Sibel Doğan’ın, Leyla Ruhan Okyay’la gerçekleştirdiği söyleşi.

“Mimarlıkla edebiyat arasında büyük paralellikler olduğunu savunuyorum.” Leyha Ruhan Okyay'la “yazmak ve yaşamak üzerine” bir söyleşi. Edip Cansever  “Kim ne derse desin ben bugünü yakıyorum/Yeniden doğmak için çıkardığım yangından”  diyor. İnsan eskiyen yerlerinden kurtulup yeniden doğmak için mi yazar? Yazmak, belki kendini yeniden yaratma, ya da Cansever ‘in söylediği gibi yeniden doğmak diye tanımlanabilir. Yazmak … Read more

Radyo Tiyatrosu: Palto

Radyo Tiyatrosu “Gerçekçi Rus Edebiyatı”nın mihenk taşı kabul edilen, Dostoyevski’nin  “Hepimiz onun Palto’sundan çıktık” dediği, Gogol’ün “Palto” adlı yapıtını seslendiriyor/oynuyor.  

İvan Sergeyeviç Turgenyev: Çekingen bir beyefendi, gözü kara bir yazar

“Ah gençlik! Gençlik! Pervasızca, umursamadan gidiyorsun kendi yolunda – dünyanın bütün hazineleri seninmiş gibi; keder bile seni umutlandırıyor, acı bile alnına çok güzel oturuyor. Özgüvenli ve küstahsın ve ‘sadece ben canlıyım, bakın!’ diyorsun. Kendi günlerin hızla uçup, hiçbir iz bırakmadan yok olur ve içindeki her şey güneşin altında eriyip giderken bile mum gibi… kar gibi… … Read more

Paul Auster: Şeytan ayrıntıda, yazarın dehası labiretlerde gizli

“Uçurumun kıyısından atlayacağım anda bir şey uzanıp beni havada yakaladı. Onu aşk olarak tanımlıyorum. İnsanı düşmekten kurtarabilen tek şey, yerçekimine karşı koyabilen yegâne güç.” Manhattan’ı New Jersey’den ayıran Hudson nehrinin batı kıyısında, Newark yakınlarında bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Aynı gün çıkan New York Times gazetesinde tarih 1947 şubatının üçünü gösterirken Kuzey Amerika eksi 63ºC … Read more

Lev Tolstoy: Edebiyat dünyasında ölümsüz bir dev

“Gerçek şu ki Devlet sadece sömürmek için değil, her şeyden önde yurttaşlarını yozlaştırmak üzere tasarlanmış bir komplodur… Bu nedenle hiçbir yerde hiçbir hükümete asla hizmet etmeyeceğim.” On sekizinci yüzyılda bir yandan Napolyon ordularına direnip, öte yandan Osmanlılarla Kırım’da savaşırken, köylülerin ve serflerin ayaklanmalarına, amansız kış şartlarına, kıtlığa ve açlığa aldırmadan St. Petersburg’un, Moskova’nın görkemli malikânelerinde … Read more

“Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” | Emrah Polat

“Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” Bu cümleyle Dostoyevski, memur Akaki Akakiyeviç’in hikâyesinin anlatıldığı Palto adlı öyküye göndermede bulunarak Rus ve dünya edebiyatında önemli yer tutan gerçekçilik akımının köklerini Gogol’e dayandırır. Bir manik-depresif olan Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852) ilk atağı geçirdiği 31 yaşından sonra dönemin tedavi yöntemleri nedeniyle büyük acılar çekti ve birkaç kez intiharın eşiğinden döndü. … Read more