Çevirmen gözüyle Virginia Woolf

Kitaplarını çevirene kadar Virginia Woolf’un okur olarak hayranıydım, ama önce “Mrs. Dalloway”i, arkasından “Kendine Ait Bir Oda”yı çevirdikten ve başka yapıtlarını da çeviri aşamasına girdikten sonra bir çevirmen olarak da onun üslubunun, derinlikli dünyasının ve farklılığının peşine takıldığımı ve kolay kolay başka yazarlara geçemeyeceğimi fark ettim.  “Canım, yine deliriyorum, eminim bundan. O berbat dönemlerden birine … Read more

Houellebecq soruyor: “Hayatta kalabilir misin?”

Mıchel Houellebecq’in 2010’da Gouncourt Ödülü kazanan, “hem tam anlamıyla klasik, hem de alabildiğine çağdaş” romanı “Hayatta kalabilir misin?”, sanata, paraya, aşka, baba-oğul ilişkisine, ölüme, iş hayatına ve turistik cennete dönüşmüş Fransa’ya dair çetrefilli bir labirent. Roman, sonuna yaklaşmış, çökmekte olan bir toplumun resminden ibaret. Omurgasız kalmış bir toplumun eleştirisi olan bu romandaki asıl soru ise … Read more

Türk Sinemasında kadın olmak

Film Arası sinema dergisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, ''Türk Sinemasında Kadın'' adlı özel bir sayı hazırladı. Ömer Lütfi Akad için hazırladığı özel sayıyla büyük ilgi gören dergi, altı ay aradan sonra yayımlayacağı ikinci özel sayısını kadın sinemacılara ayırdı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ''Türk Sinemasında Kadın Kimliği'' üst başlığıyla hazırlanan dergide çok … Read more

Şebnem Atılgan, yazar Resul Yalçınkaya ile bilimkurgu ve fantazya üzerine konuştu

Resul Yalçınkaya: “Geleceği Kurgulamayı Seviyorum!” Ambrosia Laneti’nin genç yazarı Mustafa Resul Yalçınkaya romanının başında Albert Camus’un satırları ile selamlıyor okuru. Camus’un ‘umut’ ve ‘umutsuzluk’ kavramlarını iç içe geçiren cümlesi -“Bir olay karşısında umutsuzluğa kapılan korkaktır; ama insanlığın gidişinden umutlu olan aptaldır…”- genç yazara göre romanı tüm açıklığı ile tanımlıyor. Yalçınkaya’nın bilimkurgu türünün kapılarını aralayıp, kendine … Read more

Ayn Rand: “Yeni Dünya”nın merkezinde bir cesur “девочка” divayuşka

“Bireysel haklar halk oylamasına tabi değildir; çoğunluk, bir azınlığın haklarını oylarıyla yok edemez. Hakların politik fonksiyonu azınlığı çoğunluğun baskısından korumaktır. Ve unutmayalım ki en küçük azınlık bireyin ta kendisidir.” Boris Pasternak’ın ünlü romanından uyarlanan Doktor Jivago filmindeki sahneleri hatırlatan karlı bir kış günü,  2 Şubat 1905’de, Saint Petersbourg’da yaşayan bir Yahudi ailenin ilk kızları dünyaya … Read more