hatalar.

Romanın en güçlü yanlarından biri, Sam’in aile geçmişinin hikâyeye işlenişi. Anne ve baba figürü, Sam’in hem zayıflığı hem de gücü. Babasının ölümünden önce ona öğrettiği hayatta kalma bilgileri, oğlunun yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi aşmasına yardım ediyor. Bu da kitabı yalnızca dışsal bir macera olmaktan çıkarıp içsel bir dayanıklılık romanı hâline getiriyor.

Deli Yangın, hem soluk soluğa okunan bir macera, hem de derin anlamlara açık bir büyüme hikâyesi. Philbrick, doğa felaketlerini yalnızca tehlike olarak değil, insanın kendini yeniden kurduğu sınav anları olarak anlatıyor. Sam ve Delphy’nin yolculuğu, okura şu soruyu sorduruyor: Bazen kaçtığımız ateş, aslında kendimizi bulduğumuz yer olabilir mi? Bu nedenle Deli Yangın, yalnızca yangından kaçan iki çocuğun değil, içinde büyüyen yangınlarla yüzleşmeye çalışan herkesin romanı.

*Deli Yangın, Rodman Philbrick, Türkçesi: Mine Kazmaoğlu, Günışığı Kitaplığı, 207s, 2025

Yorum yapın