Klasik Peri Masallarına Bir Yolculuk | Beste Nâsır

Eylül 26, 2025

Klasik Peri Masallarına Bir Yolculuk | Beste Nâsır

‘‘(…) hikâyeler bizim için (…) karşı konulmaz bir çekicilik taşıyor, çünkü bize (…) konuşma, düşünme, anlaşma, laflama fırsatı veriyor; bu konuşma ve laflama karmaşasından kendi değerlerimizi, arzularımızı, dileklerimizi, sevdiklerimizi ve özlemlerimizi çıkarıyoruz (…).’’

Maria Tatar

Harvard Üniversitesi Alman Dilleri ve Edebiyatı profesörü olan, Alman kültürü ve edebiyatıyla birlikte Alman folklorü ve çocuk edebiyatı dersleri de veren Maria Tatar, yayına hazırladığı “Açıklamalı Notlarıyla Klasik Peri Masalları” adlı kitabıyla hepimizi harika bir yolculuğa çıkarıyor. Tatar’ın klasik peri masallarının dünyasında adım adım gezebilme fırsatını yakaladığımız bu kitabıyla tam yirmi altı klasik peri masalıyla buluşuyoruz. Dahası Maria Tatar, sadece bu fırsatı yakalamamızla bırakmıyor bizi, aynı zamanda her klasik peri masalının başına eklediği açıklamalı notlarıyla da hem okuru hem de hikâye anlatıcısını o masalın hangi mesajları verdiği hakkında ve yine o masalın içeriği hakkında bilgilendiriyor.

Yine, Maria Tatar, içinde hemen hepimizin bildiği Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Kırmızı Başlıklı Kız gibi masallara da yer verdiği Açıklamalı Notlarıyla Klasik Peri Masalları’yla hem çocuklara hem de ebeveynlere geniş bir yelpazede klasik peri masallarından oluşan bir başucu kitabı hediye ediyor aslında böylelikle.

Bana da çok sevdiğim hocamın hediyesi olan Açıklamalı Notlarıyla Klasik Peri Masalları, klasik peri masallarına yelken açmak isteyen her yaştan insanı bu yolculuğa çıkarmaya çoktan hazır. Böyle bir yolculuğa çıkmak isteyenleri bu kitabın sayfalarının içinde kendi gözleriyle gezmeye davet ediyorum.

Anahtar olarak kullanabileceğimiz sıradan olmayan metinler: Masallar

Okuruna bir kere daha “Masallar iyi ki varlar!’’ dedirten Açıklamalı Notlarıyla Klasik Peri Masalları, masalların her birimize neler yapabileceğini, neler öğretebileceğini de ortaya koymaktan geri kalmıyor tabii.

Bu kitapta da görebileceğimiz gibi, masallar, her birimize farklı hayat yolları da çizebileceğimizi hatırlatırlar; farklı bir dünyanın mümkün olduğunu hiç unutmamamız için masallar da çok vazgeçilmezdir. Dahası yine masallar, hepimize yepyeni şeyler öğreterek bize yepyeni kapılar açarlar. Hem ruhsal yaralarımızın hem sevdiklerimizin hem de kendimizin şifalanmasında, iyileşmesinde çok etkili olurlar. Beynimizin içinde yeni snapslar oluşur yine masalların yardımıyla. Hayatımız her anlamda daha güzel bir gidişat kazanır. Çok sevdiklerimizle çok daha derin, kalıcı ve güçlü bağlar oluşturabilmemiz için de masallar anahtar olarak kullanabileceğimiz sıradan olmayan metinlerdir.

Benim şimdiye kadar hiç bilmediğim, duymadığım, ama okuyunca çok sevdiğim masallardan ikisi Beyaz Vasilisa ve Güneşin Doğusu Ayın Batısı oldu.

Kitaba daha yakından bakmak istersek, Güzel ve Çirkin’de sonsuza kadar mutlu yaşanabilecek bir evliliğin temelinin erdem üzerine kurulması gerektiği vurgulanıyor örneğin. “Çirkin Ördek Yavrusu” masalında, başka ördeklerin sürekli görsel olarak çok çirkin olduğunu söyleyen kırıcı sözlerini duyan bir erkek ördek yavrusunun bir bahar günü, güneş yüzünü ve bahar da bütün güzelliğiyle kendini gösterdiğinde çok güzel bir bahçede kendini bulmasıyla birlikte hikâyesinin yönünün nasıl değiştiğine tanıklık ediyoruz. Üç güzel beyaz kuğunun çirkin ördek yavrusuna gösterdikleri hem sevgi hem de şefkat onun “mutlu hayat yolculuğu”nun da başlangıcı oluyor.

Ben bu yazımda, daha fazla ipucuna yer vermeden masalseverleri ve tabii olabildiği kadar çok kişiyi Açıklamalı Notlarıyla Klasik Peri Masalları’nın her birimize açtığı yeni kapılardan girmeye davet ediyorum; hem çocuklara hem de yetişkinlere yepyeni dünyaların kapısını aralayacağından eminim.

Kitap tam bir görsel şölen

Güneş gibi sarının parlak tonuyla hazırlanan kitap kapağıyla içimi ısıtan bu kitabın içindeki illüstrasyonların da gözlerimi kamaştırdığını dile getirmek istiyorum ayrıca. Her biri alanında çok başarılı illüstratörlerin elleriyle ortaya koydukları şahane tablolarla kitap tam bir görsel şölen bana kalırsa. Dahası, kitabın sonunda Maria Tatar, bu kitabın içindeki masalları derleyenlerin ve kitabın içindeki masalları resimleyenlerin biyografilerine de yer vermeyi unutmamış. Bu biyografilerin de dikkatle okunması gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu biyografiler aynı zamanda hem masalları derleyenlerin hem de onları resimleyenlerin hayat hikâyelerinin izlerini sürmemize olanak sağlıyor.

Yorum yapın