Polisiye cepte serisi “Göldeki Kadın” ile devam ediyor

Everest Yayınları Raymond Chandler külliyatını Ahmet Ümit’in editörlüğünde sunuyor.

Polisiye Cepte serisi, Raymond Chandler külliyatını okuyucularıyla buluşturmaya devam ediyor.  Chandler’ın ölümsüz karakteri Philip Marlowe’un maceraları Elveda Güzelim’den sonra Göldeki Kadın ile devam ediyor.

Arka kapaktan:

“Philip Marlowe bu kez Los Angeles’ın taşrasında geziniyor. Dağların arasında, Puma Gölü’nün kıyısında… Kentte binalardan oluşan gürültülü cangılın yerini burada gerçek ağaçlardan oluşan dingin bir orman alıyor. Ama Ormandaki dinginlik de kısa sürede insan eliyle bozuluyor. O enfes gölün içinden bir kadının cesedi çıkarılıyor. Ve Marlowe, katilini bulmak için, her şeyin başladığı yere, kente geri dönüyor. Çünkü karanlığın kalbi vahşi doğada değil, insanın yarattığı uygar kentlerin merkezinde atıyor. Karanlık ilişkilerle sarmalanmış kentliler, kirli polisler, dişiliklerini kullanarak bu acımasız erkek dünyasında ayakta kalmaya çalışan güzel kadınlar… Yani bildiğiniz insanlık durumu. Dedektifimiz ilginç bir hikâyeyle bizi bu insanlık durumuyla bir kez daha yüzleştiriyor.”

RAYMOND THORNTON CHANDLER

1888’de Chicago’da doğdu. Babasının kendilerini terk etmesi üzerine 1900 yılında İrlandalı annesiyle birlikte İngiltere’ye taşındı. Onlara, başarılı bir avukat olan dayısı baktı. Üniversiteye gitmek yerine Paris ve Münih’te vakit geçirmeyi tercih etti. 1907 yılında İngiliz vatandaşı oldu. İlk şiiri de bu dönemde yayımlandı. 1912’de dayısından borç alarak Amerika’ya döndü; bir yıl sonra annesiyle Los Angeles’a yerleşti. Birinci Dünya Savaşı’nda gönüllü olarak Kanada ordusuna katıldı. Dönüşünde kendisinden on sekiz yaş büyük ve evli olan Cissy Pascal’la ilişkiye girdi. Pascal eşinden boşandı ama Florence Chandler evliliklerini onaylamadığı için Chandler ile Pascal ancak 1924’te, onun ölümünden sonra evlendiler. 1933’te ekonomik sebeplerden pulp öykü denemelerine girişti ve Blackmailers Don’t Shoot adlı ilk polisiye öyküsü Black Mask dergisinde yayımlandı. Bunu 1939’da, unutulmaz karakteri Philip Marlowe’u ilk defa tanıttığı romanı Büyük Uyku izledi. 1943’te Hollywood’a gidip senarist olarak çalışmaya başladı. Billy Wilder’ın Çifte Tazminat, Alfred Hitchcock’un Trendeki Yabancılar filmlerinin senaryolarını yazdı. Bu sırada Büyük Uyku Howard Hawks yönetmenliğinde, Humphrey Bogart ve Lauren Bacall’la filme çekildi. Cissy Chandler’ın 1954’teki ölümünden sonra yazar intihara teşebbüs etti. Bunu uzun ve acı dolu tedavi dönemleri izledi. Raymond Chandler, son romanı Playback 1958’de yayımlandıktan bir yıl sonra La Jolla, California’daki evinde öldü.

edebiyathaber.net (23 Ağustos 2012)