Medeni Dilek: “Diyarbakır’ın yakın tarihini hayatım üzerinden tanımak ve tanıtmak istedim.”

Temmuz 31, 2023

Medeni Dilek: “Diyarbakır’ın yakın tarihini hayatım üzerinden tanımak ve tanıtmak istedim.”

Söyleşi: Ali Yılmaz

Diyarbakırlı iş insanı Medeni Dilek’in tüm engellere ve kötülüklere karşın yeniden var olma hikayesini anlattığı Tok Evin Aç Kedileri isimli ilk kitabı Doğan Solibri tarafından yayımlandı. Medeni Dilek, Diyarbakır’da kendi çabasıyla sıfırdan kurduğu şirketiyle iflasa sürüklenmiş, sonrasında yeniden hayata dönerek şimdilerde yaklaşık 300 kişinin çalıştığı bir mobilya fabrikası kurmuş ve dünyaya açılmış bir iş insanı. Tok Evin Aç Kedileri, Medeni Dilek’in Dicle Üniversitesi’nin isteğiyle, öğrencilerine kendi hayatı üzerinden verdiğim bir dizi konferansa gençlerin gösterdiği ilgiyle şekillendi.

Hayatınızı, yükselişe giden yolda yaşadığınız zorlukları bir yol gösterici olarak “Tok Evin Aç Kedileri” isimli ilk kitabınızda kaleme aldınız. Kitabın çıkış noktası sizin için neydi? Nasıl bir düşünce sizi yazmaya yöneltti?

Diyarbakır’ın son 40 yılı dikkate alındığında iş adamı olmak ve hatta iş adamı kimliğinden bir yazar çıkarmak oldukça zor gelebilir insanlara…  Ancak, Diyarbakır’ın kadim kültürü zannediyorum bizleri hem hızlı olgunlaştırıyor hem de hayatımız üzerinde daha derin düşünmeye odaklıyor… 

Şehirleşme kültürünü almadan sanayici olduk. Sanayide birinci nesiliz ve bir önceki kuşaktan bu yönde tecrübeler almadan merakımızla, kendi kendimize öğrendik.

Yazarlık maceram bir heves değil hep içimde vardı, ideallerimden biriydi, çok istedim, zamanı geldi. Yaşadıklarımı, gördüklerimi bir biyografi şeklinde dile getirmek istedim. Çünkü bir yandan da Diyarbakır’ın yakın tarihini de aktarmaya çalıştım. Elbet hakkında çok şey yazılmış ve çizilmiştir. Ben de bu kültüre derininden yaklaşmak, bu coğrafyanın yakın tarihini hayatım üzerinden tanımak ve tanıtmak istedim. 

Tok Evin Aç Kedileri, beklediğimden daha da fazla ilgi gördü. Kitapta anlattıklarımın pek çok hayata dokunduğunu fark ettim. Sevinçler, üzüntüler hep aynı yerde toplanıyor. 

Yani özetle ben Diyarbakır’ın yakın tarihini bu şekilde anlatma yolunu seçtim. Geri dönüşlere bakınca doğru bir tercihte bulunduğumu düşünüyorum.

Kitabınızdaki dikkat çeken başlıklardan, sizin dönüm noktalarınızdan biraz bahseder misiniz?

Tok Evin Aç Kedileri, bir iş adamının el kitabı değildir. Bir yaşantının bütünüdür. Doğruları ve yanlışlarıyla bir yol göstericidir. Herkes kendi sonuçlarına kendisi ulaşsın ve kendine bir rol bulsun isterim.  

Siz neler okursunuz? Örnek aldığınız isimler var mı?

Çok okurum, ayırt etmeden okurum. Her yazardan belli bir ölçüde etkilendiğimi söyleyebilirim. Bilgi meraklısıyım, yaşanmışlıkları da çok ciddiye alırım. Her okuduğum yazardan ya da her hayattan bir şeyler öğrendiğimi ve öğrenmeye devam ettiğimi söyleyebilirim.

“Tok Evin Aç Kedileri” bir rehber diyebiliriz peki sizin için bir başlangıç mı? Roman ya da öykü yazma planlarınız da var mı?

Bizzat yaşadıklarımı, gözlem ve deneyimlerimi aktararak başladım yazmaya; bir süre daha böyle devam edeceğim. Kendimi herhangi bir türle kısıtlamak istemiyorum. İçimden geleni yazıyorum. Okuyucumun da beni okurken “Medeni Dilek ne yazmış?” değil, “Neyi yazmış?” diye düşündüğünü zannediyorum, aldığım tepkiler bunu gösteriyor.

edebiyathaber.net (31 Temmuz 2023)

Yorum yapın