İmren Tubcil’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Haziran 23, 2021

İmren Tubcil’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Bu sorunun cevabını tam olarak veremeyebilirim. Çocukluğumdan beri çocuk kitabı okumayı ve çizgi film izlemeyi hiç bırakmadım. Bir animasyon stüdyosunda çalışıyorum. Reklam filmleri ve çocuklar için animasyon projeleri üretiyoruz. Dolayısıyla hayatımdan hiç çıkmadı çocuk kitapları ve çizgi filmler. Bir kitap yazayım, şöyle bir şey yazayım diye oturup düşünmedim. İş hayatıma ara verdiğim bir dönemde oturdum yazdım, çizdim, yazdım, çizdim ortaya üç farklı çocuk kitabı projesi çıkmıştı. Şanslıydım ki üçü de farklı yayınevleri tarafından yayınlanmaya değer bulundu ve okuyucularıyla buluştu. Sonrasında, fuarlarda, imza günlerinde, söyleşilerde çocuklarla buluştukça iyi ki dedim hep. İyi ki çocuklar için yazıyorum. Onların heyecanı, bakışları, gülümsemeleri, sarılışları, hayal dünyaları, olaylara bakışları, yazdıklarıma, çizdiklerime söyledikleri hepsi çok kıymetli benim için. Aslında çocukluğumuz hiçbir yere gitmiyor. İçimizde bir yerde. Bazılarımızda biraz daha derinde kalmış sadece. İçimdeki çocukla kitaplarımı okuyan çocuklar birbirlerine hikâyeler anlatıyor. Ne zaman ki anlatmak istediğim bir şeyler oluyor o zaman yeni bir çocuk kitabı çıkıyor. Çocukların hayal dünyasına katkıda bulunmak için yazıyorum gibi beylik bir cümle söyleyebilirdim. Ama değil aslında. Onların hayal gücüne katkıda bulunmak biz büyüklere pek düşmez. Ancak onların gelişimine katkıda bulunabilmek için onlara yeni kapılar açabiliriz. Aslında çocuklar için değil kendim için yazıyorum galiba J  Yazdıkça çoğalıyorum. Çok da eğleniyorum. Derdimi, söylemek istediklerimi çoğu zaman eğlenceli bir şekilde ifade etmeye çalışıyorum. Yazdıklarım dünyanın en saf ve geniş hayal gücüne sahip bireyleri olan çocuklarda kendini buldukça da çok mutlu oluyorum

 Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Net olmamakla birlikte annemin bana aldığı kocaman resimleri olan küçük bir kitabı hatırlıyorum. Üç yaşında falan olmalıyım. Resimleri çok güzeldi. Okumadan önce resim yapmayı öğrendim o kitabın etkisiyle. Ailem sonrasında yeni kitapla birlikte bir sürü kalem almıştı. Hiç unutmam mısırlı, dondurmalı, biberli kalemlerim vardı. Kitap benim için önce resim, çizim demek oldu. Sonra okumayı öğrendiğimde de hep masallar uydurmaya başladım. Jules Verne’nin Denizler Altında 20.000 fersah kitabını hatırlıyorum çocukluğumdan en net.  Uzunca bir süre annemin çamaşır leğenini denizaltı yapmıştım evde. Tom Sawyer ve  Huckleberry Finn’in  maceraları diğer hatırladıklarım. Küçük Prensi asla unutamayız tabii. Bizim nesilde Kemalettin Tuğcu okumamış çocuk da yoktur diye düşünüyorum.

Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

O kadar çok var ki. Hangi birini yazayım. Son okuduklarımdan gideyim o zaman Ekşilina’nın Hayret Verici Maceraları Serisi, Kum kurdu serisi,  Charlie’nin Çikolata Fabrikası ve Roald Dahl’ın tüm kitapları, Pippi Uzunçorap diye bu liste uzar gider. Jules Verne’nin kitaplarını zaten unutmamalıyım J

Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Ekşilina’nın Hayret Verici Maceraları Serisini okudum

Çok hassas bir konuyu bu kadar kalbinden, bu kadar eğlenceli, bu kadar farklı anlatmak. Çok beğendim. Hüzünlü bir konu evet, ama hüznü altınızdaki bir denizmiş ve siz de onun üzerinde kontrolü elinizde olan bir balonla uçuyormuşsunuz gibi dahil etmiş. Görüyorsunuz, hissediyorsunuz, yaşıyorsunuz ama içinde boğulup kalmıyorsunuz gibi. Çocuk kitaplarının en temel özelliği olan (bence) şaşırtıcı ve ilginç buluşları var.  İçim bir sürü duyguyla dolmuştu bitirdiğimde. Burayı ne güzel ifade etmiş, ne güzel bir buluşmuş bu diye diye okudum.  Çok etkileyici, eğlenceli bir kızın gözünden ve dünyasından en yakınındaki annesinin ölümcül bir hastalığa yakalanması, hastalığın ilerlemesi ve sonunda onu kaybetmesini anlatıyor.  Ne diyeyim ki muh-te-şem anlatıyor. Bana başka şahane bir kitabı Canavar’ın Çağrısını da hatırlattı.

edebiyathaber.net (23 Haziran 2021)

Yorum yapın